İr ile Biten Kelimeler
İR ile biten 265 kelime bulunuyor. Sonu İR olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İr ile başlayan kelimeler. İçinde ir olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
İNDİRGENEBİLİR22,
13 Harfli Kelimeler
CEMAZİYELAHİR26, ALGILANABİLİR20, AÇIKLANABİLİR19
12 Harfli Kelimeler
DEFTERİKEBİR22
11 Harfli Kelimeler
BAŞMUHARRİR22, REBİYÜLAHİR21, TAHTELBAHİR21, SEFİRİKEBİR20, SİTTEİSEVİR19, SERMUHARRİR18, TAŞINABİLİR17, İYİLİKBİLİR15
10 Harfli Kelimeler
MÜTEHEVVİR29, GÜÇBEĞENİR28, DOĞANŞEHİR27, LEFFÜNEŞİR27, BÜYÜKŞEHİR25, MÜTENEFFİR25, VAKFIKEBİR25, BAŞMİSAFİR23, MÜTEBAHHİR23, VİRANŞEHİR23, SEYDİŞEHİR22, DEĞERBİLİR21, MÜTEHAYYİR21, DEVRİKEBİR20, MÜTEFEKKİR19, MÜTEKEBBİR17, MÜTEŞEKKİR16, ISIDENETİR15, KADİRBİLİR14, MÜTENEKKİR13
Tümünü Gör
9 Harfli Kelimeler
GÜVENİLİR21,
8 Harfli Kelimeler
GÜLŞEHİR21, MÜFTEHİR21, NEVŞEHİR21, BAŞŞEHİR20, BEYŞEHİR19, HEMFİKİR19, MÜBEŞŞİR19, MÜFESSİR19, MİZAÇGİR19, PANZEHİR19, CİHANGİR19, TARAFGİR18, MÜDEBBİR17, MEDCEZİR17, SÖMESTİR17, GAZİEMİR16, KIRŞEHİR16, ALAŞEHİR15, ÇİLİNGİR15, MÜSTECİR15
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
ZEVAHİR20, CEVAHİR20, MÜZEVİR19, MÜŞAVİR19, MÜCAVİR19, MEFAHİR18, YÜREĞİR18, İĞDEMİR17, MÜZAHİR17, BEĞENİR16, EĞİRDİR16,
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
PORFİR17, VAMPİR17, KEVGİR16, HİÇBİR15, TEZVİR15, TAĞYİR15, TEFCİR15, BEYGİR14, MÜCBİR14, MUHBİR14, TEPHİR14, TEDVİR14, PEŞKİR13, ŞİMŞİR13, TEŞHİR13, TASVİR13, TEFSİR13, TEHCİR13, VESAİR13, KUMPİR12
Tümünü Gör
5 Harfli Kelimeler
FECİR14, İĞDİR14, VEZİR14, ZİFİR14, ZEFİR14, CEVİR14, DEVİR13, HACİR12, HAŞİR12, SAFİR12, SEVİR12, SEFİR12, ŞEHİR12, ZAHİR12, ZEHİR12, BAHİR11, FİKİR11, FAKİR11, GADİR11, KAFİR11
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
EĞİR11, AHİR8, AŞİR7, ECİR7, ŞİİR7, ŞAİR7, DAİR6, AMİR5, ESİR5, EMİR5, SAİR5, ENİR4
3 Harfli Kelimeler
PİR7, ÇİR6, ZİR6, BİR5, MİR4, KİR3, LİR3
KİR
-
Herhangi bir şeyin veya vücudun üzerinde oluşan, biriken pislik, pasak
Yanaklarında yer yer kirle karışmış gözyaşı var. - Halide Edip Adıvar
- Utanılacak durum, leke, şaibe
Ata Sözleri ve Deyimler
- kir götürmek
- kir götürmek
- kiri kabarmak
- kir tutmak
Birleşik Kelimeler: kir pas, el kiri, etek kiri, yüz kiri
LİR (Kelime Kökeni: Fransızca lyre)
- Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı
ENİR
- Bir tür yaban mersini
MİR (Kelime Kökeni: Farsça mīr)
- Baş, kumandan, amir
- Bey, emîr
Ata Sözleri ve Deyimler
- mirim
Birleşik Kelimeler: miralay, mirliva
AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)
-
Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir
Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek
- Buyuran, buyurucu
- Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse
Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri
ESİR (Kelime Kökeni: Arapça esīr)
-
Tutsak
Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı. - İhsan Oktay Anar
- Köle
-
Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse
Onun güzelliğinin esiri oldular.
