İp ile Biten 5 Harfli Kelimeler
İP ile biten 5 harfli 28 kelime bulunuyor. Sonu İP olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İp ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde İp olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
VACİP18,
KÂTİP (Kelime Kökeni: Arapça kātib)
-
Yazman
Bir müddet sonra Talat Bey'in hususi kalemine kâtip oldum. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: kâtibiadil, başkâtip, umumi kâtip, mirî kâtibi, sır kâtibi, tahrirat kâtibi
NAKİP (Kelime Kökeni: Arapça naḳīb)
- Bir kavmin, kabilenin başkanı veya onun vekili
- Bir tekkede en yaşlı derviş veya dede
RAKİP (Kelime Kökeni: Arapça raḳīb)
-
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan kimse
Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş. - Sait Faik Abasıyanık
TALİP (Kelime Kökeni: Arapça ṭālib)
- İsteyen, istekli
-
Genellikle evlenmek isteyen ve bu isteğini evleneceği kimseye bildiren erkek
Öyle olmasa Musa ile evlenmez, talipleri içinde en beğendiği İsa'nın İstanbul'dan dönmesini beklerdi. - Elif Şafak
Ata Sözleri ve Deyimler
- talip (veya talibi) çıkmak
- talip olmak
TAKİP (Kelime Kökeni: Arapça taʿḳīb)
-
Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme
Hazım Aslan'ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum. - Halide Edip Adıvar
-
Ardınca gitme veya gelme
Çocuk, babasının kendisini takibinden memnun olmadı.
-
Kovuşturma
Savcılık, basın suçlarının takibinden sorumludur.
-
İzinden gitme, uyma, izleme
Atatürk'ün düşüncelerini takip, gençliğin başlıca amacıdır.
- Geri çekilmekte olan düşmanı yok etmek için yapılan hareket
Ata Sözleri ve Deyimler
- takibe vermek
- takip etmek
Birleşik Kelimeler: yakın takip
NASİP (Kelime Kökeni: Arapça naṣīb)
- Birinin payına düşen şey
-
Bir kimsenin elde edebildiği, sahip olabildiği şey
Türk'e ve Türk vatanına bir kurtuluş nasip ise onu gene Mehmetçiklerden beklemeliyiz. - Aka Gündüz
-
Kısmet, talih, baht
Her insanın bu yaşlardaki nasibi yalnızlıktır. - Ahmet Muhip Dranas
- Günlük kazanç
Ata Sözleri ve Deyimler
- nasibini almak
- nasip almak
- nasip etmek
- nasip olmak
SALİP (Kelime Kökeni: Arapça ṣalīb)
- Haç
Birleşik Kelimeler: ehlisalip
TABİP (Kelime Kökeni: Arapça ṭabīb)
-
Hekim
Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım. - Halit Ziya Uşaklıgil
Birleşik Kelimeler: adli tabip, baştabip, sertabip, diş tabibi
TAYİP (Kelime Kökeni: Arapça taʿyīb)
- Kınama
TEDİP (Kelime Kökeni: Arapça teʾdīb)
- Uslandırma, yola getirme, terbiye etme
Ata Sözleri ve Deyimler
- tedip etmek
NİZİP
- Gaziantep iline bağlı ilçelerden biri
NECİP (Kelime Kökeni: Arapça necīb)
- Soylu, soyu temiz
TAZİP (Kelime Kökeni: Arapça taʿẕīb)
- Sıkıntıya sokma, üzme
Ata Sözleri ve Deyimler
- tazip etmek
CAN (Kelime Kökeni: Farsça cān)
- İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık
-
Yaşama, hayat
Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım. - Reşat Nuri Güntekin
-
Güç, dirilik
Her şeyde bu mevsime mahsus bir can, bir dirilik kendini gösteriyordu. - Memduh Şevket Esendal
-
Kişi, birey
Benimle beraber dört canız. - Falih Rıfkı Atay
-
İnsanın kendi varlığı, özü
Sağa sola kaçıştık da, canımızı dar kurtardık. - Nazım Hikmet
-
Gönül
Çirkin bana kurban, ben de güzele / Can sever güzeli, maldan ziyade - Karacaoğlan
-
