İŞKENCECİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
İŞKENCECİ harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli İŞKENCECİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İşkenceci ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde İşkenceci olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ŞECİ10,
ENİK
-
Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu
Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Çocuk
Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı
EKİN
-
Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum
Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra
- Kültür, hars
Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası
ENEK
- Enenmiş, burulmuş, erkekliği giderilmiş
İNİK
-
İnmiş, indirilmiş
Pencere perdeleri hep inikti. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: inik deniz
İNEK
- Dişi sığır
- Çok çalışan öğrenci
- İbne
- Aptal, bön
Birleşik Kelimeler: inekhane, inek yağı, sağmal inek, denizineği, Macar ineği, süt ineği
KENE
- Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga
Ata Sözleri ve Deyimler
- kene gibi yapışmak
Birleşik Kelimeler: kene ağacı, kene göz, kene otu
EŞEK
-
Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan, uzun kulaklı (Equus asinus)
Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu. - Fakir Baykurt
- Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşeğe altın semer vursalar yine eşektir
- eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış
- eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek
- eşeği dama çıkaran yine kendi indirir
- eşeği düğüne çağırmışlar, "ya su lazımdır ya odun" demiş
- eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek (veya koymak)
- eşeğini sağlam kazığa bağlamak
- eşeğin kuyruğu gibi
- eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
- eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (veya düğündür)
- eşeği sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin
- eşeği yoldan çıkaran sıpanın oynaması
- eşek at olmaz, ciğer et olmaz
- eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez
- eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi olmaz
- eşek derisi gibi
- eşek eşeği ödünç kaşır
- eşek gibi
- eşek hoşaftan ne anlar (suyunu içer, tanesini bırakır)
- eşek kadar
- eşek kocamakla tavla başı olmaz
- eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz
- eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır
- eşek sudan gelinceye kadar dövmek
- eşekten düşmüşe (veya düşmüş karpuza) dönmek
Birleşik Kelimeler: eşek arısı, eşekbaşı, eşek cenneti, eşek davası, eşek dikeni, eşek hıyarı, eşek inadı, eşek kafalı, eşekkulağı, eşek marulu, eşek maydanozu, eşekoğlueşek, eşek otu, eşek sıpası, eşeksırtı, eşek şakası, şeddeli eşek, uzuneşek, marsıvan eşeği, ocakeşeği, yaban eşeği, yereşeği
EŞİK
-
Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak
Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti. - Tarık Buğra
-
Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer
Adımlarını eşikten atarken saraydan ne vakit ve ne duygularla çıkacaklarını kendileri de bilmiyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını
Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde.
- Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar
- Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü
- Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşiğine yüz sürmek
- eşiğini aşındırmak
- eşik (veya eşiğini) atlamak
Birleşik Kelimeler: duyum eşiği
EKŞİ
- Sirke veya limon tadında olan
-
Bu tadı veren şey
Bu yemeğin ekşisi fazla kaçmış.
-
Uygunsuz, yakışıksız
Bu ekşi sözler, bu dik bakışlar, tabii hiç hoşlarına gitmedi. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- ekşi yemedim ki karnım ağrısın
Birleşik Kelimeler: ekşi elma, ekşi kiraz, ekşikulak, ekşi maya, ekşi surat, ekşi yonca, ekşi yüz
İNİŞ
- İnme işi
-
Yukarıdan aşağıya gittikçe alçalan eğimli yer, yokuş karşıtı
İnişte yol uzadıkça uzadı.
- Gerileyiş, çöküş
- Araçlı jimnastikte, atlayarak veya hızlanarak araçtan ayrılma durumu
Birleşik Kelimeler: iniş aşağı, iniş çıkış, iniş takımları, yumuşak iniş
İNCİ
- İstiridye gibi bazı kavkılı deniz hayvanlarının içerisinde oluşan, değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi
- Bu tanelerden yapılmış
-
Bu tanelerden oluşan takı
Yalıdaki ev, Dürnev Hanım'ın halılarını, incilerini gözden çıkarmasıyla kurtuldu. - Necati Cumalı
- Yanlışlığı sebebiyle gülünç olan söz veya cümle
Ata Sözleri ve Deyimler
- inci (veya inciler) döktürmek
- inci gibi
Birleşik Kelimeler: inci balığı, inci çiçeği, inci taşı
İNCE
-
Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı
İnce minare. İnce değnek. İnce kitap.
-
Zayıf
Sarışın, kuru, ince bir kadındı. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Taneleri ufak, iri karşıtı
İnce un. İnce kum.
-
Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı
İnce nakış.
-
Ayrıntılı
Bugün temizlikçi geliyor. Şöyle ince bir temizliğe... - Tomris Uyar
- Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar)
-
Tiz (ses), pes karşıtı
İnce bir çocuk sesinin hırçınlaştığı, ağladığı işitildi. - Reşat Nuri Güntekin
-
Hafif, gücü az
Hiçbir hareket bu gülüş kadar belirsiz ve ince değildir. - Sait Faik Abasıyanık
-
İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı
Aletler, uzun denemelerin, ince hesapların, birbirini tamamlayan bilgi ve diğer aletlerin mahsulüdür. - Mehmet Kaplan
-
Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı
Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ince düşünmek
- ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak
Birleşik Kelimeler: ince ağrı, ince ayrım, ince bağırsak, ince donanma, ince düşünceli, ince gül yağı, ince hastalık, ince iş, ince karın ağrısı, ince kesim, ince saz, ince ses, ince sıva, ince tutkal, ince ünlü, ince yağ, ince yapılı, ince zar, inceden inceye
KİŞİ
-
Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer
Sınıfta, sürekli olarak numarası yaramazlar listesinin başına yazılan kişi bendim. - Ayla Kutlu
-
Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs
Ben (tekil kişi), sen (tekil kişi), o (tekil kişi); biz (çoğul kişi.) siz (çoğul kişi), onlar (çoğul kişi).
- Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse
- Eş, koca
- Erkek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kişi arkadaşından bellidir
- kişi ne yaparsa kendine yapar
- kişinin kendine ettiğini kimse edemez
- kişi refikinden azar
- kişiyi vezir eden de karısı, rezil eden de
Birleşik Kelimeler: kişi başına, kişi eki, kişioğlu, kişizade, kişi zamiri, kişiler arası, kişiye özel, başkişi, bilirkişi, er kişi, gerçek kişi, hatun kişi, istenmeyen kişi, kaynak kişi, tüzel kişi, üçüncü kişi
NEŞE (Kelime Kökeni: Arapça neşʾe)
-
Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç, şetaret
Zaferin bütün neşesi bu ihtiyarda idi. - Falih Rıfkı Atay
- Hafif sarhoşluk, çakırkeyif olma
Ata Sözleri ve Deyimler
- neşesi kaçmak
- neşesini bulmak
NİCE
- Kaç, ne kadar
-
Birçok
Yalılarda nice yük odaları, oda gibi büyük kilerler vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
- (ni'ce) Nasıl
- (ni'ce) Uzun süreden beri
Birleşik Kelimeler: nice nice, bir nice