Ata Sözleri ve Deyimler
- esir almak
- esir düşmek
- esir etmek
- esir olmak
- esir yatmak
Birleşik Kelimeler: esir almaca, esir kampı, esir pazarı
- Atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz
- Hava
EMİR (Kelime Kökeni: Arapça emr)
- Buyruk, komut, talimat, ferman
-
İstek
İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- emir almak
- emir altına almak
- emir vermek
- emrine girmek
- emrine vermek
Birleşik Kelimeler: emir cümlesi, emir eri, emir kipi, emir kulu, emir komuta zinciri, emirname, emir subayı, emretmek, emreylemek, emrihak, emrivaki, emre muharrer senet, yazılı emir, evvelemirde, arama emri, ita emri, ödeme emri, ölüm emri, tediye emri, verile emri
- Araplarda ve bazı Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı
SAİR (Kelime Kökeni: Arapça sāʾir)
-
Başka, öteki, diğer
Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var! - Memduh Şevket Esendal
BİR
- Sayıların ilki
- Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı
-
Aynı, benzer
Beni daim şen gören safdiller öyle sansın / Ne bilsinler ki onlar bence birdir elem, haz - Enis Behiç Koryürek
-
Beraber
Hep biriz, ayrılmayız.
-
Bu sayı kadar olan
Bir kalem.
-
Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı)
Aydınlık bir odada, iki duvarın kesiştiği köşede zayıf, yaşlı bir adam yatıyordu. - Ayla Kutlu
-
Tek
Allah tektir ve birdir, amenna! - Ahmet Kabaklı
-
Eş, aynı, bir boyda
Bu kalemlerin ikisi birdir, hangisini isterseniz alınız.
-
Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek
Bizim kesemiz birdir.
- Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer
-
Bir kez
Bir ona, bir sana, bir de bana baktı.
-
Sadece
Her şey bitti, bir bu kaldı.
-
Ancak, yalnız
Bunu bir sen yapabilirsin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... bir hâl almak (hâle girmek)
- bir ... bir (veya bir de)
- bir abam (postum) var atarım, nerede olsam yatarım
- bir adama kırk gün ne dersen o olur
- bir ağaçta gül de biter diken de
- bir ağızdan çıkıp bin dile yayılır
- bir anaya bir kız, bir kafaya bir göz
- bir arpa boyu (gitmek veya yol almak)
- bir aşağı bir yukarı
- bir atımlık barutu olmak (veya kalmak)
- bir ayağı çukurda olmak
- bir ayak üstünde bin yalan söylemek
- bir ayak üstünde kırk yalanın belini bükmek
- bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez
- bir baltaya sap olamamak
- bir bardak suda fırtına koparmak
- bir başa bir göz yeter
- bir başka (olmak)
- bir baştan (veya uçtan) bir başa (veya uca)
- bir ben, bir de Allah bilir
- bir biçimine getirmek
- bir boka yaramamak
- bir bu eksikti
- bir çatı altında (olmak veya bulunmak)
- bir çekirdek geri kalmamak
- bir çiçekle bahar (veya yaz) olmaz
- bir çöplükte iki horoz ötmez
- bir çuval inciri berbat etmek
- bir dalda durmamak
- bir de
- bir dediği bir dediğini tutmamak
- bir dediği iki olmamak
- bir dediğini iki etmemek
- bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramazmış
- bir deri bir kemik (kalmak)
- bir dikili ağacı olmamak
- bir dikiş kaldı
- bir dokun bin ah işit (veya dinle) (kâseifağfurdan)
- bir don bir gömlek
- bir dostluk kaldı!
- bir dönüm güzlük on dönüm yazlığa bedeldir
- bir dudağı yerde bir dudağı gökte
- bir düşüncedir (veya düşünce) almak
- bire ... vermek
- bire beş katmak
- bire bin katmak
- bir el bir eli yıkar, iki el bir yüzü yıkar
- bir elini bırakıp ötekini öpmek
- bir elinin verdiğini öbür elin görmesin
- bir elin nesi var, iki elin sesi var
- bir elin sesi çıkmaz
- bir eli yağda bir eli balda (olmak)
- bir elle verdiğini öbür elle almak
- bir elmanın yarısı o, yarısı bu
- bir fende kazık kakmak (veya çakmak)
- bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır
- bir fit bin büyü yerine geçer
- bir gömlek aşağı
- bir gömlek fazla eskitmiş olmak
- bir görüş bir kör biliş
- bir göz ağlarken öbür göz gülmez
- bir göz gülmek
- bir günden bir güne
- bir günlük beylik beyliktir
- bir hâl olmak
- bir hizaya gelmek
- biri bilmeyen bini hiç bilmez
- bir içim su (gibi olmak)
- bir iğne bir iplik olmak
- bir ilke imza atmak
- bir inat, bir murat
- bir işaretine bakmak
- bir işi başından kesmek
- bir iş olmak
- bir iştir oldu
- bir kafada olmak
- bir kapıya çıkmak
- bir karıyla bir koca, dırdır eder her gece
