İSTEŞMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
İSTEŞMEK harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli İSTEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ŞEMSİ10,
ETMEK
-
Bir işi yapmak
Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu. - Haldun Taner
-
`İyi, kötü` zarflarıyla birlikte davranmak
İyi ettiniz de geldiniz.
-
Bulmak, erişmek
Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi. - Refik Halit Karay
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak
-
Eşit değer kazanmak
İki iki daha dört eder.
-
Herhangi bir değerde olmak
Kira dâhil olduğu hâlde aylık masrafımız tam beş lira ediyordu. - Ömer Seyfettin
-
Kötülükte bulunmak
Ah, iki bardak süt sen bana neler ettin? - Sait Faik Abasıyanık
-
Küçük veya büyük abdestini yapmak
Çocuk altına etti.
-
Demek, söylemek
Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle - Erzurumlu Emrah
Ata Sözleri ve Deyimler
- edememek
- eden bulur, inleyen ölür
- etme (veya etme yahu)
- etmediğini bırakmamak (veya komamak)
- etme eyleme
- ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
- ettiğini bulmak (veya çekmek)
- ettiğini yanına bırakmamak
- ettiği yanına (kâr) kalmak
- ettiğiyle kalmak
İTMEK
-
Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek
Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar
-
Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak
Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. - Halide Edip Adıvar
-
Bulunduğu yerden aşağı düşürmek
Suya itmek. Havuza itmek.
-
Sürüklemek, sevk etmek
Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı. - Ahmet Ümit
-
Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı
Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.
İSTEK
-
Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk
Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu. - Çetin Altan
-
Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, meram, talep
Bu adamın istekleri bitmiyor.
-
İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi
Göreyim, göresin, göre.
- Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu
Ata Sözleri ve Deyimler
- istek (veya isteğini) uyandırmak
- istek duymak
KESİT
-
Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey
Ağacın kesiti.
- Bir toplumun bölümü, kesim
-
Ayırıcı özellikleriyle belirlenen süreç
Bu süreç, bu çok önemli yaşam kesiti bilinmez olarak kalacak. - Selim İleri
-
Bir cisim düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta
Bir kürenin her kesiti daire biçiminde olur.
Birleşik Kelimeler: ara kesit, başkesit, öz kesit
SETİK
- İnce bulgur
SEKTE (Kelime Kökeni: Arapça sekte)
- Olmakta olan bir şeyin birdenbire durarak kesilmesi, durgu
- Bozukluk
- İnme, felç
Ata Sözleri ve Deyimler
- sekte vermek
- sekte vurmak
- sekteye uğramak
- sekteye uğratmak
Birleşik Kelimeler: kalp sektesi
TEMEK
- Ahırdaki gübreyi dışarı atmak için kullanılan kapaklı veya kapaksız delik, pencere
TEKME
-
Ayakla vuruş
Kondulardan birinin duvarını tekmeyle yıkan bir yıkımcı, topal bir kadından ilk darbeyi yedi. - Lâtife Tekin
- Hayvanın art ayağıyla vurması, çifte
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekme atmak (veya vurmak)
- tekme tokat girişmek
- tekme yemek
ESMEK
-
Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak
İki üç günden beri sert bir kış rüzgârı esiyor. - Ahmet Haşim
-
Yapılması önce düşünülmüş olmayan veya beklenmeyen bir şeyi yapmaya birdenbire karar vermek
Bu yolculuk size nereden esti?
Ata Sözleri ve Deyimler
- esip gürlemek
İSMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṣmet)
- Ahlak kurallarına bağlı kalma durumu, sililik
-
Dürüstlük, temizlik
Çocukluğunun ismet ve samimiliğine dayanan bu hatırayı eskisi gibi benliğinin bir köşesinde uykuya yatırmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
Birleşik Kelimeler: harimiismet
İSTEM
- Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, talep, arzu
- Tüketicinin piyasadan mal çekmesi
- İrade veya isteğin eylem durumunda belirmesi
KİMSE
-
Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi
Kimsenin girdisi çıktısı, alacağı borcu ile uğraşmak istemiyordum. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kimse bilmez, kim kazana kim yiye
- kimseden kimseye hayır yok (veya gelmez)
- kimse kendi memleketinde peygamber olmaz
- kimse kimsenin çukurunu doldurmaz
- kimsenin ahı kimsede kalmaz
- kimse yoğurdum ekşi demez
Birleşik Kelimeler: hiç kimse
KESME
-
Kesmek işi
Bir dönem, içkiyi haftalarca tamamen kesmeyi başardığım için, ondan sonra içtiğim her kadeh, bir adım gerilemek demekti. - Elif Şafak
- Teneke, sac vb.ni kesmek için kullanılan makas
-
Küp biçiminde veya köşeli olarak kesilmiş olan
Dört tarafı kesme billur kapaklı bir eski saat. - Refik Halit Karay
-
Kesin, değişmez, maktu
Kesme fiyat.
- Kesme işareti
- Nazımda veya nesirde, bir cümleyi sonu anlaşılacak biçimde yarım bırakma sanatı, kat
- Kıyılarımızda yaygın olarak bulunan, yuvarlak tepeli, 5 metre kadar boylu, her dem yeşil, yaprakları küçük ve kenarları testere dişli, çiçekleri yeşilimsi beyaz renkli olan bir süs ağacı, akçakesme (Phillyrea latifolia)
- Çizgisel iki doğru parçası ve bir eğri yayı ile sınırlanan düzlem yüzeyi
- İki çekimin birbirine doğrudan doğruya bağlanmasından, iki ayrı çekimin birbirini izlemesinden doğan durum
- Lokum
Birleşik Kelimeler: kesme imi, kesme işareti, kesme kaya, kesme şeker, kesme taş, akçakesme, daire kesmesi
KESİM
- Kesme işi
-
Bölüm, parça, kısım, sektör
Oyunlar aruz ve hece olmak üzere iki kesime ayrılmıştı. - Metin And
- Bölge
-
Ara verme, sonlandırma zamanı
Ders kesimi.
-
İşaretlenmiş belli yer
Gemi, su kesiminin üstünden yaralandı.
- Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason
- Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa
- Boy bos, endam
- Pazarlık, anlaşma
Birleşik Kelimeler: kesimevi, kesimhane, ince kesim, özel kesim, yaş kesim, ağrı kesimi, et kesimi, kamu kesimi, söz kesimi, su kesimi
METİS (Kelime Kökeni: Fransızca métis)
- Melez