İVMEYAZAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

İVMEYAZAR harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli İVMEYAZAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYVAZ16, AZVAY16, MEVZİ15, AVİZE14, MİYAV14, VEZİR14, YEVMİ14, ZİRVE14, AYEVİ13, YAVER13, EVRİM12, MAVRA12, VERİM12, VARMA12, AYMAZ11, AVARE11, MİYAZ11, YAZMA11, YAZAR10, AZAMİ9, EMRAZ9, MİRZA9, MEZRA9, MEZAR9, MARİZ9, MARAZ9, REMİZ9, ZAMİR9, ARİZA8, ARAZİ8, AZERİ8, MİYAR8, MARYA8, YARMA8, ARİYA7, REAYA7, ARAMİ6

ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)

[isim]

  • MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[denizcilik]

  • Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma

REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
  • Tanzimattan önce Osmanlı Devleti'nin Müslüman olmayan uyrukları

    Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Hristiyan

ARİZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarīża)

[isim]

[eskimiş]

  • Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe

ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)

[isim]

[coğrafya]

  • Yeryüzü parçası, yerey, toprak

    Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin

  • Yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arazi açmak
  • arazi olmak
  • araziye uymak

Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi

AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)

[isim]

  • Azerbaycan Türkü

MİYAR (Kelime Kökeni: Arapça miʿyār)

[isim]

[eskimiş]

  • Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü

[mecaz]

  • Ölçüt, ölçü

    Pakize bu son fikri fazla beğenmişti ve itiraf edeyim ki Pakize'nin zevki benim için bir çeşit miyar olmuştu. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[kimya]

  • Ayıraç

MARYA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Beş yaşından büyük veya damızlık dışı bırakılmış dişi koyun
  • Dişi hayvan
  • Bir tür küçük balık

Birleşik Kelimeler: marya ağı

YARMA

[isim]

  • Yarmak işi
  • Engebeli bir yerde, herhangi bir yolu geçirmek için açılmış yer

    Demir yolu birçok yarmalardan geçer.

  • Gelişigüzel kırılmış buğday, dövme

    Yarma arpa. Yarma burçak.

  • Gelişigüzel kırılmış buğdaydan yapılan bir çorba türü

[sıfat]

  • Kolay yarılan ve çekirdeğinden ayrılan

    Yarma şeftali.

[sıfat]

[argo]

  • Kaba saba, görgüsüz (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yarma gibi

Birleşik Kelimeler: yarma aşı, yarma buğday, yarma çorbası, yarma kereste, yarma kütüğü, yarma saldırısı, yarma şeftali, yarma taarruzu, çam yarması

AZAMİ (Kelime Kökeni: Arapça aʿẓamī)

[sıfat]

  • En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal

    Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı

[matematik]

  • Maksimum

EMRAZ (Kelime Kökeni: Arapça emrāż)

[isim]

[eskimiş]

  • Hastalıklar

MİRZA (Kelime Kökeni: Farsça mīrzā)

[isim]

[eskimiş]

  • Bazı Türk topluluklarında ve İran'da kullanılan bir soyluluk sanı

MEZRA (Kelime Kökeni: Arapça mezraʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Ekime elverişli, ekilecek tarla veya yer, ekenek
  • Kırsalda birkaç evden oluşan en küçük yerleşim birimi

MEZAR (Kelime Kökeni: Arapça mezār)

[isim]

  • Ölünün gömülü olduğu yer, gömüt, kabir, sin(I), makber, metfen

    Yurdumuzun on dört yerinde Yunus'a ait olduğu söylenen türbe ve mezarlar vardır. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mezardan çıkarmak
  • mezarını kazmak

Birleşik Kelimeler: mezar kaçkını, mezar soyguncusu, mezar taşı, anıt mezar

MARİZ (Kelime Kökeni: Arapça marīż)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hastalıklı, hasta olan