İLAHİYATÇI Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

İLAHİYATÇI harflerini içeren 4 harfli 38 kelime bulunuyor. 4 harfli İLAHİYATÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İlahiyatçı ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde İlahiyatçı olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

AHÇI12, HAYA10, İHYA10, AYÇA9, HALI9, ATÇI8, AÇIT8, ALÇI8, ALIÇ8, AHİT8, ÇITA8, ÇALI8, ÇATI8, HATA8, HAİL8, HALA8, HALİ8, HALT8, İLAH8, AYIT7, AYLI7, ÇİTA7, ÇİTİ7, İÇLİ7, İÇİT7, İLİÇ7, İLAÇ7, YALI7, YATI7, AYLA6, AYAL6, ALAY6, TAYA6, ATIL5, ATLI5, ALTI5, LATA4, TALİ4

LATA (Kelime Kökeni: İtalyanca latta)

[isim]

  • Dar ve kalınca tahta

[isim]

[eskimiş]

  • Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü

    Latasının kollarını geçirerek kapıya doğru yürüdü. - Peyami Safa

TALİ (Kelime Kökeni: Arapça tālī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İkinci derecede olan, ikincil

Birleşik Kelimeler: tali yol

ATIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṭil)

[sıfat]

  • Tembel
  • İşsiz, aylak
  • Etkisiz, işe yaramaz

[fizik]

  • Süreduran

ATLI

[sıfat]

  • Atı olan

    Atlı araba ormanın içinden geçen ince bir yolda çıngırak sesleriyle uzaklaşıyor. - Adalet Ağaoğlu

[isim]

  • Ata binmiş kimse, süvari

    Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik - Yahya Kemal Beyatlı

[askerlik]

  • Binek atı kullanan (asker veya asker sınıfı)

    Biraz sonra da atlı jandarma yetişti. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atlıya saat olmaz

Birleşik Kelimeler: atlıkarınca, atlı karınca, atlı spor

ALTI

[isim]

  • Beşten sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 6 ve VI rakamlarının adı

[sıfat]

  • Beşten bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • altıdan yemek
  • altı karış beberuhi
  • altı okka etmek
  • altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur

Birleşik Kelimeler: altıgen, Altıkardeş, altıparmak, altıpatlar, altı yol

AYLA

[isim]

  • Hale
  • Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi

Birleşik Kelimeler: ışık aylası

AYAL (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Karı, eş

    Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir - Orhan Veli Kanık

ALAY

[isim]

  • Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk

    Düğün alayı. Fener alayı.

  • Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej
  • Hayvan topluluğu

    Bizim alayımız leylek alayı / Havada uçarız dolayı dolayı - Halk türküsü

[askerlik]

  • Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu

    Topçu alayı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya çıkmak

Birleşik Kelimeler: alay alay, alay beyi, alaybozan, alay malay, bir alay, miralay, bayram alayı, cenaze alayı, düğün alayı, fener alayı, gelin alayı, gidiş alayı, kılıç alayı, mevlit alayı, muhafız alayı, sürre alayı, süvari alayı

[isim]

  • Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya almak
  • alaya bozmak
  • alaya vurmak
  • alay etmek
  • alay geçmek
  • alay gibi gelmek

Birleşik Kelimeler: alay yollu

TAYA (Kelime Kökeni: Farsça dāye)

[isim]

[eskimiş]

  • Dadı

AYIT

[isim]

[bitki bilimi]

  • Mine çiçeğigillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, mavi, beyaz veya menekşe renginde çiçekler açan, 1-2 metre boyunda bir ağaççık, hayıt (Vitex agnus-castus)

AYLI

[sıfat]

  • Üzerinde ay biçimi bulunan

    Üzerlerinde kırmızı aylı beyaz bayrakların sallandığı geniş çadırların önünde öteye beriye gidip gelen doktorlar dolaşıyor. - Nazım Hikmet

  • Ay ışığı olan, mehtaplı

    Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu. - Necati Cumalı

[halk ağzında]

  • Gebe

ÇİTA (Kelime Kökeni: İngilizce cheetah)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Etçil memeliler sınıfının etçiller takımının kedigiller familyasından bir hayvan

ÇİTİ

[isim]

  • Çitme işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çiti yapmak

İÇLİ

[sıfat]

  • İçi dolu (taneli sebze veya kuru yemiş)

[mecaz]

  • Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hisli

    Annem evlatlarının bu kayıtsızlığına karşı içli bir hâlde günden güne fazla üzülüyor ve bitiyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Duygulandıran, etkili

    Denize uzanan demir iskelenin ucuna gidip içli şiirler okurduk birbirimize. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: içli dışlı, içli köfte

İÇİT

[isim]

[eskimiş]

  • İçilecek şey