[nesnesiz]

[hakaret yollu]

• Terbiyesizce davranmak

[isim]

• İkilenmek işi

[isim]

• İkiletmek işi

[-i]

• İnlemesine yol açmak

[mecaz]

• Çok eziyet vermek, eziyet çektirmek

[sıfat]

• Davranışlarında ölçülü olan

  Temkinli, ağır hareketler hoş görülüyor, daha tesir yapıyordu. - Refik Halit Karay

[isim]

• Eksiltmek işi

• Bir işin kimin tarafından daha ucuz yapılacağının anlaşılması için istekliler arasında açılan fiyat kırma işi, ihale

  O gün eksiltmeye kendi yerine onu yollamıştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

• eksiltmeye çıkarmak

[nesnesiz]

• İstenilmek

  Küçük boylu sünger isteniyorsa büyükler istenilen boyda ve biçimde kesilip kırpılır. - Halikarnas Balıkçısı

[nesnesiz]

• İsli duruma gelmek

  O gün üzerlerindeki resimleri sökerek sararmış, islenmiş duvarları badanalattım. - Necati Cumalı

[sıfat]

• Metinle ilgili, metne ilişkin

  Bu iç gerçeklik, kişisel olanın metinsel olana dönüşmesini zorunlu kılar. - Selim İleri

[sıfat]

• Dayanağı olan

[nesnesiz]

• Silme işine konu olmak

• Kendi kendini silmek

[mecaz]

• Birden yok olmak, gözden kaybolmak

  Nina'nın dudaklarındaki ferah, tatlı tebessüm silinmiştir. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

• silinip gitmek

[isim]

• Silkinmek işi

[isim]

• Tiksinmek işi, ikrah, istikrah, nefret

  İçinde bu adama karşı garip bir tiksinme, çekinme vardı. - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

• Karıştırma, çekiştirme, ara bozma

  Nadide Hanım, onun bir fitneliği yüzünden altı ay Feridun Bey'le dargın durmuştu. - Reşat Nuri Güntekin

[-i]

• Birini, başkasına karşı kışkırtmak, fitnelemek