İTİBARSIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

İTİBARSIZ harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli İTİBARSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İtibarsız ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde İtibarsız olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ZABIT11, ARSIZ10, BİZAR10, BİRAZ10, BARİZ10, BAZİT10, İBRAZ10, SARIZ10, ZARSI10, ZABİT10, ARIZİ9, BASTI9, SABIR9, BASİT8, RABIT8, SABİT8, TİRİZ8, TARİZ8, ZİRAİ8, BARİT7, ISTAR7, RASIT7, SIRAT7, SATIR7, TABİR7, TABİİ7, SİİRT6, SATİR6, TİRSİ6

SİİRT

[isim]

  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Siirt battaniyesi

SATİR (Kelime Kökeni: Fransızca satire)

[isim]

[edebiyat]

  • Yergi

TİRSİ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Hamsigillerden, yumurtalarını tatlı sulara bırakan bir tür balık (Alosa alosa)

BARİT (Kelime Kökeni: Fransızca baryte)

[isim]

[kimya]

  • Renksiz veya beyaz, sarı, gri renklerde olabilen, sondaz, dolgu vb. alanlarda kullanılan bir mineral, baritin, baryum sülfat Ba(OH)2

ISTAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[halk ağzında]

  • Halı, kilim dokunan tezgâh

RASIT (Kelime Kökeni: Arapça rāṣid)

[isim]

[eskimiş]

[gök bilimi]

  • Gözlemci

SIRAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣirāṭ)

[isim]

  • Sırat köprüsü

[eskimiş]

  • Yol

Birleşik Kelimeler: sırat köprüsü

SATIR (Kelime Kökeni: Arapça saṭr)

[isim]

  • Bir sayfa üzerinde yan yana gelen kelimelerden oluşan ve alt alta sıralanmış her bir dizi

    İki dakika süren bu duygusuzluktan sonra bu üç dört satırın cehennemî manaları anlaşılmaya başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Birleşik Kelimeler: satır arası, satır başı, satır satır, satır sonu

[isim]

  • Et kesmeye, kemik kırmaya yarayan ağır ve enli bir bıçak türü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • satır atmak

TABİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿbīr)

[isim]

  • Rüya yorma, yorumlama
  • Yorum

    Düş biter bitmez tüccar uyanıverdi ve hemen rüya tabiri kitaplarını açtı. - İhsan Oktay Anar

[eskimiş]

  • Deyiş, anlatım, ifade

    Bugünlük temsil sözünü kullanırken onu alışılmış bir tabir olarak alıyoruz. - Ahmet Kutsi Tecer

[eskimiş]

  • Deyim

    Müfit için bu kaçmak tabirinin kullanılması da Perviz'e dokunmuştu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabir etmek
  • tabiri (veya tabir) caizse

Birleşik Kelimeler: tabirname

TABİİ (Kelime Kökeni: Arapça ṭabīʿī)

[sıfat]

  • Doğada olan, doğada bulunan
  • Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi

    Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor. - Ahmet Rasim

  • Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan

    Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir. - Atatürk

  • Yapmacık olmayan, doğal

    Bir milletin kendi varlığını müdafaa etmesinden daha tabii ne olabilir? - Mehmet Kaplan

  • Katıksız, saf, doğal

    Tabii meyve suları.

[zarf]

  • (ta'bi:) Elbette, doğallıkla, doğal olarak, işin gereği olarak

    Yurttaşlarım arasında bana bu yabancılığı çektirmemek isteyenler de oldu tabii. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: tabii afet, tabii hukuk, sevkitabii

BASİT (Kelime Kökeni: Arapça basīṭ)

[sıfat]

  • Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı

    İşte en basit bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Kolay

    En basit şeyi yazamayacak kadar cahildi. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Süssüz, gösterişsiz

    Üstünde basit ve kapalı bir çarşaf vardı. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz

    Bu, fikirsiz, basit ve masum bir çocuk hafifliği değildi. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan

    Bu basit takılmalar, her seferinde onları güldürdü. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • basite indirgemek

Birleşik Kelimeler: basit cisim, basit cümle, basit faiz, basit kelime, basit kesir, basit renk, basit tümce

RABIT (Kelime Kökeni: Arapça rabṭ)

[isim]

[eskimiş]

  • Bağ, bağlama

[dil bilgisi]

  • Bağlaç

Birleşik Kelimeler: rabıt edatı, raptetmek, zapturapt

SABİT (Kelime Kökeni: Arapça s̱ābit)

[sıfat]

  • Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan
  • Gerçekliği tespit edilmiş, kanıtlanmış olan

    Bir amaç uğruna göze alınacak sıkıntı ve zorlukların sabit sembolleri işimize yaramayabilir. - İsmet Özel

[mecaz]

  • Değişmeyen, hep aynı kalan, önceden ayarlanmış

    Sabit gelir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sabit olmak

Birleşik Kelimeler: sabit fikir, sabitkadem, sabit kalem, sabit kur, sabit polinom, fikrisabit

TİRİZ

[isim]

  • Giysilerin yırtmacına ve eteğine eklenen ensiz kumaş parçası
  • Ensiz tahta

[denizcilik]

  • Çarpma ve sürtüşmelerden korunmak için güvertesiz teknelerin, direklerin ve dubaların dış kenarlarına takılan, tahtadan veya halat örgüsüyle yapılmış çıkıntı

TARİZ (Kelime Kökeni: Arapça taʿrīż)

[isim]

[eskimiş]

  • Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama

    Bununla beraber sitemleri ve tarizleri onunkilerden çok daha ince ve nezihtir. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarizde bulunmak
  • tariz etmek