İLAHİYATÇI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
İLAHİYATÇI harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli İLAHİYATÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İlahiyatçı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde İlahiyatçı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
HAÇLI13,
İTİLA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtilāʾ)
-
Yücelme
Beşer denen kuş doymaz itilalara. - Tevfik Fikret
- Yükselme
Ata Sözleri ve Deyimler
- itila etmek
ÇATAL
- İki veya daha çok kola ayrılan değnek
- Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri
- Dallı olan şeylerin her kolu
-
Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç
Çatalı elinden düştü, ağzı açık kaldı. - Peyami Safa
- Dirgen
- Bir tür olta iğnesi
-
Ucu kollara ayrılmış
Çatal yol.
-
İki taraflı
Evlerinin önü çatal pınarlar / İçerler suyunu beni anarlar - Halk türküsü
-
İki anlamlı, iki türlü anlaşılabilir
Çatal söz.
Ata Sözleri ve Deyimler
- çatal görmek
- çatal matal kaç çatal
Birleşik Kelimeler: çatal ağız, çatal aşı, çatal ayak, çatal bel, çatal bıçak takımı, çatal çivi, çatal don, çatal flama, çatal iğne, çatal kaldıraç, çatalkara, çatal kargı, çatal kazık, çatal kundak, çatalkuyruk, çatal sakal, çatal ses, çatal yürek, çatal zıpkın, üççatal
AHLAT (Kelime Kökeni: Rumca)
- Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster)
- Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi
- Kaba adam, yol iz bilmez kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- ahlatın iyisini (dağda) ayılar yer
- Bir karışım içindeki parçalar, ögeler
- Beden yapısının temelini oluşturan ögeler
Birleşik Kelimeler: ahlatıerbaa
- Bitlis iline bağlı ilçelerden biri
AHALİ (Kelime Kökeni: Arapça ahālī)
-
Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, halk
Mevsim daha Boğaz'ın bütün ahalisini toplayamamıştır. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bir yerde toplanan kalabalık
Ahaliden kimsenin kendisini tanımaması için bir siyah mantoya bürünmüştü. - Reşat Nuri Güntekin
ÇALTI
- Diken, çalı
HİLAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫilʿat)
-
Kaftan
Damat, Baltacılar Kethüdası ile bölükbaşılara hilatler giydirmiştir. - Salâh Birsel
HALAT (Kelime Kökeni: Rumca)
- Pamuk, kenevir, Hindistan cevizi gibi bitkisel liflerin veya çelik tellerin sarılmasıyla oluşan kolların bir arada bükülmesiyle elde edilen kalın ip
Birleşik Kelimeler: halat çekme, halat fitili, halat ızgarası, halat tamburu, çelik halat, hamhalat, tel halat, açmaz halatı, baş halatı, çekme halatı, varagele halatı
İTHAL (Kelime Kökeni: Arapça idḫāl)
- İçine alma
- Bir ülkeye başka ülkelerden mal getirme veya satın alma
- Başka ülkelerden alınan mal
Ata Sözleri ve Deyimler
- ithal etmek
Birleşik Kelimeler: ithal malı
İHATA (Kelime Kökeni: Arapça iḥāṭa)
- Kuşatma
-
Kavrayış, anlayış
Biz zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz. - Asaf Halet Çelebi
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihata etmek
İLAHÎ (Kelime Kökeni: Arapça ilāhī)
-
Ey Allah'ım
Ruhumun senden İlahi, şudur ancak emeli / Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli - Mehmet Akif Ersoy
-
`Bu ne hâl, ne tuhaf` gibi şaşma, sitem bildiren bir söz
İlahi Eda abla! Güzele bakmanın sevap olduğunu bilmez misin sen? - Necati Cumalı
-
Tanrı'yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan nazım
Bütün gün genç kızlar ilahiler söylemişlerdi. - Çetin Altan
-
Tanrı ile ilgili olan, Tanrı'ya özgü olan, tanrısal, lahuti
Bakınız ki yalnız Allah'tan olan ve ilahi olan ümidiniz ölmesin! - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Çok güzel, mükemmel
Minarecilikte biz gerçekten ilahi bir hüner göstermişizdir. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: takdiriilahi
LAHİT (Kelime Kökeni: Arapça laḥd)
-
Duvarları taş veya tuğladan, üstü taş bir kapakla örtülü mezar
Firavun'un açık lahitlerindeki boğuk yankıları dinledim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Taş veya mermerden oyma mezar
TALİH (Kelime Kökeni: Arapça ṭāliʿ)
-
Şans
Benim küskün talihimin bana verdiği ızdırap yeter. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- talihine küsmek
- talihin kucağına atılmak
- talihi yaver gitmek
Birleşik Kelimeler: talih kuşu, talih oyunu, kara talih, kör talih
TAÇLI
- Tacı olan
- Taç yaprağı olan
HATIL (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭīl)
-
Ağırlığı yatay olarak dağıtmak ve duvarların düşey doğrultudaki çatlamalarını önlemek için yatay olarak boydan boya yerleştirilen ahşap, tuğla veya beton bağlama ögesi
İki saattir eski, sararmış hatılları sayıyordu. - Ömer Seyfettin
TAHIL (Kelime Kökeni: Arapça daḫl)
- Buğday, arpa, mısır, yulaf, çavdar, pirinç vb. hasat edilen ürünler ile tohumlarının genel adı, hububat
Birleşik Kelimeler: tahıl ambarı, tahıl yemi