İSLAMCILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

İSLAMCILIK harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli İSLAMCILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "islamcılık ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde İslamcılık olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ACIMSI13, ISICAM13, ASKICI12, ACIMIK12, ALIMCI12, AKIMCI12, SILACI12, SIKICA12, ACILIK11, ACIKLI11, AKILCI11, ILICAK11, KALICI11, CAMLIK11, KILCAL10, CİLALI10, ASILLI9, ASKILI9, ALIMLI9, ILIMAK9, MISKAL9, SALKIM9, AKILLI8, MİKALI8, MİSKAL8

AKILLI

[sıfat]

  • Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil

    İkisi de zeki adamdı, akıllı adamdı, yapıcı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]

  • Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz

[alay yollu]

  • Uyanık geçinen

    Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (veya oğlunu) everir
  • akıllı geçinmek
  • akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
  • akıllım
  • akıllı olmak

Birleşik Kelimeler: akıllı başlı, akıllı uslu, adamakıllı, horoz akıllı, sivri akıllı, uslu akıllı, yarım akıllı

MİKALI

[sıfat]

  • Yapımında mika maddesi kullanılan

Birleşik Kelimeler: mikalı cam

MİSKAL (Kelime Kökeni: Arapça mis̱ḳāl)

[isim]

[eskimiş]

[matematik]

  • 4,810 gram olan bir ağırlık ölçü birimi

    Miskal, inci ölçmekte kullanılan bir ağırlık birimiydi. - Selçuk Erez

ASILLI

[sıfat]

  • Bir kökene dayanan, kökenli

    İngiliz asıllı genç.

ASKILI

[sıfat]

  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak

ALIMLI

[sıfat]

  • Alımı olan, çekici, cazibeli, albenili, cazip, cazibedar, kişmiri

    Hepsi, bu gelinler gibi nazlı, süslü ve alımlı hanımlar. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: alımlı çalımlı

ILIMAK

[nesnesiz]

  • Ilınmak

MISKAL (Kelime Kökeni: Farsça mūsīḳār'dan)

[isim]

[eskimiş]

[müzik]

  • Her biri başka perdede bir sıra kamış boğumundan yapılmış düdük, musikar

SALKIM

[isim]

  • Üzüm gibi, birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan meyve

    Bunu görünce Behzat da iki salkım muzu oradakilere dağıtmış. - Memduh Şevket Esendal

[bitki bilimi]

  • Ana saptan çıkan yan çiçekleri, sapları hep aynı uzunlukta olan çiçek durumu

[bitki bilimi]

  • Baklagillerden, salkım durumunda mor çiçekler açan ve çoğu asma gibi çardağa sarılan bir tür ağaç ve çiçeği (Wistaria sinensis)

[eskimiş]

[askerlik]

  • Topla atılan demir parçaları

Birleşik Kelimeler: salkım ağacı, salkım başak, salkım küpe, salkım saçak, salkım salkım, salkım söğüt, salkım topu, morsalkım, sarısalkım, üzüm salkımı

KILCAL

[sıfat]

  • Kıl gibi olan, çok ince

Birleşik Kelimeler: kılcal boru, kılcal damar, kılcal etki, kılcal kök

C

[kimya]

  • Karbon elementinin simgesi
  • Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

ACILIK

[isim]

  • Acı olma durumu

    Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık

    Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu. - Adalet Ağaoğlu

ACIKLI

[sıfat]

  • Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun

    Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı. - Lâtife Tekin

  • Acı görmüş, yaslı, kederli

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıklı başta akıl olmaz

Birleşik Kelimeler: acıklı komedi

AKILCI

[sıfat]

[felsefe]

  • Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse)
  • Akılcılıkla ilgili

ILICAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Ilıkça