İm ile Biten 5 Harfli Kelimeler

İM ile biten 5 harfli 82 kelime bulunuyor. Sonu İM olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İm ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde İm olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FEHİM16, VAHİM16, VEHİM16, DEĞİM15, REJİM15, DEVİM14, EĞRİM13, GEÇİM13, HACİM13, MÜHİM13, PİŞİM13, SEVİM13, ÇİZİM12, EVRİM12, GİYİM12, HADİM12, KAVİM12, VERİM12, CİCİM12, BİÇİM11, DİZİM11, SEHİM11, YEŞİM11, DİDİM10, DEYİM10, GİRİM10, GERİM10, HEKİM10, HALİM10, HAKİM10, HATİM10, HARİM10, LEHİM10, RAHİM10, SİCİM10, SEÇİM10, YİYİM10, CİSİM10, CESİM10, ÇELİM9, ÇEKİM9, ELÇİM9, ENZİM9, RECİM9, ŞETİM9, TAZİM9, TECİM9, ZALİM9, CİRİM9, BİTİM8, BİRİM8, BİLİM8, BETİM8, DENİM8, DİLİM8, DİKİM8, DİRİM8, KADİM8, MUKİM8, NADİM8, NEDİM8, YİTİM8, YETİM8, İSLİM7, İSTİM7, KESİM7, MİLİM7, MİRİM7, NESİM7, RESİM7, SALİM7, SAKİM7, SERİM7, SELİM7, TAMİM7, İKLİM6, KİLİM6, KERİM6, RİTİM6, TALİM6, TAKİM6, TERİM6

İKLİM (Kelime Kökeni: Arapça iḳlīm)

[isim]

[coğrafya]

  • Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava

    İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. - Cemil Meriç

[eskimiş]

  • Ülke, diyar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: iklim bilimi, ekvatoral iklim, karasal iklim, tropikal iklim, Akdeniz iklimi, çöl iklimi, dağ iklimi, deniz iklimi, kara iklimi, kutup iklimi, muson iklimi, okyanus iklimi, step iklimi, tundra iklimi

KİLİM (Kelime Kökeni: Farsça gilīm)

[isim]

  • Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın, kıl veya yün dokuma

    Dikmen Yıldızı'nın gözleri yerdeki kırmızı sarı çubuklu kilime takıldı. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: kız kilimi, yol kilimi

KERİM (Kelime Kökeni: Arapça kerīm)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Soylu
  • Eli açık, cömert

[din bilgisi]

  • Allah'ın adlarından biri

RİTİM (Kelime Kökeni: Fransızca rythme)

[isim]

[müzik]

  • Dizem

Birleşik Kelimeler: ritim saz

TALİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīm)

[isim]

  • Öğretim
  • Alıştırma

    Sudan çıktıktan sonra tabanca ile nişan talimi yapardık. - Yahya Kemal Beyatlı

[askerlik]

  • Uygulamalı olarak yapılan askerlik eğitimi

    Eğil dağlar, eğil üstünden aşam / Yeni talim çıkmış varam alışam - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talim etmek
  • talim etmek

Birleşik Kelimeler: talimhane, talimname

TAKİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿḳīm)

[isim]

[eskimiş]

  • Verimsiz duruma getirme, sonuçsuz bırakma, kısırlaştırma
  • Mikrobundan arıtma

TERİM

[isim]

  • Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah

    Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay

[mantık]

  • Geleneksel mantıkta özne veya yüklem

[matematik]

  • Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri

[matematik]

  • Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri

[matematik]

  • Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had

Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli

İSLİM (Kelime Kökeni: İngilizce steam)

[isim]

  • Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar, istim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • islim arkadan gelsin
  • islim tutmak

Birleşik Kelimeler: islim kebabı

İSTİM (Kelime Kökeni: İngilizce steam)

[isim]

  • İslim

    Sanıyorum ki istimi fazla gelmiş kazanlar gibi hırslarından patlayacaklar. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istim arkadan gelsin
  • istim üstünde olmak

KESİM

[isim]

  • Kesme işi
  • Bölüm, parça, kısım, sektör

    Oyunlar aruz ve hece olmak üzere iki kesime ayrılmıştı. - Metin And

  • Bölge
  • Ara verme, sonlandırma zamanı

    Ders kesimi.

  • İşaretlenmiş belli yer

    Gemi, su kesiminin üstünden yaralandı.

  • Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason

[tarih]

  • Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa

[halk ağzında]

  • Boy bos, endam

[halk ağzında]

  • Pazarlık, anlaşma

Birleşik Kelimeler: kesimevi, kesimhane, ince kesim, özel kesim, yaş kesim, ağrı kesimi, et kesimi, kamu kesimi, söz kesimi, su kesimi

MİLİM

[isim]

[matematik]

  • Milimetre

[zarf]

[mecaz]

  • En küçük veya en az miktarda

Ata Sözleri ve Deyimler

  • milim oynamamak
  • milim şaşmamak

Birleşik Kelimeler: milim milim, milimi milimine

MİRİM

  • `beyim, aziz dostum, arkadaşım` anlamlarında bir seslenme sözü

NESİM (Kelime Kökeni: Arapça nesīm)

[isim]

[eskimiş]

  • Hafif yel, esinti

    Berrak bir nesim ile ürperdi gölgeler / Yıldızlar eski demlere bir nağme besteler - Enis Behiç Koryürek

RESİM (Kelime Kökeni: Arapça resm)

[isim]

  • Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri

    Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı. - Tarık Buğra

  • Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat

    Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı. - Orhan Seyfi Orhon

  • Fotoğraf

    Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı. - Aka Gündüz

[hukuk]

  • Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç

    Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Tören
  • Açık gösterge, kesin sonuç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • resim almak
  • resim çekmek (veya çıkarmak)
  • resim gibi

Birleşik Kelimeler: resim yazı, resmetmek, resmigeçit, resmikabul, baskı resim, cam resim, canlı resim, çıplak resim, çizgi resim, dağlama resim, gölgeli resim, ıstampa resim, kazıma resim, net resim, nevresim, robot resim, saydam resim, temsilî resim, vesikalık resim, yakma resim, atölye resmi, demir resmi, duvar resmi, geçit resmi, işgaliye resmi, kabul resmi, mağara resmi, palamar resmi, tellaliye resmi

SALİM (Kelime Kökeni: Arapça sālim)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Esen, sağlam
  • Sakin, huzurlu

    Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim. - Zeyyat Selimoğlu

Birleşik Kelimeler: sağ salim