İLKELLEŞTİRMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

İLKELLEŞTİRMEK harflerini içeren 7 harfli 69 kelime bulunuyor. 7 harfli İLKELLEŞTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ERİŞMEK₁₁, EŞLEMEK₁₁, EŞİLMEK₁₁, EŞTİRME₁₁, EKLEŞME₁₁, EKŞİTME₁₁, EKŞİMİK₁₁, EKŞİMEK₁₁, ELLEŞME₁₁, İTLEŞME₁₁, İTİŞMEK₁₁, İŞETMEK₁₁, İŞİTMEK₁₁, İŞLETME₁₁, İŞLEMEK₁₁, İLİŞMEK₁₁, KEMİRİŞ₁₁, KEŞLEME₁₁, MEŞELİK₁₁, ŞEKERİM₁₁, EŞİTLİK₁₀, EŞEKLİK₁₀, EKŞİLİK₁₀, ELLİŞER₁₀, ŞERİTLİ₁₀, ŞEKİLLİ₁₀, ŞEKERLİ₁₀, ERİTMEK₈, ETKİMEK₈, EKİLMEK₈, EKLETME₈, EKLEMLİ₈, EKLEMEK₈, EMİRLİK₈, EKTİRME₈, ELLETME₈, ELLEMEK₈, ELETMEK₈, İRKİLME₈, İTİLMEK₈, İTELEME₈, İKİLEME₈, İLETMEK₈, KİLLEME₈, KİREMİT₈, KEKLEME₈, KEMERLİ₈, KEMİKLİ₈, KERTMEK₈, MERTLİK₈, METELİK₈, METİLİK₈, RİMELLİ₈, TERLEME₈, TEMELLİ₈, TELLEME₈, TEKLEME₈, ERKEKLİ₇, ERİLLİK₇, ERİKLİK₇, ETEKLİK₇, ELTİLİK₇, EKTİLİK₇, ELEKLİK₇, ELLİLİK₇, ELİTLİK₇, İLERLEK₇, İLLETLİ₇, TEKERLİ₇

ERKEKLİ

[sıfat]

Erkeği olan

Birleşik Kelimeler: erkekli kadınlı, kadınlı erkekli, kızlı erkekli

ERİLLİK

[isim]

Eril olma durumu, müzekkerlik

ERİKLİK

[isim]

Erik yetiştirilen bahçe

ETEKLİK

[isim]

Etek
O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi. - Sait Faik Abasıyanık

Bir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü
Davlumbazın etekliği.

[sıfat]

Etek yapmaya elverişli (kumaş)

ELTİLİK

[isim]

Elti olma durumu

EKTİLİK

[isim]

Ekti olma durumu

ELEKLİK

[isim]

Keçi kılından veya at yelesinden yapılmış iplikle dokunan ve sanayide bazı sıvıları süzmekte kullanılan özel dokuma türü

ELLİLİK

[sıfat]

İçinde elli tane bulunan
Ellilik paket.

Elli yaşında olan
Ellilik bir kadının elinde kocaman bir çanta ile geldiğini gördük. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

Elli kuruş veya elli lira değerinde para

Birleşik Kelimeler: açık ellilik, ağırellilik

ELİTLİK

[isim]

Elit olma durumu

İLERLEK

[sıfat]

İlerlemiş, ileriye varmış

İLLETLİ

[sıfat]

Hastalığı olan

[mecaz]

Sürekli aksaklık gösteren

TEKERLİ

[sıfat]

Tekeri olan, tekerlekli

ERİTMEK

[-i]

Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak
Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör... - Haldun Taner

[mecaz]

Harcayıp tüketmek

[mecaz]

Çok üzmek

[mecaz]

Zayıflatmak

[mecaz]

Yok etmek

ETKİMEK

[-e]

[kimya]

Etkide bulunmak, tesir etmek
Sanatçının baskı altında bulunuşu, yapıtına da etkir. - Selim İleri

EKİLMEK

[nesnesiz]

Ekme işi yapılmak
Tarlaya mısır ekildi.