İLTİFATKAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

İLTİFATKAR harflerini içeren 5 harfli 53 kelime bulunuyor. 5 harfli İLTİFATKAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AFİLİ11, AFAKİ11, AKTİF11, FİRİK11, FİRAK11, FİTİL11, FİKİR11, FİKRİ11, FİLAR11, FARİL11, FAKAT11, FAKİR11, İTLAF11, İFRAT11, İFRİT11, İFTAR11, KAFİR11, KALFA11, LATİF11, RAFİT11, TARAF11, TARİF11, TAFTA11, TAFRA11, ATARİ5, AKAİT5, AKTAR5, İTİLA5, İTLİK5, İTAAT5, KARAT5, KİRLİ5, KİRİL5, KİLİT5, KATAR5, KATİL5, LİRİK5, LİKİT5, RAKİT5, TİRİT5, TİRAT5, TİLKİ5, TRATA5, TARAK5, TARLA5, TARİK5, TALİK5, TALAK5, TAKTİ5, TAKLA5, TAKAT5, TATAR5, TATİL5

ATARİ

[isim]

  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)

[isim]

[din bilgisi]

  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
  • Bu kuralları toplayan kitap

AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)

[isim]

  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
  • İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân

İTİLA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtilāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yücelme

    Beşer denen kuş doymaz itilalara. - Tevfik Fikret

  • Yükselme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itila etmek

İTLİK

[isim]

  • İtçe davranış

    Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı. - Yahya Kemal Beyatlı

İTAAT (Kelime Kökeni: Arapça iṭāʿat)

[isim]

  • Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma

    Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itaat etmek

KİRLİ

[sıfat]

  • Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
  • Aybaşı durumunda bulunan (kadın)

[mecaz]

  • Toplumun değer yargılarına aykırı olan

    Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı. - Halit Ziya Uşaklıgil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kirliye atmak

Birleşik Kelimeler: kirli çamaşır, kirli çıkı, kirlihanım, kirlihanım peyniri, kirli kan, kirlikartopu, kirli sarı

KİRİL (Kelime Kökeni: Cyrill özel adından)

[isim]

  • Kiril alfabesi

Birleşik Kelimeler: Kiril alfabesi

KİLİT (Kelime Kökeni: Farsça kelīd, kilīd)

[isim]

  • Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti

    Sonunda kapının kilidi gözyaşlarıma dayanamadı. - Yusuf Ziya Ortaç

[denizcilik]

  • Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka

[halk ağzında]

  • Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kilidi küreği olmamak
  • kilit altına almak
  • kilit gibi olmak
  • kilit kürek altına almak
  • kilit kürek olmak
  • kilit vurmak

Birleşik Kelimeler: kilit dili, kilit mevki, kilit nokta, kilit sarma, kilit taşı, kilit yeri, asma kilit, bindirme kilit, gömme kilit, ispanyolet kilit, komple kilit, şifreli kilit, topuzlu kilit, bagaj kilidi, baston kilidi, donanım kilidi, emniyet kilidi

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)

[isim]

  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

  • Taşıt dizisi

    Otomobil katarı. Yük katarı.

  • Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı

KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)

[isim]

  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]

  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]

  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam

LİRİK (Kelime Kökeni: Fransızca lyrique)

[sıfat]

  • Coşkun, ilhamla dolu

    Hiçbir millet Fuzuli ve Nedim ayarında iki büyük lirik şair gösteremez. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

[edebiyat]

  • Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren edebiyat

[edebiyat]

  • Eski Yunan edebiyatında lir eşliğinde söylenen (şiir)

Birleşik Kelimeler: lirik şiir

LİKİT (Kelime Kökeni: Fransızca liquide)

[sıfat]

[fizik]

  • Sıvı

    Likit gaz.

[isim]

[ekonomi]

  • Nakit

Birleşik Kelimeler: likit fon

RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Durgun (su)

TİRİT (Kelime Kökeni: Farsça terīd)

[isim]

  • Et suyuna kızartılmış veya bayat ekmek konularak yapılan yemek
  • Yemeğin suyu

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Yaşlı ve zayıf (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tiridi çıkmak
  • tiridine banmak
  • tirit gibi