İn ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler
İN harfleri ile başlayan 5 harfli 18 kelime bulunuyor. Başında İN olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "in ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde İn olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
İNFAZ14,
İNKÂR (Kelime Kökeni: Arapça inkār)
- Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme, yadsıma
- Kabul etmeme, tanımama
Ata Sözleri ve Deyimler
- inkârdan gelmek
- inkâr etmek
İNTAK (Kelime Kökeni: Arapça inṭāḳ)
- Konuşturma söyletme
- Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme
Birleşik Kelimeler: teşhis ve intak
İNTAN (Kelime Kökeni: Arapça intān)
-
Mikrop
Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş. - Reşat Nuri Güntekin
- Kokuşma, kötü kokma
İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)
- Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
-
Âdemoğlu, âdem evladı
O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar. - Haldun Taner
- Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
- insan ayaktan, at tırnaktan kapar
- insan beşer, kuldur şaşar
- insan çeşit çeşit, yer damar damar
- insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
- insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
- insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
- insan eti yemek
- insan gibi
- insan gönlünün artığını söyler
- insanın adı çıkacağına canı çıksın
- insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
- insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
- insan içine çıkmak
- insan insanın şeytanıdır
- insan kendini beğenmese çatlar
- insan kıymetini insan bilir
- insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
- insan kuş misali
- insan sözünden, hayvan yularından tutulur
- insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
- insan yükü (veya eti) ağırdır
Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı
İNMEK
- Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek
-
Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak
Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü. - Peyami Safa
-
Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden gelmek
Dağdan kurt indi.
-
Bir yerden başka bir yere gitmek, varmak
Bünyamin, gücünün yettiği kadar hızlı yürüyüp Haliç'e indi. - İhsan Oktay Anar
-
Konaklamak
Samananbarı köyünün en büyük ve gösterişli evine inmişlerdi. - Halide Edip Adıvar
-
Alçalıp eski durumuna dönmek
Sular indi. Şiş indi.
-
Fiyatı düşürmek
Bin lira daha indim, gene almadı.
-
Değeri düşmek
Altın fiyatları indi.
-
Vurmak
Şimdi kafana inerim!
-
Yıkılmak
Yağmurdan duvar inmiş.
-
İnme gelmek
Sağ tarafına inmiş.
-
Bir yeri kaplamak, basmak veya bir yerden akmak, kaymak
Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara. - Çetin Altan
-
Uzamak, ulaşmak
Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki zeytinlik ta vadiye kadar iniyordu. - Ömer Seyfettin
- Ağmak
-
Sayısı azalmak
Evvelden daha çok olduğumuzu zannettiğim hâlde sayımız son günlerde bu miktara inmiştir. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: indibindi, günindi
İNANÇ
-
Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma
Bilhassa kadınlar arasında hurafeye inanç fazla buralarda. - Fikret Otyam
- Birine duyulan güven, inanma duygusu
-
İnanılan şey, görüş, öğreti
Kendi getirdikleri inançtan başka her şeye kapalıdır zevkleri. - Nurullah Ataç
-
Tanrı'ya, bir dine inanma, akide, iman, itikat
Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. - Anayasa
Birleşik Kelimeler: batıl inanç, boş inanç
İNCİK
- Baldır
- Bazı bölgelerde diz, ayak bileği, baldır veya kaval kemikleri
Birleşik Kelimeler: incik boncuk, incik kemiği, incik yahnisi
İNCİL (Kelime Kökeni: Arapça incīl)
- Hz. İsa'ya indirilen kutsal kitap, Ahd-i Cedit
İNCİR (Kelime Kökeni: Farsça encīr)
- Dutgillerden, asıl yurdu Akdeniz kıyıları olan, yaprakları geniş dilimli bir ağaç (Ficus carica)
- Bu ağacın yaş veya kuru olarak yenilen etli, tatlı meyvesi, ballıdarı, yemiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- incir çekirdeği doldurmamak
Birleşik Kelimeler: incir kuşu, kuru incir, lop incir, yabani incir, balçık inciri, firavun inciri, Frenk inciri, Hint inciri, kavak inciri, patlıcan inciri, yaban inciri
İNDİS (Kelime Kökeni: Fransızca indice)
- Bir harf üzerine konulan işaret
- Bir harf, benzer fakat yine de değişik biçimlerde iki veya daha çok kez kullanılmak istendiğinde harfin üstüne veya altına eklenen ayırıcı işaret
- Bir kökün derecesini göstermek için kök işaretinin kolları arasına konulan sayı
İNŞAT (Kelime Kökeni: Arapça inşād)
- Şiir okuma, şiir söyleme
- Bir şiiri, bir edebiyat eserini topluluk önünde, yüksek sesle ve gerektiği biçimde okuma
Ata Sözleri ve Deyimler
- inşat etmek
İNTAÇ (Kelime Kökeni: Arapça intāc)
- Bir işi sonuçlandırma, sona erdirme, bitirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- intaç etmek
İNZAL (Kelime Kökeni: Arapça inzāl)
- İndirme, indirilme
İNGİN
-
Engin (II)
İngin yerlere gittim mi daha bir iyilik, daha bir ferahlık duyuyorum kendimde. - Nurullah Ataç
-
Nezle
Burun ingini. Göğüs ingini. Bağırsak ingini.
Birleşik Kelimeler: bağırsak ingini, göğüs ingini
İNFAK (Kelime Kökeni: Arapça infāḳ)
- Nafaka verip bir kimsenin geçimini sağlama