İş ile Başlayan Kelimeler

İŞ ile başlayan 135 kelime bulunuyor. Başında İŞ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İş kelimesinin anlamı nedir? İş ile biten kelimeler. İçinde iş olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

İŞTAHLANDIRMAK25, İŞİTİLMEMİŞLİK22, İŞKİLLENDİRMEK20

13 Harfli Kelimeler

İŞTAHLANDIRMA24, İŞKİLLENDİRME19

12 Harfli Kelimeler

İŞPORTACILIK25, İŞKEMBECİLİK21, İŞKENCECİLİK21, İŞİTMEMEZLİK20, İŞARETLEŞMEK19, İŞARETSİZLİK19, İŞLETMECİLİK19, İŞTİRAKÇİLİK18, İŞARETLENMEK16, İŞARETLETMEK16

11 Harfli Kelimeler

İŞTAHSIZLIK24, İŞLEVSİZLİK24, İŞTAHLANMAK19, İŞİTİLMEMİŞ19, İŞARETLEŞME18, İŞLEMECİLİK18, İŞKİLSİZLİK18, İŞARETLEMEK15, İŞARETLENME15, İŞARETLETME15, İŞLETMENLİK15, İŞKİLLENMEK15

10 Harfli Kelimeler

İŞGÜZARLIK23, İŞLEVCİLİK22, İŞGÜDERLİK21, İŞKENCESİZ20, İŞKEMBESİZ20, İŞGALCİLİK20, İŞTAHLILIK19, İŞTAHLANMA18, İŞLEMCİLİK17, İŞİTMEZLİK17, İŞKİLLENME14, İŞLETİLMEK14, İŞİTTİRMEK14, İŞARETLEME14, İŞKİLLİLİK13

9 Harfli Kelimeler

İŞGÜZARCA24, İŞPORTACI21, İŞKEMBECİ18, İŞKENCECİ18, İŞARETSİZ16, İŞLETMECİ16, İŞKEMBELİ15, İŞKENCELİ15, İŞTİRAKÇİ15, İŞTİYAKLI15, İŞİTİLMEK13, İŞİTTİRME13, İŞLETİLME13

8 Harfli Kelimeler

İŞLEVSİZ21, İŞTAHSIZ20, İŞLEVSEL18, İŞGALİYE17, İŞKİLSİZ15, İŞLEMECİ15, İŞSİZLİK15, İŞARETÇİ14, İŞTEŞLİK14, İŞLEMELİ12, İŞLENMEK12, İŞLETMEK12, İŞLETMEN12, İŞİTİLME12, İŞARETLİ11, İŞLEKLİK11, İŞLERLİK11

7 Harfli Kelimeler

İŞGÜZAR19, İŞLEVCİ19, İŞGÜDER18, İŞGALCİ17, İŞVEREN16, İŞTAHLI15, İŞPORTA15, İŞLEYİŞ15, İŞTİHAR14, İŞTİGAL14, İŞLEMCİ14, İŞÇİLİK13, İŞKEMBE13, İŞLEYİM13, İŞLETİŞ13, İŞLENİŞ13, İŞKENCE13, İŞTİYAK12, İŞETMEK11, İŞİTMEK11
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

İŞBAŞI15, İŞVELİ15, İŞTİHA13, İŞİTİŞ12, İŞEMEK10, İŞETME10, İŞİTİM10, İŞİTME10, İŞLEME10, İŞARET9, İŞKİNE9, İŞTİAL9, İŞTİRA9

5 Harfli Kelimeler

İŞLEV14, İŞGAL12, İŞSİZ12, İŞTAH12, İŞTEŞ11, İŞYAR10, İŞEME9, İŞLEM9, İŞMAR9, İŞKİL8, İŞLEK8, İŞLİK8, İŞRET8, İŞKAL8

4 Harfli Kelimeler

İŞVE13, İŞÇİ10, İŞBU10, İŞBA9, İŞTE7, İŞ7, İŞAR7

2 Harfli Kelimeler

İŞ5

İŞ

[isim]

  • Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma

    İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir değer yaratan emek
  • Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev

    Şimdi Mısır'a memuru olduğum bankanın bir işi için geldim. - Ömer Seyfettin

  • Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü

    İşler durgun.

  • Kamu yararına yapılan işler

    Güvenlik işleri.

  • Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma

    Bu evin işi çok.

  • Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek

    Sonunda bir iş buldum. - Sait Faik Abasıyanık

  • Ticari anlaşma, alışveriş
  • Herhangi bir maksatla kurulan düzen

    İşlerini bırakmışlar, dükkânlarını kapamışlar, akın akın şehri terk edip gidiyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bazı deyimlerde `yarar, çıkar` anlamında kullanılan bir söz

    O, işini bilir. Bu, benim işime gelmez.

