İSLAMLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 9 Harfli Kelimeler

İSLAMLAŞTIRMAK harflerini içeren 9 harfli 38 kelime bulunuyor. 9 harfli İSLAMLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SARILAŞMA15, SARMAŞMAK15, SATAŞILMA15, ŞIMARTMAK15, ARIKLAŞMA14, ARILAŞMAK14, AŞILATMAK14, ALKIŞLAMA14, ALIKLAŞMA14, AKŞAMLARI14, IRAKLAŞMA14, KARILAŞMA14, KARIŞLAMA14, KARŞILAMA14, KATILAŞMA14, MATLAŞMAK14, RASTLAŞMA14, TIRAŞLAMA14, ISMARLAMA13, KARTLAŞMA13, ŞARTLAMAK13, TASIMLAMA13, ALIMLAMAK12, AKSATILMA12, SIRALATMA12, SIRALAMAK12, SIRTLAMAK12, TIRMALAMA12, TIMARLAMA12, ARATILMAK11, ARTIKLAMA11, ARIKLATMA11, AKTARMALI11, AKTARILMA11, KARAİSALI11, RASTLAMAK11, SALATALIK11, KAMARİLLA10

KAMARİLLA (Kelime Kökeni: İspanyolca camarilla)

[isim]

  • Bir büyük güç sahibini perde arkasından yöneten kimse

ARATILMAK

[nesnesiz]

  • Aratma işine konu olmak

ARTIKLAMA

[isim]

  • Artıklamak işi

ARIKLATMA

[isim]

  • Arıklatmak işi

AKTARMALI

[sıfat]

  • Aktarma gerektiren

    Aktarmalı tren.

[zarf]

  • Aktarma yaparak

AKTARILMA

[isim]

  • Aktarılmak işi

KARAİSALI

[isim]

  • Adana iline bağlı ilçelerden biri

RASTLAMAK

[-e]

  • Bir kimse ile karşı karşıya gelmek, karşılaşmak, rast gelmek, tesadüf etmek

    Hava kararmaya başladığında, mezarlıkta sadece bir kişiye rastladı. - İhsan Oktay Anar

  • Herhangi bir şeyle karşı karşıya gelmek

    Birbirini bütün tedaileriyle karşılayan iki kelimeye ne aynı dilde rastlarsınız ne iki ayrı dilde. - Cemil Meriç

  • Atılan şey hedefi bulmak, rast gelmek

    Taş cama rastladı.

SALATALIK

[isim]

  • Hıyar

    Babası küçük bostanda yere eğilmiş, salatalıkları koparıyor. - Peyami Safa

[sıfat]

  • Salata yapmak için kullanılan

    Salatalık domates.

Birleşik Kelimeler: salatalık dolması

ALIMLAMAK

[-i]

  • Anlayarak kabul etmek
  • Alıntı yapmak

    Halk sanatçısı olduğuna inandığım bu aktörden alımladığımı özetlemeye çalışacağım. - Selim İleri

AKSATILMA

[isim]

  • Aksatılmak işi

SIRALATMA

[isim]

  • Sıralatmak işi

SIRALAMAK

[-i]

  • Birbiri ardı sıra veya yan yana koyarak sıra durumuna getirmek

    İskemleleri sıralamak.

  • Art arda söylemek, sayıp dökmek

    Kendisini tüm bu bilgileri biriktirmeye iten nedenleri sıraladı. - Lâtife Tekin

  • Belirli bir düzene göre yerleştirmek veya düzenlemek, sıraya koymak

    Herkesin onu dinlediğini görünce, arkasına yaslanıp kendinden gayet emin bir tavırla elindeki verileri sıraladı. - Elif Şafak

  • Söylenecek, yazılacak, yapılacak şeylere zihinde gerekli düzeni vermek
  • Aynı davranışı birbiri ardınca birçok kez yapmak

    Bize karşı bir sürü itiraz sıraladı.

  • Aynı davranışı birçok şey üstünde tekrarlamak

    Bekçi bütün kapıları sıraladı.

  • Küçük çocuk tutunarak yürümeye başlamak, tutunarak yürümek

SIRTLAMAK

[-i]

  • Sırtına alıp yüklenmek

    Balığı sırtlayınca soluğu ninesinin kulübesinde aldı. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]

  • Birinin, bir şeyin sorumluluğunu, yükünü veya geçimini üzerine almak

    Gazete satan Babuş daracık omuzlarıyla bir aileyi sırtlayacak. - Peyami Safa

TIRMALAMA

[-i]

  • Tırmalamak işi, cırlama