- bir kaşık suda boğmak
- bir kazanda kaynamak
- bir kenara atılmak
- bir kenarda durmak
- bir kıza dünür düşmek
- bir kızı bin kişi ister, bir kişi alır
- bir kolayını aramak
- bir kolayını bulmak
- bir kol çengi
- bir koltuğa iki karpuz sığmaz
- bir korkak bir orduyu bozar
- bir koyundan iki post çıkarmak
- bir Köroğlu, bir Ayvaz
- bir köşeye atılmak
- bir köşeye atmak
- bir köşeye çekilmek
- bir köşeye koymak
- bir köşeye oturmak
- bir köşeye sinmek
- bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır (veya dokunur)
- bir kulağından girip öbür kulağından çıkmak
- bir kurşun atımı
- bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır
- bir mum al da derdine yan
- bir noktaya kadar
- bir o kadar
- bir olmak
- bir olmak
- bir o yana, bir bu yana
- bir papel (veya pul) etmemek
- bir pula satmak
- bir selam bin hatır yapar
- bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (veya üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge)
- bir sıkımlık canı olmak
- bir söylemek pir söylemek
- bir söyle on dinle
- bir sözünü (veya dediğini) iki etmemek
- bir sürçen atın başı kesilmez
- bir şey (veya şeyler) olmak
- bir şey anlamamak
- bir şeye benzememek
- bir şeyler, bir şeyler
- bir şey sanmak
- bir şey söylemek
- bir şey yapmak
- bir tanem
- bir tarafa bırakmak (veya koymak)
- bir tarakta bezi olmamak
- bir taşla iki kuş vurmak
- bir tat, bin feryat
- bir tek
- bir tek atmak
- bir tepe yıkılır, bir dere dolar
- bir torba kemik
- bir tuhaflığı olmak
- bir tutmak (veya görmek)
- bir varmış bir yokmuş
- bir yakadan baş çıkarmak
- bir yastığa baş koymak
- bir yastıkta kocamak
- bir yaşına daha girmek
- bir yemem diyenden kork, bir oturmam diyenden
- bir yere kadar
- bir yiyip bin şükretmek
- bir yol tutturmak
- bir yolunu bulmak
Birleşik Kelimeler: bir ağızdan, bir alay, bir âlem, bir an, bir anlamda, bir anlık, bir ara, bir aralık, bir araba, bir arada, bir atımlık, bir avuç, bir ayak evvel, bir ayak önce, biraz, bir bakıma, bir başına, bir başkası, bir bir, bir boy, bir çenekliler, bir çenetli, bir çırpıda, bir çift, bir çuval dolusu, bir daha, bir damla, bir defa, bir defacık, bir derece, bir diğeri, bir dikişte, bir dirhem, bir dizi, bir dolu, bir düzine, bir düziye, bir evcikli, bir gıdım, bir gözeli, bir gün evvel, bir gün önce, bir güzel, bir hamlede, bir hayli, bir hoş, bir hücreli, bir iki, birkaç, bir kalem, bir karar, bir karış, bir kere, bir koşu, bir küme, bir lahza, bir lokma, bir milyonluk, bir müddet, bir nebze, bir nefes, bir nevi, bir nice, bir numara, bir ölçüde, bir örnek, bir paralık, bir parça, bir parmak, bir sıra, bir solukta, bir süre, bir sürü, bir tabur, bir tahtada, birtakım, bir tane, bir temiz, bir terimli, bir tomar, bir tuhaf, bir tutam, bir türlü, bir vakitler, bir yana, bir yanda, bir yandan, bir yığın, bir yol, bir yudum, bir zahmet, bir zaman, birdenbire, birdirbir, birebir, bire bir, bire bir eşleme, ağzı bir, arada bir, ayda yılda bir, beş bir, binbir, binde bir, bire bir, daha bir, dört bir, elde bir, ellibir, hangi bir, hep bir ağızdan, her bir, herhangi bir, hiçbir, iki bir, ikide bir, kapı bir komşu, kırkyılda bir, nisan bir, nisan bir şakası, onbiraylık, şöyle bir, üç bir, yirmibir, ikide birde, başka biri, hiçbiri
DAİR (Kelime Kökeni: Arapça dāʾir)
-
Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm. - Aka Gündüz
ÇİR
- Kayısı, erik, zerdali vb. meyvelerin kurusu
ZİR (Kelime Kökeni: Farsça)
- Alt
- Aşağı
AŞİR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaşr)
- Bir dinî tören sırasında veya cemaatle namaz kılınıp dua edildikten sonra okunan Kur'an ayetleri
ECİR (Kelime Kökeni: Arapça ecr)
-
Sevap
Bu sabrın ecri büyüktür. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Ücret
Ata Sözleri ve Deyimler
- ecir sabır dilemek
ŞİİR (Kelime Kökeni: Arapça şiʿr)
- Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım, koşuk
-
Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey
Burada herkes kendi gönlünden olduğu kadar bu tabiatın içinden gelen bir şiiri dinler. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- şiir düzmek
- şiir gibi
Birleşik Kelimeler: şiir defteri, şiir dinletisi, şiir kitabı, lirik şiir, mensur şiir, halk şiiri, saz şiiri