İKİZDERE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
İKİZDERE harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli İKİZDERE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DİZİ9,
ERİK
- Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)
- Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi
Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği
EREK
-
Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef
Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat
Birleşik Kelimeler: erek bilimi
ERKE
- Enerji
- Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü
KERE (Kelime Kökeni: Arapça kerre)
-
Kez, yol, defa, sefer
Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: bin kere, bir kere, kırk kere, milyon kere, otuz kere, yüz kere
DİRİ
-
Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı
Duydum, görmedimse de hortlayan ölüleri / Fakat hortlak diriden kimin vardır haberi? - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Güçlü, zinde
Diri bir adam.
-
Solmamış, pörsümemiş
Diri çiçek. Diri yaprak.
- Gereği kadar pişmemiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- diri kalmak
Birleşik Kelimeler: diri diri, diri örtü
DERK (Kelime Kökeni: Arapça derk)
- Anlama, kavrama
Ata Sözleri ve Deyimler
- derk etmek
DERİ
-
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten
Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu. - Peyami Safa
-
Bu tabakadan yapılmış
Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası. - Necati Cumalı
- İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu
Ata Sözleri ve Deyimler
- derisi kemiklerine yapışmak
- derisine sığmamak
- derisini yüzmek
Birleşik Kelimeler: deri altı, alt deri, dış deri, iç deri, orta deri, üst deri, dana derisi, domuz derisi, kaplan derisi, tırnak derisi, yılan derisi
- Toplantı, düğün
- Pazar veya panayır kurulan gün, dernek
DERE
-
Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu
Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek
- İki dağ arasındaki uzun çukur
- Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol
Ata Sözleri ve Deyimler
- derede tarla sel için, tepede harman yel için
- dereyi geçerken at değiştirilmez
- dereyi görmeden paçaları sıvamak
Birleşik Kelimeler: derebeyi, dereotu, dere tepe, dere yatağı, kuru dere
EDİK
- Yumuşak ve renkli sahtiyandan yapılmış yarım konçlu lapçın
- Kısa çizme
EDER
-
Fiyat, paha, değer
Bu kitabın ederi ne kadar?
KEDİ
-
Kedigillerden, memeli, köpek dişleri iyi gelişmiş, çevik ve kuvvetli, evcil, küçük hayvan, pisik (Felis domesticus)
Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kedi ciğere bakar gibi bakmak (veya süzmek veya seyretmek)
- kedi gibi
- kedi gibi dört ayak üzerine düşmek
- kedi ile harara (veya çuvala) girmek
- kedi ile köpek gibi
- kedi ne, budu ne?
- kedinin boynuna ciğer asılmaz
- kedinin gideceği samanlığa kadar
- kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler
- kedinin kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı
- kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar
- kedi olalı bir fare tuttu
- kedi yavrusunu yerken sıçana benzetir
- kediye peynir (veya ciğer) ısmarlamak
- kedi yetişemediği (veya uzanamadığı) ciğere pis (veya murdar) dermiş
- kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır
Birleşik Kelimeler: kediayağı, kedi balı, kedi balığı, kedibastı, kedidili, kedigözü, kedi nanesi, kedi otu, kediyaladı, Ankara kedisi, bozkır kedisi, denizkedisi, külkedisi, Siyam kedisi, Van kedisi, yaban kedisi
EZİK
-
Çarpma, dövülme vb. sebeplerle vücutta oluşan bere
Vücudu eziklerle dolu idi.
- Ezilmiş veya yassılmış
- Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü
- Pısırık
-
Üzüntülü bir biçimde
Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona. - Tarık Buğra
Birleşik Kelimeler: ezik büzük
İKİZ
- İkisi bir arada doğan (çocuk)
-
Birbirine tamamen benzeyen
Rıza boş arsaları, ikiz pembe villaları, havuzlu bahçeyi geçti. - Haldun Taner
- Aynı çiçekten oluşmuş birbirine yapışık iki meyve
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikiz doğurmak
Birleşik Kelimeler: ikiz anlam, ikizkenar, ikiz ünlü, ikiz ünsüz, çift yumurta ikizi, Siyam ikizi, tek yumurta ikizi
KRİZ (Kelime Kökeni: Fransızca crise)
-
Bir organda birdenbire ortaya çıkan fizyolojik bozukluk, akse
Krizler sıkıştırdığı zaman özel kliniklerde yatmaya gidiyordu. - Çetin Altan
- Bir kimsenin yaşamında görülen ruhsal bunalım
- Bir şeyin çok kıt bulunması durumu
- Bir şeye duyulan ani ve aşırı istek
- Çöküntü
-
Bir ülkede veya ülkeler arasında, toplumun veya bir kuruluşun yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran
Krizin ne kadar sürdüğünü bilmiyorum. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- kriz geçirmek
Birleşik Kelimeler: kriz masası, kriz yöneticisi, kriz yönetimi, kalp krizi
RİZE
- Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri