İNTİBAKSIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
İNTİBAKSIZ harflerini içeren 5 harfli 57 kelime bulunuyor. 5 harfli İNTİBAKSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İntibaksız ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde İntibaksız olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
KABIZ11,
ANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca antique)
- İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika
Birleşik Kelimeler: Antik Çağ
İNTAK (Kelime Kökeni: Arapça inṭāḳ)
- Konuşturma söyletme
- Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme
Birleşik Kelimeler: teşhis ve intak
İTİNA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtināʾ)
-
Özen
Büyük bir itina ile yalancı dolma doldurdu. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- itina etmek
KİTİN (Kelime Kökeni: Fransızca chitine)
- Eklem bacaklıların ve kabukluların dış dokusunu oluşturan, bazı mantar ve likenlerde de rastlanan, dayanıklı ve esnek organik madde
NAKİT (Kelime Kökeni: Arapça naḳd)
- Para, akçe
- Kullanılması hemen mümkün olan para, peşin para, likit
Birleşik Kelimeler: nakit kartı, nakit para
ASTİK (Kelime Kökeni: Ermenice)
- Pezevenk
İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)
- Yurtlandırma
-
Yurtlanma
İskân izni.
Ata Sözleri ve Deyimler
- iskâna açmak
- iskân etmek
Birleşik Kelimeler: iskân belgesi
İSNAT (Kelime Kökeni: Arapça isnād)
- Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
- Karacılık, iftira
Ata Sözleri ve Deyimler
- isnat etmek
Birleşik Kelimeler: isnat grubu
KANIT
-
Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman
Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi. - Çetin Altan
- Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil
- Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil
KASTİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣdī)
- Bilerek, isteyerek yapılan
- Kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek
NİSAİ (Kelime Kökeni: Arapça nisāʾī)
-
Kadınla ilgili
Nisai hastalık.
- Kadın hastalıkları ile ilgili
- Kadınsı
SİNİK
-
Sinmiş, yılmış, pusmuş
Bundan zevk alan ve bazı kere de bununla kadının sempatisini kazanan sinik erkeklerden biri de Atıf'tır. - Refik Halit Karay
- Sinizm taraftarı (kimse veya görüş), kinik
SANKİ (Kelime Kökeni: Türkçe san + Farsça ki)
-
Farz edelim ki, güya
Sanki toprak altına diri diri gömülen benim. - Adalet Ağaoğlu
-
Soru cümlelerinde belirtilen konuya ilgiyi çekmek veya uyarıda bulunmak için kullanılan bir söz
Ne olur sanki, sen de gelsen?
-
Sözüm ona, sözde
O cana yakın, o çocuk yüzüyle dört yanına bakınca, sanki bütün varlık masumlukla aydınlanırdı. - Halikarnas Balıkçısı
SAKİT (Kelime Kökeni: Arapça sākit)
-
Susmuş, sessiz
Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakit kalmak
SAKİN (Kelime Kökeni: Arapça sākin)
- Hareket etmeyen, kımıldamayan
-
Durgun, dingin
Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Sessiz
Dinlenmek için otelimizden daha sakinini bulacağınızı ummam. - Sait Faik Abasıyanık
- Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen
-
Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış veya geçmiş
Sesi dinlediği müddetçe sakin ve uslu duruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir yerde oturan
Öğle uykusuna dalmış yalı sakinleri. Rehavet çökmüş. - Abidin Dino
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakin olmak
Birleşik Kelimeler: sakin sakin