İMKANSIZLAŞMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

İMKANSIZLAŞMAK harflerini içeren 5 harfli 178 kelime bulunuyor. 5 harfli İMKANSIZLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SIZMA11, ANSIZ10, KIZMA10, KAMIŞ10, KAZIM10, LAZIM10, NAZIM10, SIZAK10, SANIŞ10, SAKIZ10, SAZLI10, ZIMNİ10, ZAMLI10, AZMAN9, AZMAK9, AZLIK9, AZAMİ9, AŞAMA9, AŞKIN9, AŞLIK9, AŞMAK9, ALKIŞ9, ALMAŞ9, AKMAZ9, AKŞIN9, AKŞAM9, İLZAM9, KIZAK9, KIZAN9, KIŞLA9, KANIŞ9, KAŞIK9, KAŞLI9, KALIŞ9, KAKIŞ9, KAZIK9, KAZIL9, KAZMA9, MİZAN9, MALAZ9, MAZAK9, NİZAM9, NAMAZ9, NAKIZ9, NAKIŞ9, NAZLI9, SALAŞ9, SAZAN9, SAZAK9, ŞİMAL9, ŞANLI9, ŞAMİL9, ŞAMAN9, ZANLI9, ZALİM9, ZAMAN9, ANZAK8, AŞİNA8, ALAZA8, İNZAL8, İŞKAL8, KISMA8, KISMİ8, KANİŞ8, KAŞAN8, KASIM8, KAZAK8, KAZAN8, NAKŞİ8, NAZİL8, NAZİK8, NAZAL8, SINMA8, SIMAK8, SIKMA8, ŞALAK8, ŞAKAK8, ZANKA8, ASMAK7, ASLIK7, ASKLI7, ALKIM7, AMMAN7, AKSAM7, ISLAK7, İSLAM7, İMSAK7, İMALI7, KISKA7, KASNI7, KASMA7, KASIK7, KASLI7, KALIM7, KAKIM7, KILMA7, MİLAS7, MİSAL7, MİSAK7, MANAS7, MAMAK7, MAKSİ7, MAKAS7, MAKAM7, MASAL7, MİNSK7, NAMLI7, NAKIS7, NASIL7, SINAİ7, SAMAN7, SALMA7, SALİM7, SALIK7, SANIK7, SANMA7, SANLI7, SALAM7, SAKLI7, SAKİM7, SAKIN7, ANMAK6, ANLIK6, ANLAM6, ASLAN6, ANALI6, ALMAN6, ALMAK6, AKLIK6, AKMAK6, AKMAN6, AKSAN6, AKSAK6, İSKAN6, İMKAN6, İKMAL6, KLİMA6, KAMİL6, KANIK6, KANLI6, KANMA6, KAMAN6, KALAS6, KALIN6, KALMA6, KALIK6, KAKMA6, LİSAN6, LİMAN6, LASKİ6, MALİK6, MANİA6, MALAK6, MAKAK6, SKİNK6, SKALA6, SANAL6, SALİK6, SANKİ6, SALAK6, SAKİN6, SAKİL6, SAKAL6, SAİKA6, SAKAK6, ANLAK5, ALKAN5, AKLAN5, AKALA5, ALAKA5, KİKLA5, KANAL5, KANKA5, KALAN5, KALAK5, LAKİN5, NAKLİ5, NAKİL5

ANLAK

[isim]

[ruh bilimi]

  • Zekâ

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)

[isim]

[kimya]

  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

AKLAN

[isim]

[coğrafya]

  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.

  • Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri

AKALA

[isim]

  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)

[isim]

  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

  • Gönül bağı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka

KİKLA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)

[isim]

  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

  • Telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat

    Bir kanaldan ötekine geçerken aldığı yüklü transfer bedelini nasıl ödeyecekti bu kadın? - İnci Aral

  • Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti

[anatomi]

  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol

[coğrafya]

  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları

KANKA

[isim]

[teklifsiz konuşmada]

  • Kardeş kadar yakın olan kimse

KALAN

[sıfat]

  • Kalma işini yapan
  • Artan, mütebaki

    Kalan on lirayı Aliş'e verdim. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[matematik]

  • Bir çıkarmanın sonucu

[isim]

[matematik]

  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

KALAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Burun, burun ucu
  • Gelin tacı
  • Tezek yığını

LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)

[bağlaç]

  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Ancak

NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Taşıma ile ilgili olan
  • Nakle dayanan, anlatılan, söylenen (gerçek)

Birleşik Kelimeler: naklî mazi

NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)

[isim]

  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
  • Göç, taşınma

    İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı. - Sermet Muhtar Alus

  • Anlatma, söyleme, hikâye etme
  • Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin
  • Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme
  • Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat]

[eskimiş]

  • Taşıyan, aktaran, geçiren
  • Anlatan, hikâye eden

[fizik]

  • İletken

ANMAK

[-i]

  • Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak

    Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa

[-i]

[-le]

  • Bir armağanla birinin gönlünü almak
  • Adlandırmak

    Onu, başka Tahirlerden ayırt etmek için `Temiz Tahir` diye anarlardı.

ANLIK

[sıfat]

  • Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane

    Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra

  • Bir anda oluşan, gelişen, spontane

[isim]

[ruh bilimi]

  • Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi

[isim]

[ruh bilimi]

  • Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt

Birleşik Kelimeler: bir anlık