İSABETLİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
İSABETLİ harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli İSABETLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İsabetli ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde İsabetli olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BASİT8,
İTİLA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtilāʾ)
-
Yücelme
Beşer denen kuş doymaz itilalara. - Tevfik Fikret
- Yükselme
Ata Sözleri ve Deyimler
- itila etmek
İLETİ
- Yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj
TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)
- Yükselme, yücelme
ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)
- Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
- Bu unvanı taşıyan kimse
İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)
- Akıtma
LİSTE (Kelime Kökeni: İtalyanca lista)
-
Alt alta yazılmış şeylerin bütünü, dizelge
Elimden geldiği kadar listenizi yerine getirmeye çalışacağım. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: liste başı, liste dışı, kara liste, tek liste, iftihar listesi, liberasyon listesi, seçmen listesi, yemek listesi
SİTİL
- Büyük bakraç, su kovası
TELSİ
-
Çok ince telciklerden oluşan
Telsi kas.
TELİS (Kelime Kökeni: Arapça tillīs)
- Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval
BİTLİ
- Üstünde bit bulunan
- Cimri
Ata Sözleri ve Deyimler
- bitli (veya kurtlu) baklanın da kör alıcısı olur
Birleşik Kelimeler: bitli kokuş
BİLET (Kelime Kökeni: Fransızca billet)
-
Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge
Biletini alıncaya kadar vapur da geldi. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- biletini kesmek
- bilet kesmek
Birleşik Kelimeler: açık bilet, kombine bilet, tam bilet, öğrenci bileti
BALET (Kelime Kökeni: Fransızca ballete)
- Bale yapan erkek sanatçı
BELİT
-
Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme, mütearife, aksiyom
`Tüm, parçaların her birinden büyüktür` sözü bir belittir.
İBATE (Kelime Kökeni: Arapça ibāte)
- Barındırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ibate etmek
Birleşik Kelimeler: iaşe ve ibate
TABİİ (Kelime Kökeni: Arapça ṭabīʿī)
- Doğada olan, doğada bulunan
-
Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi
Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor. - Ahmet Rasim
-
Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan
Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir. - Atatürk
-
Yapmacık olmayan, doğal
Bir milletin kendi varlığını müdafaa etmesinden daha tabii ne olabilir? - Mehmet Kaplan
-
Katıksız, saf, doğal
Tabii meyve suları.
-
(ta'bi:) Elbette, doğallıkla, doğal olarak, işin gereği olarak
Yurttaşlarım arasında bana bu yabancılığı çektirmemek isteyenler de oldu tabii. - Adalet Ağaoğlu
Birleşik Kelimeler: tabii afet, tabii hukuk, sevkitabii