İşl ile Başlayan Kelimeler

İŞL ile başlayan 34 kelime bulunuyor. Başında İŞL olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde işl olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

İŞLETMECİLİK19

11 Harfli Kelimeler

İŞLEVSİZLİK24, İŞLEMECİLİK18, İŞLETMENLİK15

10 Harfli Kelimeler

İŞLEVCİLİK22, İŞLEMCİLİK17, İŞLETİLMEK14

9 Harfli Kelimeler

İŞLETMECİ16, İŞLETİLME13

8 Harfli Kelimeler

İŞLEVSİZ21, İŞLEVSEL18, İŞLEMECİ15, İŞLEMELİ12, İŞLENMEK12, İŞLETMEK12, İŞLETMEN12, İŞLEKLİK11, İŞLERLİK11

7 Harfli Kelimeler

İŞLEVCİ19, İŞLEYİŞ15, İŞLEMCİ14, İŞLEYİM13, İŞLETİŞ13, İŞLENİŞ13, İŞLETME11, İŞLENME11, İŞLEMEK11, İŞLENTİ10

6 Harfli Kelimeler

İŞLEME10

5 Harfli Kelimeler

İŞLEV14, İŞLEM9, İŞLEK8, İŞLİK8

4 Harfli Kelimeler

İŞLİ7

İŞLİ

[sıfat]

  • Üzeri nakışlı

    Sırma işli bir peştamal. - Yusuf Ziya Ortaç

İŞLEK

[sıfat]

  • Çok işleyen, canlı, hareketli

    İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Özenmeden, çabuk yazıldığı hâlde okunaklı ve güzel olan (yazı)

    İşlek, açık bir yazı. Bir kadın elinden çıkma. - Tarık Dursun K.

Birleşik Kelimeler: işlek ek

İŞLİK

[isim]

  • Atölye

    İşliğin karanlık köşelerinde babasının yüzlerce hayali vardı. - Reşat Enis

[halk ağzında]

  • Gömlek

    Tulumbaya yaklaştı, işliğinin yakasını açtı, kollarını sıvadı. - Samim Kocagöz

İŞLEM

[isim]

  • Bir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat
  • Bir amaca ulaşmak için tutulan yol, prosedür

[ekonomi]

  • Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi

[kimya]

  • Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele

[kimya]

  • Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele

[matematik]

  • Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi

    Her işlem yeni bir sayı bulmaya varır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işleme koymak
  • işlem görmek

Birleşik Kelimeler: işlem hacmi, aritmetik işlem, bilgi işlem, dört işlem, ısıl işlem, veri işlem, borsa işlemi, çıkış işlemi, döviz işlemi, giriş işlemi

İŞLENTİ

[isim]

[ekonomi]

  • İşleme yöntemi

İŞLEME

[isim]

  • İşlemek işi

    Mermeri peynir gibi yontar, onu müşterilerin zevkine göre işlemesini pek iyi bilirdi. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

  • Şiş, tığ, iğne vb. araçlarla elde yapılan, örgü, nakış, oya gibi işlerin genel adı, el işi

    Her dokuma parça renkli işleme ve oyalarla bezenmişti. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • İnce ve süslü işlenmiş

[mecaz]

  • Herhangi bir konuyu ele alarak inceleme

[sinema]

  • Bir filmdeki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak için gümüş bromürlü tabakanın laboratuvarda çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilmesi

İŞLEKLİK

[isim]

  • İşlek olma durumu

İŞLERLİK

[isim]

  • Gereken sonucu verecek nitelikte çalışma durumu

İŞLETME

[isim]

  • İşletmek işi

    Aynı sene içinde lokomotif fabrikası işletmeye açılmıştır. - Falih Rıfkı Atay

  • Tarım, sanayi, ticaret, bankacılık vb. iş alanlarında, kâr amacıyla bir sermaye yatırılarak kurulan kurum

    Adam, büyük bir film işletme ortaklığının sahibiydi. - Necati Cumalı

  • Bir kuruluşu verimli bir duruma getirip kazanç sağlama yöntemi
  • İş yeri

Birleşik Kelimeler: işletme defteri, işletme şirketi, açık işletme, zirai işletme, orman işletmesi, ticaret işletmesi

İŞLENME

[isim]

  • İşlenmek işi

İŞLEMEK

[-i]

  • Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek

[nesnesiz]

  • İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak

    Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar şüphesiz sanatının âşığıydı. - Memduh Şevket Esendal

[-e]

  • İçine girmek, etkilemek, nüfuz etmek

    O uzun ve derin bakış genç adamın ta yüreğine kadar işlemişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[-e]

  • Nakşetmek

    Al bayrağa narin eller işliyor zafer / Uzaklarda yaralanır kahraman nefer - Enis Behiç Koryürek

[nesnesiz]

  • İyi çalışmak, müşterisi bol olmak
  • Durağan durumdan hareketli duruma geçmek, çalışmak
  • Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek
  • Düşüncelerini herhangi birine etki yaparak benimsetmek

    Ali Rıza Bey bu ilk çocuğu ile, bir çiçek meraklısı, bahçesiyle oynar gibi oynamış, onu ancak kendi hayalinde yaşayan mükemmel insan maddelerine göre işlemişti. - Reşat Nuri Güntekin

[-den]

  • İşlek, etkin durumda olmak

    Lütfügiller büyücek bahçelerinin ana yola açılan kapısından işlerlerdi. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]

  • Çıban, olgunlaşma yolunda olmak

[nesnesiz]

  • Yara, kapanmamak

[nesnesiz]

  • Gidip gelmek

    Şimdi otomobillerin, otobüslerin işledikleri asfalt caddeden bir zamanlar ne kervan ne insan geçerdi. - Sermet Muhtar Alus

  • Hesapları, kayıtları düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak

    Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum. - Erhan Bener

  • Herhangi bir ürünü satışa sunulmadan önce birtakım işlemlerden geçirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işleyen demir pas tutmaz (veya ışıldar)

Birleşik Kelimeler: özişler

İŞLEMELİ

[sıfat]

  • Üstünde işlemeler bulunan

    Çekiştikleri şey işlemeli bir kitap açacağı. - Tarık Buğra

İŞLENMEK

[nesnesiz]

  • İşleme işi yapılmak

    Vazo, ince bir kadın eli ile işlenmiş, beyaz oymalı bir örtünün üzerindedir. - Esat Mahmut Karakurt

İŞLETMEK

[-i]

  • İşlemesini sağlamak, çalıştırmak

    Trenlerimizi odunla işletiyorduk. - Falih Rıfkı Atay

  • Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak

    O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu tarlasında işletmek isterdi. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]

  • Üzerine işleme yaptırmak

    Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler satın alıyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[teklifsiz konuşmada]

  • Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmek

    Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni. - Attila İlhan

İŞLETMEN

[isim]

[bilişim]

  • Bilgisayar vb. teknik aletleri işleten kimse, operatör