  • Yapılan şey, davranış

    Yoksullara yardım etmekle çok iyi bir iş yaptım.

  • Nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şey

    Komşu kadın elindeki işini dizine bırakıp geline döndü. - Memduh Şevket Esendal

  • Emek, işçilik, ustalık

    Bu örtü, işi ağır bir örtüdür.

  • İşlem

    İşimi görmediler.

  • Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış

    Bu, bir zevk işidir.

  • Yetenek

    Demek bende daha iş varmış ki ilin öğretmeni seçtiler. - Muzaffer İzgü

[mecaz]

  • Sorun, konu, mesele, maslahat

    Etrafın gülüşmeleri arasında iş anlaşıldı. - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]

  • Gizli neden veya maksat

    Çoktandır köylünün şurada burada yayıp gezeceği ehemmiyetli bir iş, bir keramet gösterememişti. - Refik Halit Karay

[fizik]

  • Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güç

    Erg, jul, kilogrammetre, vatsaat, kilovatsaat iş ve enerji birimleridir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iş (birinde) bitmek
  • iş (birinden) bitmek
  • iş (birine) kalmak
  • iş açmak
  • iş almak
  • iş amana binince kavga uzamaz
  • iş anlatılıncaya kadar baş elden gider
  • iş ayağa düşmek
  • iş başa düşmek
  • iş bırakmak
  • iş bilenin, kılıç kuşananın
  • iş bilmek
  • iş bitirmek
  • iş çatallanmak
  • iş çevirmek
  • iş çığırından çıkmak
  • iş çıkarmak
  • iş dayıya düştü
  • iş değil
  • iş düşmek
  • işe almak
  • işe bak!
  • iş edinmek
  • işe girmek
  • işe karışmak
  • işe koşmak
  • iş etmek
  • işe yaramak
  • iş görmek
  • iş göstermek
  • işi ...-e dökmek
  • işi ...-e vurmak
  • işi (bir şeye) vurmak
  • işi ahbaplığa dökmek
  • işi aksi gitmek
  • işi Allah'a kalmak
  • işi anlamak
  • işi azıtmak
  • işi başından aşmak (veya aşkın olmak)
  • işi bitmek
  • işi bozmak
  • işi bozulmak
  • işi ciddiye almak
  • işi çıkmak
  • işi düşmek
  • işi ileri götürmek
  • işi iş, kaşığı gümüş
  • işi iş olmak
  • işi kotarmak
  • iş inada binmek
  • işin alayında olmak
  • işin başı
  • işinden olmak
  • işin doğrusu
  • işi ne?
  • işine bak!
  • işine gelmek
  • işine göre
  • işine hor bakan boynuna torba takar
  • işine koyulmak
  • işin fenası
  • işin garibi
  • işini bilmek
  • işini bitirmek
  • işin içinde iş var
  • işin içinden çıkamamak
  • işin içinden çıkmak (veya sıyrılmak)
  • işini görmek
  • işini kış tut da yaz çıkarsa bahtına
  • işinin adamı
  • işini uydurmak
  • işini yoluna koymak
  • işin kolayına kaçmak
  • işin kötüsü
  • işin kurdu
  • işin kurdu olmak
  • işin mi yok
  • işin ortasını bulmak
  • işin rengi değişmek
  • iş insanın aynasıdır
  • işin tuhafı
  • işin ucu birine dokunmak
  • işin üstesinden gelmek
  • işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol
  • işi olmak
  • işi pişirmek
  • işi rast gitmek
  • işi resmiyete dökmek
  • işi sağlama almak
  • işi savsaklamak
  • işi şakaya dökmek
  • iş işlemek
  • iş işten geçmek
  • işi tatlıya bağlamak
  • işi temizlemek
  • işi uzatmak
  • işi üç nalla bir ata kaldı
  • işi yokuşa sürmek (veya koşmak)
  • işi yoluna koymak
  • işi yolunda (veya tıkırında) gitmek (veya olmak)
  • iş karıştırmak
  • iş ki
  • işler açılmak
  • işler arapsaçına dönmek
  • işler becermek
  • iş mi?
  • iş ola
  • iş olacağına varır
  • iş olsun diye
  • iş sarpa sarmak
  • iş şirazesinden çıkmak
  • işten (bile) değil
  • işten el çektirmek
  • işten güçten vakit bulamamak
  • iş tutmak
  • iş vermek
  • iş yapmak
  • iş yok

