İZOMORF ile Oluşan Kelimeler (İZOMORF Kelime Türetme)
İZOMORF harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. İZOMORF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İzomorf kelimesinin anlamı nedir? İzomorf ile başlayan kelimeler. İçinde izomorf olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
İZOMORF19
5 Harfli Kelimeler
FOROZ16, ORFOZ16, İMROZ10
4 Harfli Kelimeler
FRİZ13, FORM12
3 Harfli Kelimeler
ZOM8, ZOR7, ZİR6, MOR5, ROM5, MİR4
2 Harfli Kelimeler
OF9, İZ5, OM4, İM3, Mİ3
İM
- İşaret
- Alamet
Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi
Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)
- Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti
MİR (Kelime Kökeni: Farsça mīr)
- Baş, kumandan, amir
- Bey, emîr
Ata Sözleri ve Deyimler
- mirim
Birleşik Kelimeler: miralay, mirliva
OM
- Kemiklerin toparlak ucu
- Elektrikte iletkenin direnç birimi
MOR
- Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk, menekşe renginin kırmızıya çalanı
-
Bu renkte olan
Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı. - Ayşe Kulin
Birleşik Kelimeler: morkaraman, mormenekşe, morötesi, morsalkım
ROM (Kelime Kökeni: İngilizce rum)
- Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla oluşturulan alkollü sert içki
İZ
-
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare
Cinayet izleri.
-
Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
O çağ uygarlığından iz kalmadı.
- Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi
ZİR (Kelime Kökeni: Farsça)
- Alt
- Aşağı
ZOR (Kelime Kökeni: Farsça zūr)
-
Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı
Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir. - Burhan Felek
-
Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık
Dün gece bütün sinirlerimi bir kâbus işkencesinin zoru altına koyan buhranlı saatler yaşadım. - Etem İzzet Benice
-
Yüküm, mecburiyet
Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu biliyordu. - Necati Cumalı
-
Baskı
Hocaların zoru ile çıkarılmış olan bu kanun yürümedi. - Memduh Şevket Esendal
-
Güçlükle
El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zapt ediyorlardı. - Haldun Taner
- `Yapamazsın` anlamında kullanılan bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- zora binmek
- zora gelememek
- zora koşmak
- zor gelmek
- zor kullanmak
- zor oyunu bozar
- zoruna gitmek
- zorunda bırakmak
- zorunda kalmak (veya olmak)
- zorun ne?
- zoru olmak
Birleşik Kelimeler: zor alım, zor bela, zoru zoruna, zar zor, idrar zoru, sidik zoru
ZOM
- Çok sarhoş
- Olgun (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- zom olmak
OF
-
Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
Of, bıktım artık! Of, kolum acıdı! Bu da ne karışık bir rüya imiş diye söyleniyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- of bile dememek
- of çekmek
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
İMROZ
- Vücudu beyaz, baş ve ayaklarda siyah lekeler bulunan, küçük cüsseli, uzun ve ince kuyruklu, kaba karışık ve uzun yapağılı, Gökçeada ve kısmen Çanakkale ilinde yetiştirilen bir tür koyun
FORM (Kelime Kökeni: Fransızca forme)
-
Biçim, şekil
Dünyada hangi nesil kullandığı şiir formunun ismiyle anılır? - Necip Fazıl Kısakürek
- Bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu
- İstenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış basılı belge
Ata Sözleri ve Deyimler
- formdan düşmek
- formda olmak
- formunu korumak
FRİZ (Kelime Kökeni: Fransızca frise)
- Tavandan inerek sahnenin üst kısmını, sahne boyunca kaplayan kısa, dar perde
- Eski Yunan ve Roma yapılarında taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm, efriz
FOROZ (Kelime Kökeni: Rumca)
- Bir ağ atılışında çıkarılan balık miktarı
Birleşik Kelimeler: foroz kayığı