Bektaşilik ve Mevlevilikte tarikat kardeşi
Şeyh çıkınca oradaki canlar da sırasıyla yürüyüp kapıya gelince dönüp baş kestikten sonra dışarı çıkarlar. - Asaf Halet Çelebi
-
Çok içten, sevimli, sevilen, şirin
Alphonse Daudet ilk gençliğimin can yazarlarından biri idi. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- cana (veya canına) can katmak
- cana gelecek mala gelsin
- cana kıymak
- can alacak nokta (veya yer)
- can alıp can vermek
- cana minnet saymak (veya bilmek)
- can atmak
- can başına sıçramak
- can baş üstüne
- can beslemek
- can boğazdan gelir (veya geçer)
- can borcunu ödemek
- can bostanda bitmez
- can bulmak
- can cana, baş başa
- can candan şirindir (veya tatlıdır)
- can canın yoldaşıdır
- can cümleden aziz
- can çekişmek
- can çekişmektense ölmek yeğdir
- can çıkmayınca (veya çıkmadan) huy çıkmaz
- candan geçmek
- can dayanmamak
- can derdinde olmak
- can derdine düşmek
- can gelmek
- canı acımak
- canı ağzına (veya boğazına) gelmek
- canı bayılmak
- canı burnuna (veya burnundan) gelmek
- canı burnundan çıkmak
- canı cana ölçmek
- canı canına (veya içine) sığmamak
- canı cehenneme
- canı çekilmek
- canı çekmek
- canı çıkasıca
- canı çıkmak
- canı çıksın!
- canı gelip gitmek
- canı gelmek
- canı gibi sevmek
- canı gitmek
- canı ile oynamak
- canı ile uğraşmak
- canı istemek
- canı isterse
- canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır
- canım
- canım ciğerim
- canım dese canın çıksın diyor sanmak
- canımın içi
- canımı sokakta bulmadım
- canına acımamak
- canına değmek
- canına ezan okumak
- canına geçmek (veya işlemek veya kâr etmek)
- canına kastetmek
- canına kıymak
- canına minnet (olmak)
- canına okumak
- canına rahmet
- canına susamak
- canına tak demek (veya etmek)
- canına tükürdüğümün (veya üfürdüğümün)
- canına yandığım (veya yandığımın)
- canına yetmek
- canından bezmek (veya bıkmak veya usanmak)
- canından geçmek
- canını acıtmak
- canını almak
- canını bağışlamak
- canını burnundan getirmek
- canını cehenneme göndermek (veya yollamak)
- canını çıkarmak
- canını dar atmak
- canını dişine almak (veya takmak)
- canının derdine düşmek
- canının içine sokacağı gelmek
- canını sıkmak
- canını sokakta bulmamak
- canını vermek
- canını yakmak
- canın isterse
- canı sağ olsun!
- canı sıkılmak
- canı yanan eşek, attan yüğrük olur
- canı yanmak
- canı yerine gelmek
- canı yok mu?
- can kalmamak
- can kaygısına düşmek
- canlar!
- can olmak
- can sıkmak
- can vermek
- can yakmak
Birleşik Kelimeler: can acısı, can alıcı, can arkadaşı, can bunaltısı, canciğer, can çabası, can damarı, can direği, can dostu, can düşmanı, can eriği, canevi, can feda, canfes, can havliyle, can korkusu, cankulağı, can kurban, cankurtaran, can kuşu, can noktası, can pahasına, can pazarı, can sağlığı, can sıkıntısı, can simidi, cansiparane, can sohbeti, can suyu, can tahtası, can yeleği, can yoldaşı, cana yakın, canı burnunda, canı cebinde, canıgönülden, canı pek, canı sıkkın, canı tatlı, canı tez, canıyürekten, canına düşkün, canla başla, babacan
GALİP (Kelime Kökeni: Arapça ġālib)
-
Bir yarışma, karşılaşma, çatışma vb. sonunda yenen, üstün gelen, başarı kazanan
Bunlar galipler tarafından haksızca esir edilmiş vatandaşlardı. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- galip gelmek