İLAÇLANIŞ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

İLAÇLANIŞ harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli İLAÇLANIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AŞÇI11, AÇIŞ11, ALÇI8, ALIÇ8, ALIŞ8, ÇALI8, ANAÇ7, AÇAN7, İNŞA7, İLAÇ7, LİNÇ7, NAAŞ7, NAŞİ7, ŞALİ7, ALIN5, ALLI5, ANAL4, ALİL4, ALAN4, İNAL4, İLLA4, İLAN4, LAİN4, LALA4, NAİL4

ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)

[sıfat]

[tıp]

  • Anüsle ilgili

[zarf]

  • Anüs yoluyla

ALİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿalīl)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hastalıklı, sakat

    Madrabaz ve kaparozcuların, hasta ve alillerin toplandığı bir merkezdir. - Burhan Felek

ALAN

[isim]

  • Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
  • Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran
  • Yüz ölçümü
  • Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer

[mecaz]

  • Bir çalışma çevresi

    Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır. - Nurullah Ataç

[fizik]

  • İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası

    Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı.

[sinema]

[televizyon]

  • Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü

[spor]

  • Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha

Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı

İNAL

[isim]

  • Kendisine inanılan kimse

İLLA (Kelime Kökeni: Arapça illā)

[zarf]

  • Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki

    İlla seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor. - Haldun Taner

  • Hele, özellikle

İLAN (Kelime Kökeni: Arapça iʿlān)

[isim]

  • Duyuru

    Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti. - Tarık Buğra

  • Açıkça bildirme, açıkça duyurma

    Cumhuriyetin ilanı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilan etmek
  • ilan vermek

Birleşik Kelimeler: ilanıaşk, ilan panosu, ilan tahtası, duvar ilanı, el ilanı

LAİN (Kelime Kökeni: Arapça laʿīn)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Lanetlenmiş, melun

Birleşik Kelimeler: şeytanılain

LALA (Kelime Kökeni: Farsça lālā)

[isim]

[eskimiş]

  • Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse

    Mekteple ev arasında daima bir lalanın refakatinde gidip gelmeye alıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[tarih]

  • Şehzadelerin özel eğitmenleri

[ünlem]

  • Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lala paşa eğlendirmek

NAİL (Kelime Kökeni: Arapça nāʾil)

[sıfat]

  • Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nail olmak

ALIN

[isim]

  • Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü
  • Bazı şeylerin önü, ön yüzü
  • Karşı

    Güneşin alnında durma.

[madencilik]

  • Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alın damarı çatlamış
  • alna yazılan başa gelir
  • alnı açık yüzü ak
  • alnına kara sürmek
  • alnından öpmek
  • alnında yazılmış olmak
  • alnını karışlamak
  • alnının akıyla
  • alnının kara yazısı

Birleşik Kelimeler: alın çatı, alın teri, alın yazısı, alnı açık

ALLI

[sıfat]

  • Üzerinde al renk bulunan

    Allı turnam ne gezersin havada - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: allı pullu

ANAÇ

[sıfat]

  • Şefkatli, anne gibi davranan

[isim]

  • Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan

[isim]

  • Yemiş verecek durumdaki ağaç

    Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler. - Burhan Felek

  • İri, kart

[mecaz]

  • Kurnaz

[mecaz]

  • Deneyimli, bilgili

[mecaz]

  • Başına buyruk

AÇAN

[isim]

[anatomi]

  • Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı

İNŞA (Kelime Kökeni: Arapça inşāʾ)

[isim]

  • Yapı kurma, yapı yapma, kurma

    Köprü inşası.

[edebiyat]

  • Düzyazı veya şiir kaleme alma, yazıya dökme

[edebiyat]

  • Düzyazı

[eskimiş]

[dil bilgisi]

  • Dilek kiplerine verilen genel ad

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inşa etmek

İLAÇ (Kelime Kökeni: Arapça ʿilāc)

[isim]

  • Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva

[mecaz]

  • Çare, önlem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilaç gibi
  • ilaç gibi gelmek
  • ilaç için olsun
  • ilaç için yok
  • ilaç yapmak (veya hazırlamak)
  • ilaç yazmak

Birleşik Kelimeler: ilaç bilimi, aç biilaç, kortizonlu ilaç, yalancı ilaç, kocakarı ilacı, sinir ilacı, uyku ilacı, uyuz ilacı