Birleşik Kelimeler: iş adamı, iş akdi, iş alanı, işbaşı, iş bırakımı, iş bıraktırımı, iş bilimi, iş birliği, iş bölümü, iş donu, iş eri, iş gezisi, işgüder, iş gücü, iş güç, iş güçlüğü, iş günü, iş hacmi, iş hanı, iş hayatı, iş kadını, iş kazası, iş kolu, iş merkezi, iş önlüğü, iş saati, iş seyahati, iş sözleşmesi, işveren, iş yeri, işe uygun, işi duman, işi tıkırında, ağır iş, beyaz iş, bulaşık iş, çürük iş, götürü iş, ince iş, kârlı iş, Acem işi, Antep işi, ayak işi, çocuk işi, el işi, erkek işi, ev işi, hamur işi, hesap işi, kalem işi, kavaf işi, mancınık işi, Maraş işi, orak işi, orta işi, sıra işi, şıpın işi, tarak işi, usta işi, dış işleri, diyanet işleri, iç işleri, özlük işleri, su altı işleri, yazı işleri, zat işleri

İŞTE

[edat]

  • Bir şey gösterilirken veya bir şeye işaret edilirken söylenen bir söz, aha, ahacık

    İşte bu iki adam bir aralık göz göze geldiler. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

  • Anlatılan bir sözün sonucuna gelindiğini gösterir

    İşte bütün manzara budur! - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Anlatılan şeye dikkat çekmek için kullanılan bir söz

    Ekmek, peynir, yumurta, marul, limon, ne bulursan al işte. - Necati Cumalı

İŞLİ

[sıfat]

  • Üzeri nakışlı

    Sırma işli bir peştamal. - Yusuf Ziya Ortaç

İŞAR (Kelime Kökeni: Arapça işʿār)

[isim]

[eskimiş]

  • Yazı ile bildirme

İŞKİL (Kelime Kökeni: Arapça işkāl'den)

[isim]

  • Kuruntu

İŞLEK

[sıfat]

  • Çok işleyen, canlı, hareketli

    İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Özenmeden, çabuk yazıldığı hâlde okunaklı ve güzel olan (yazı)

    İşlek, açık bir yazı. Bir kadın elinden çıkma. - Tarık Dursun K.

Birleşik Kelimeler: işlek ek

İŞLİK

[isim]

  • Atölye

    İşliğin karanlık köşelerinde babasının yüzlerce hayali vardı. - Reşat Enis

[halk ağzında]

  • Gömlek

    Tulumbaya yaklaştı, işliğinin yakasını açtı, kollarını sıvadı. - Samim Kocagöz

İŞRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿişret)

[isim]

[eskimiş]

  • İçki içme

    İşret meclisi.

İŞKÂL (Kelime Kökeni: Arapça işkāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Güçleştirme, zorlaştırma, çetinleştirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işkâl etmek

İŞARET (Kelime Kökeni: Arapça işāret)

[isim]

  • Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im

    Noktalama işaretleri.

  • Belirti, gösterge, alamet
  • El, yüz hareketleriyle gösterme

    Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işaret etmek
  • işaret vermek

Birleşik Kelimeler: işaret dili, işaret fişeği, işaret parmağı, işaret sıfatı, işaret zamiri, bölme işareti, çarpma işareti, çıkarma işareti, denden işareti, düzeltme işareti, inceltme işareti, kesme işareti, kök işareti, noktalama işareti, soru işareti, şapka işareti, tek tırnak işareti, tırnak işareti, ti işareti, toplama işareti, uzatma işareti, ünlem işareti, yol işareti, yüzde işareti, trafik işaretleri

İŞKİNE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Taş balığı

İŞTİAL (Kelime Kökeni: Arapça iştiʿāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Tutuşma, parlama, alevlenme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iştial etmek

İŞTİRA (Kelime Kökeni: Arapça iştirāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Satın alma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iştira etmek

İŞEME

[isim]

  • İşemek işi

Birleşik Kelimeler: albümin işeme

İŞLEM

[isim]

  • Bir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat
  • Bir amaca ulaşmak için tutulan yol, prosedür

[ekonomi]

  • Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi

[kimya]

  • Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele

[kimya]

  • Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele

[matematik]

  • Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi

    Her işlem yeni bir sayı bulmaya varır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işleme koymak
  • işlem görmek

Birleşik Kelimeler: işlem hacmi, aritmetik işlem, bilgi işlem, dört işlem, ısıl işlem, veri işlem, borsa işlemi, çıkış işlemi, döviz işlemi, giriş işlemi