İSTİHBAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

İSTİHBAR harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli İSTİHBAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İstihbar ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde İstihbar olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BAHİS12, HABİS12, HASBİ12, BAHRİ11, BAHİR11, HARBİ11, İHBAR11, HİSAR10, HARİS10, SİHİR10, SARİH10, SATHİ10, İHTAR9, TARİH9, BASİT8, SABİT8, BARİT7, TABİR7, TABİİ7, SİİRT6, SATİR6, TİRSİ6

SİİRT

[isim]

  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Siirt battaniyesi

SATİR (Kelime Kökeni: Fransızca satire)

[isim]

[edebiyat]

  • Yergi

TİRSİ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Hamsigillerden, yumurtalarını tatlı sulara bırakan bir tür balık (Alosa alosa)

BARİT (Kelime Kökeni: Fransızca baryte)

[isim]

[kimya]

  • Renksiz veya beyaz, sarı, gri renklerde olabilen, sondaz, dolgu vb. alanlarda kullanılan bir mineral, baritin, baryum sülfat Ba(OH)2

TABİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿbīr)

[isim]

  • Rüya yorma, yorumlama
  • Yorum

    Düş biter bitmez tüccar uyanıverdi ve hemen rüya tabiri kitaplarını açtı. - İhsan Oktay Anar

[eskimiş]

  • Deyiş, anlatım, ifade

    Bugünlük temsil sözünü kullanırken onu alışılmış bir tabir olarak alıyoruz. - Ahmet Kutsi Tecer

[eskimiş]

  • Deyim

    Müfit için bu kaçmak tabirinin kullanılması da Perviz'e dokunmuştu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabir etmek
  • tabiri (veya tabir) caizse

Birleşik Kelimeler: tabirname

TABİİ (Kelime Kökeni: Arapça ṭabīʿī)

[sıfat]

  • Doğada olan, doğada bulunan
  • Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi

    Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor. - Ahmet Rasim

  • Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan

    Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir. - Atatürk

  • Yapmacık olmayan, doğal

    Bir milletin kendi varlığını müdafaa etmesinden daha tabii ne olabilir? - Mehmet Kaplan

  • Katıksız, saf, doğal

    Tabii meyve suları.

[zarf]

  • (ta'bi:) Elbette, doğallıkla, doğal olarak, işin gereği olarak

    Yurttaşlarım arasında bana bu yabancılığı çektirmemek isteyenler de oldu tabii. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: tabii afet, tabii hukuk, sevkitabii

BASİT (Kelime Kökeni: Arapça basīṭ)

[sıfat]

  • Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı

    İşte en basit bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Kolay

    En basit şeyi yazamayacak kadar cahildi. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Süssüz, gösterişsiz

    Üstünde basit ve kapalı bir çarşaf vardı. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz

    Bu, fikirsiz, basit ve masum bir çocuk hafifliği değildi. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan

    Bu basit takılmalar, her seferinde onları güldürdü. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • basite indirgemek

Birleşik Kelimeler: basit cisim, basit cümle, basit faiz, basit kelime, basit kesir, basit renk, basit tümce

SABİT (Kelime Kökeni: Arapça s̱ābit)

[sıfat]

  • Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan
  • Gerçekliği tespit edilmiş, kanıtlanmış olan

    Bir amaç uğruna göze alınacak sıkıntı ve zorlukların sabit sembolleri işimize yaramayabilir. - İsmet Özel

[mecaz]

  • Değişmeyen, hep aynı kalan, önceden ayarlanmış

    Sabit gelir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sabit olmak

Birleşik Kelimeler: sabit fikir, sabitkadem, sabit kalem, sabit kur, sabit polinom, fikrisabit

İHTAR (Kelime Kökeni: Arapça iḫṭār)

[isim]

  • Uyarma, dikkat çekme, uyarı

    Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı. - Osman Cemal Kaygılı

  • Bir şeyi birine hatırlatma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihtarda bulunmak
  • ihtar etmek

Birleşik Kelimeler: ihtarname

TARİH (Kelime Kökeni: Arapça tārīḫ)

[isim]

  • Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz
  • Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyeti inceleyen bilim
  • Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı

    Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın! - Refik Halit Karay

  • Tarih kitabı

    Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi.

  • Tarih dersi

    Ertesi gün tarih imtihanı vardı. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarih atmak (veya koymak)
  • tarih düşürmek
  • tarihe geçmek
  • tarihe karışmak

Birleşik Kelimeler: tarih öncesi, tarih yanılgısı, hicri tarih, miladi tarih, mücevher tarih, sözlü tarih, doğum tarihi, edebiyat tarihi, son kullanma tarihi, yazın tarihi, fi tarihinde

HİSAR (Kelime Kökeni: Arapça ḥiṣār)

[isim]

  • Bir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmış, yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde hendekler bulunan küçük kale, kermen, germen

[isim]

[eskimiş]

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
  • Klasik Türk müziğinde re diyez notası

Birleşik Kelimeler: hisarbuselik

HARİS (Kelime Kökeni: Arapça ḥarīṣ)

[sıfat]

  • Açgözlü

SİHİR (Kelime Kökeni: Arapça siḥr)

[isim]

  • Büyü

SARİH (Kelime Kökeni: Arapça ṣarīḥ)

[sıfat]

  • Açık, kolay anlaşılır, belli, belirgin, belgin

    Bu hıyanetin müşterek müteşebbislerine karşı, alınması lazım gelen vaziyet sarihtir. - Atatürk

Birleşik Kelimeler: sarih meful

SATHİ (Kelime Kökeni: Arapça saṭḥī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yüzeysel

    Sathi bir inceleme.