İNSANİYET Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

İNSANİYET harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli İNSANİYET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İnsaniyet ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde İnsaniyet olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

İSYAN8, SEYİT8, YASİN8, AYNEN7, ENAYİ7, NİYET7, TENYA7, TAYİN7, İNSAN6, İSNAT6, NİSAN6, NİSAİ6, SATEN6, SENİT6, TASNİ6, TENİS6, ANTEN5, İNTAN5, İTİNA5, TANİN5, TANEN5

ANTEN (Kelime Kökeni: Fransızca antenne.)

[isim]

  • Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz

[hayvan bilimi]

  • Duyarga

[denizcilik]

  • Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar

Birleşik Kelimeler: anten yükselteci, çanak anten

İNTAN (Kelime Kökeni: Arapça intān)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Mikrop

    Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş. - Reşat Nuri Güntekin

  • Kokuşma, kötü kokma

İTİNA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtināʾ)

[isim]

  • Özen

    Büyük bir itina ile yalancı dolma doldurdu. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itina etmek

TANİN (Kelime Kökeni: Arapça ṭanīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Tınlama

TANEN (Kelime Kökeni: Fransızca tanin)

[isim]

  • Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde

İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)

[isim]

  • Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
  • Âdemoğlu, âdem evladı

    O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar. - Haldun Taner

[sıfat]

[mecaz]

  • Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
  • insan ayaktan, at tırnaktan kapar
  • insan beşer, kuldur şaşar
  • insan çeşit çeşit, yer damar damar
  • insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
  • insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
  • insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
  • insan eti yemek
  • insan gibi
  • insan gönlünün artığını söyler
  • insanın adı çıkacağına canı çıksın
  • insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
  • insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
  • insan içine çıkmak
  • insan insanın şeytanıdır
  • insan kendini beğenmese çatlar
  • insan kıymetini insan bilir
  • insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
  • insan kuş misali
  • insan sözünden, hayvan yularından tutulur
  • insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
  • insan yükü (veya eti) ağırdır

Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı

İSNAT (Kelime Kökeni: Arapça isnād)

[isim]

  • Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme

[mecaz]

  • Karacılık, iftira

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isnat etmek

Birleşik Kelimeler: isnat grubu

NİSAN (Kelime Kökeni: Arapça nīsān)

[isim]

  • Yılın dördüncü ayı, april

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur

Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru

NİSAİ (Kelime Kökeni: Arapça nisāʾī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kadınla ilgili

    Nisai hastalık.

  • Kadın hastalıkları ile ilgili
  • Kadınsı

SATEN (Kelime Kökeni: Fransızca satin)

[isim]

  • Atlas (I)
  • Parlak, pamuklu kumaş

    Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı. - Lâtife Tekin

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılmış

SENİT

[isim]

[halk ağzında]

  • Hamur tahtası

TASNİ (Kelime Kökeni: Arapça taṣnīʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yapma, suni
  • Düzme, uydurma, yakıştırma

[felsefe]

  • Yapıntı

TENİS (Kelime Kökeni: Fransızca tennis)

[isim]

[spor]

  • Ağla ortasından ikiye bölünen bir alanda tek veya çift oyuncuların raketle karşılıklı vurdukları, çeldikleri topu, belli kurallara göre, karşılanamayacak biçimde birbirlerinin alanına düşürerek sayı kazanmaları esasına dayanan oyun, alan topu

    Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: tenis kortu, tenis sahası, ayak tenisi, futbol tenisi, masa tenisi

AYNEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaynen)

[zarf]

  • Olduğu gibi, hiçbir değişiklik olmadan, aynıyla

    Benimki de ne yapsın, ne gördüyse aynen sürdürüyor. - Elif Şafak

ENAYİ

[sıfat]

[argo]

  • Fazla bön, avanak, et kafalı, budala

    İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: enayi dümbeleği