İŞKEMBECİLİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
İŞKEMBECİLİK harflerini içeren 7 harfli 28 kelime bulunuyor. 7 harfli İŞKEMBECİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
İŞLEMCİ14,
EKİLMEK
-
Ekme işi yapılmak
Tarlaya mısır ekildi.
İKİLEME
- İkilemek işi
- Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılması: Yavaş yavaş, irili ufaklı, aşağı yukarı gibi
KEMİKLİ
-
Kemiği olan
Zaten uzun boylu, iri kemikli olan Meryem, her geçen gün biraz daha kilo alıp irileşirken Musa yanlış programda yıkanmış el örgüsü kazak gibi çekivermişti. - Elif Şafak
-
Kemikleri iyi gelişmiş
Kemikli çocuk.
-
Çok zayıf, sıska
Kuru, kemikli yüzü solgun, duruşu ciddi, kara gözleri kindardı. - Kerim Korcan
Birleşik Kelimeler: kemikli balıklar
BİLEMEK
- Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek, kılağılamak, zağlamak
- Güçlendirmek, etkisini artırmak
EŞEKLİK
-
Anlayışsızlık ve kaba davranış
Cahillik devrimizin eşekliklerini saymazsak neye yaradı bu ömür? - Attila İlhan
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşeklik etmek
EKŞİLİK
- Ekşi olma durumu
- Ekşi tat
KİŞİLİK
-
Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet
Birbirinden çok farklı kişiliklere sahip insanlar, zamanlarının büyük bölümünü bir arada geçirmek zorundaydılar. - Ahmet Ümit
- İnsanlara yakışacak durum ve davranış
- Bireyin toplumsal hayatı içinde edindiği alışkanlıkların ve davranışların bütünü
-
Herhangi bir kişi için, herhangi bir kişiye yetecek miktarda olan
Dün akşamki içkili aşevi tenhaydı, kapıya yakın iki kişilik bir masaya oturdu. - Yusuf Atılgan
-
Herhangi bir sayıda kişiden oluşan
Biz kadın, kız ve çocuk, on altı kişilik bir kafile olduk. - Aka Gündüz
- Yabanlık
Ata Sözleri ve Deyimler
- kişilik kazanmak
Birleşik Kelimeler: kişilik dışı, bilirkişilik, çift kişilik, nörotik kişilik, tek kişilik, tüzel kişilik
EŞİLMEK
- Eşme işine konu olmak
EKŞİMİK
- Çökelek
EKŞİMEK
-
Ekşi duruma gelmek
Yoğurt ekşidi.
-
Bozulmak
Tepside bir bardak ekşimiş süt, bir çürük yumurta ve iki dilim siyah ekmek vardı. - Nazım Hikmet
-
Mayalanmak
Hamur ekşidi.
- Utanmak, mahcup olmak
- Sırnaşmak, ısrar etmek
-
Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak
Çardaktan Rabiye'nin çıktığını görünce Bekir'in yüzü ekşidi. - Necati Cumalı
İŞLEMEK
- Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek
-
İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak
Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar şüphesiz sanatının âşığıydı. - Memduh Şevket Esendal
-
İçine girmek, etkilemek, nüfuz etmek
O uzun ve derin bakış genç adamın ta yüreğine kadar işlemişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Nakşetmek
Al bayrağa narin eller işliyor zafer / Uzaklarda yaralanır kahraman nefer - Enis Behiç Koryürek
- İyi çalışmak, müşterisi bol olmak
- Durağan durumdan hareketli duruma geçmek, çalışmak
- Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek
-
Düşüncelerini herhangi birine etki yaparak benimsetmek
Ali Rıza Bey bu ilk çocuğu ile, bir çiçek meraklısı, bahçesiyle oynar gibi oynamış, onu ancak kendi hayalinde yaşayan mükemmel insan maddelerine göre işlemişti. - Reşat Nuri Güntekin
-
İşlek, etkin durumda olmak
Lütfügiller büyücek bahçelerinin ana yola açılan kapısından işlerlerdi. - Sait Faik Abasıyanık
- Çıban, olgunlaşma yolunda olmak
- Yara, kapanmamak
-
Gidip gelmek
Şimdi otomobillerin, otobüslerin işledikleri asfalt caddeden bir zamanlar ne kervan ne insan geçerdi. - Sermet Muhtar Alus
-
Hesapları, kayıtları düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak
Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum. - Erhan Bener
- Herhangi bir ürünü satışa sunulmadan önce birtakım işlemlerden geçirmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- işleyen demir pas tutmaz (veya ışıldar)
Birleşik Kelimeler: özişler
İLİŞMEK
-
Bir şeye hafifçe dokunmak, takılmak
Elim çiçeklere ilişti, vazo devrildi.
-
Elini sürmek, dokunmak
Bir sancılı yerine dokunmuşum gibi ızdırapla 'bırak, ilişme' diye inledi. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir şeyin kenarına kısa bir süre için oturmak
Sonra gene usulca hastanın karyolasına yandan ilişerek oturdu. - Necati Cumalı
-
Karışmak, rahat vermemek, müdahale etmek
Sanat edebiyat açısından, derginin politikasıyla tam uyuşmasa da burada tek satırıma ilişmediler. - Adalet Ağaoğlu
-
Değinmek, sözünü etmek
O konuya hiç ilişmedik.
- Şaka etmek
KİLİMCİ
- Kilim dokuyan veya satan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- kilimci ile kör hacı
MEŞELİK
- Meşe korusu veya meşe ormanı
BİLEŞİK
- Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
-
Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde)
Su, bileşik bir maddedir.
- Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası
Birleşik Kelimeler: bileşik faiz, bileşik kap, bileşik kesir, bileşik önerme