İVMEYAZAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
İVMEYAZAR harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli İVMEYAZAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AYVAZ16,
ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)
- MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk
ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)
- Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma
REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)
- Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
-
Tanzimattan önce Osmanlı Devleti'nin Müslüman olmayan uyrukları
Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Hristiyan
ARİZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarīża)
- Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe
ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)
-
Yeryüzü parçası, yerey, toprak
Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin
- Yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- arazi açmak
- arazi olmak
- araziye uymak
Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi
AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)
- Azerbaycan Türkü
MİYAR (Kelime Kökeni: Arapça miʿyār)
- Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü
-
Ölçüt, ölçü
Pakize bu son fikri fazla beğenmişti ve itiraf edeyim ki Pakize'nin zevki benim için bir çeşit miyar olmuştu. - Ahmet Hamdi Tanpınar
- Ayıraç
MARYA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Beş yaşından büyük veya damızlık dışı bırakılmış dişi koyun
- Dişi hayvan
- Bir tür küçük balık
Birleşik Kelimeler: marya ağı
YARMA
- Yarmak işi
-
Engebeli bir yerde, herhangi bir yolu geçirmek için açılmış yer
Demir yolu birçok yarmalardan geçer.
-
Gelişigüzel kırılmış buğday, dövme
Yarma arpa. Yarma burçak.
- Gelişigüzel kırılmış buğdaydan yapılan bir çorba türü
-
Kolay yarılan ve çekirdeğinden ayrılan
Yarma şeftali.
- Kaba saba, görgüsüz (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- yarma gibi
Birleşik Kelimeler: yarma aşı, yarma buğday, yarma çorbası, yarma kereste, yarma kütüğü, yarma saldırısı, yarma şeftali, yarma taarruzu, çam yarması
AZAMİ (Kelime Kökeni: Arapça aʿẓamī)
-
En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal
Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı
- Maksimum
EMRAZ (Kelime Kökeni: Arapça emrāż)
- Hastalıklar
MİRZA (Kelime Kökeni: Farsça mīrzā)
- Bazı Türk topluluklarında ve İran'da kullanılan bir soyluluk sanı
MEZRA (Kelime Kökeni: Arapça mezraʿ)
- Ekime elverişli, ekilecek tarla veya yer, ekenek
- Kırsalda birkaç evden oluşan en küçük yerleşim birimi
MEZAR (Kelime Kökeni: Arapça mezār)
-
Ölünün gömülü olduğu yer, gömüt, kabir, sin(I), makber, metfen
Yurdumuzun on dört yerinde Yunus'a ait olduğu söylenen türbe ve mezarlar vardır. - Ahmet Kabaklı
Ata Sözleri ve Deyimler
- mezardan çıkarmak
- mezarını kazmak
Birleşik Kelimeler: mezar kaçkını, mezar soyguncusu, mezar taşı, anıt mezar
MARİZ (Kelime Kökeni: Arapça marīż)
- Hastalıklı, hasta olan