İNKİŞAF Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
İNKİŞAF harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli İNKİŞAF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AFİŞ13,
İNİK
-
İnmiş, indirilmiş
Pencere perdeleri hep inikti. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: inik deniz
İNAK
- Dogma
İKNA (Kelime Kökeni: Arapça iḳnāʿ)
-
Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma
Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikna etmek
- ikna olmak
KANİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāniʿ)
-
Kanmış, inanmış
İyi ama Ali, Göksel'in kaybolduğuna kani değildi ki. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- kani olmak
KÂİN (Kelime Kökeni: Arapça kāʾin)
- Bulunan, olan
İNŞA (Kelime Kökeni: Arapça inşāʾ)
-
Yapı kurma, yapı yapma, kurma
Köprü inşası.
- Düzyazı veya şiir kaleme alma, yazıya dökme
- Düzyazı
- Dilek kiplerine verilen genel ad
Ata Sözleri ve Deyimler
- inşa etmek
İNİŞ
- İnme işi
-
Yukarıdan aşağıya gittikçe alçalan eğimli yer, yokuş karşıtı
İnişte yol uzadıkça uzadı.
- Gerileyiş, çöküş
- Araçlı jimnastikte, atlayarak veya hızlanarak araçtan ayrılma durumu
Birleşik Kelimeler: iniş aşağı, iniş çıkış, iniş takımları, yumuşak iniş
KİŞİ
-
Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer
Sınıfta, sürekli olarak numarası yaramazlar listesinin başına yazılan kişi bendim. - Ayla Kutlu
-
Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs
Ben (tekil kişi), sen (tekil kişi), o (tekil kişi); biz (çoğul kişi.) siz (çoğul kişi), onlar (çoğul kişi).
- Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse
- Eş, koca
- Erkek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kişi arkadaşından bellidir
- kişi ne yaparsa kendine yapar
- kişinin kendine ettiğini kimse edemez
- kişi refikinden azar
- kişiyi vezir eden de karısı, rezil eden de
Birleşik Kelimeler: kişi başına, kişi eki, kişioğlu, kişizade, kişi zamiri, kişiler arası, kişiye özel, başkişi, bilirkişi, er kişi, gerçek kişi, hatun kişi, istenmeyen kişi, kaynak kişi, tüzel kişi, üçüncü kişi
NAŞİ (Kelime Kökeni: Arapça nāşī)
-
Ötürü
Hastalığından naşi gelemedi.
ŞAKİ (Kelime Kökeni: Arapça şaḳī)
-
Haydut
Şakiler odanın içinde potinlerinin uçlarına basarak geziniyor idiyse de bakılsa bu ihtiyata hacet bile yoktu. - Ahmet Midhat
ANİF (Kelime Kökeni: Arapça ʿanīf)
-
Sert, kaba
Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi. - Ömer Seyfettin
-
Sert, kaba bir biçimde
Lakin babam şiddetli ve anif hareket ediyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
FİNK
-
`Hiçbir şeye aldırmadan gönlünce gezip eğlenmek` anlamına gelen fink atmak sözünde geçer
Senin derdin İstanbullarda fink atmak, ben buna aracı olamam. - Adalet Ağaoğlu
FAİK (Kelime Kökeni: Arapça fāʾiḳ)
- Üstün, yüksek
FÂNİ (Kelime Kökeni: Arapça fānī)
-
Ölümlü, gelip geçici, kalımsız
Her fâni güneşten, çimden nasibini alıyor. - Yusuf Ziya Ortaç
- İnsanoğlu
Birleşik Kelimeler: fâni dünya
- İnsan gözünün algıladığı ışık şiddeti
İFNA (Kelime Kökeni: Arapça ifnāʾ)
- Yok etme
- Tüketme
Ata Sözleri ve Deyimler
- ifna etmek