İHRACATÇI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
İHRACATÇI harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli İHRACATÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İhracatçı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde İhracatçı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
AHCAR12,
ATARİ
- Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü
RİCAT (Kelime Kökeni: Arapça ricʿat)
- Vazgeçme
-
Gerileme, geri çekilme, geri kaçma
1683'te Viyana ricati ile imparatorluk, Avrupa fetihlerini kaybetmeye başlayacaktır. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- ricat etmek
TACİR (Kelime Kökeni: Arapça tācir)
-
Ticaretle uğraşan kimse, tüccar
İhtiyar tacir kâtibine bir şeyler yazdırtıyordu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: umut taciri
CARTA
- Yellenme
Ata Sözleri ve Deyimler
- cartayı çekmek
ARTÇI
- Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket
- Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar, öncü karşıtı
- Arkadan gelen, sonra olan, öncü karşıtı
Birleşik Kelimeler: artçı deprem, artçı sarsıntı, artçı şok
ARACI
- Ara bulucu
- İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta
- Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador
- İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği
Ata Sözleri ve Deyimler
- aracı koymak
Birleşik Kelimeler: aracı banka, borsa aracısı
HARTA
- `Sırasız, saygısız davranışlarda bulunmak` anlamındaki hartası hurtası olmamak deyiminde geçen bir söz
İHATA (Kelime Kökeni: Arapça iḥāṭa)
- Kuşatma
-
Kavrayış, anlayış
Biz zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz. - Asaf Halet Çelebi
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihata etmek
İHTAR (Kelime Kökeni: Arapça iḫṭār)
-
Uyarma, dikkat çekme, uyarı
Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı. - Osman Cemal Kaygılı
- Bir şeyi birine hatırlatma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihtarda bulunmak
- ihtar etmek
Birleşik Kelimeler: ihtarname
RAHAT (Kelime Kökeni: Arapça rāḥat)
- İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
-
Üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayan
Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur ve mutluluk verici tatlı rüzgâr karşısındayım ki... - Refik Halit Karay
-
Sıkıntı veya yorgunluk, tedirginlik vermeyen
Ben sana güzel ve rahat bir oda hazırlattım. - Peyami Safa
-
Aldırmaz, gamsız
Rahat adam.
-
Kolay bir biçimde, kolaylıkla
İstersen beraber gidelim. Haydi al torbanı. Bir saatte rahat varırız. - Memduh Şevket Esendal
- `Hazır ol` durumunda bulunanlara, oldukları yerde serbest bir durum almaları için verilen komut
Ata Sözleri ve Deyimler
- rahata ermek
- rahata kavuşmak
- rahat batmak
- rahat bırakmak
- rahat bırakmamak (veya vermemek)
- rahat durmak
- rahat etmek
- rahatı kaçmak
- rahatına bakmak
- rahat kıçına batmak
- rahat olmak
- rahat yüzü görmemek
Birleşik Kelimeler: rahat döşeği, rahat duruş, rahat rahat
TARİH (Kelime Kökeni: Arapça tārīḫ)
- Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz
- Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyeti inceleyen bilim
-
Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın! - Refik Halit Karay
-
Tarih kitabı
Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi.
-
Tarih dersi
Ertesi gün tarih imtihanı vardı. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarih atmak (veya koymak)
- tarih düşürmek
- tarihe geçmek
- tarihe karışmak
Birleşik Kelimeler: tarih öncesi, tarih yanılgısı, hicri tarih, miladi tarih, mücevher tarih, sözlü tarih, doğum tarihi, edebiyat tarihi, son kullanma tarihi, yazın tarihi, fi tarihinde
TAHRA (Kelime Kökeni: Farsça dehre)
- Bir tür eğri budama bıçağı
HATIR (Kelime Kökeni: Arapça ḫāṭir)
- Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd
-
Gönül, kalp
Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme.
-
Birine karşı duyulan saygı, sevgi
Hatırınız için bu işi yaptım.
-
Durum, keyif, hâl
Hatırını sormak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- hatır (veya hatırını) saymak
- hatıra (veya hatır ve hayale) gelmemek
- hatır almak
- hatır eylemek
- hatır gönül bilmek (veya saymak veya tanımak)
- hatır gönül yapmak
- hatır gönül yıkmak (veya kırmak)
- hatırı için
- hatırı kalmak
- hatırına bir şey gelmesin
- hatırına gelmek
- hatırına getirmek
- hatırında kalmak
- hatırından (veya hatır ve hayalinden) geçmemek
- hatırından çıkmamak
- hatırında olmak
- hatırında tutmak
- hatırını hoş etmek
- hatırını kırmak
- hatırını sormak
- hatırı sayılır
- hatır için çiğ tavuk yemek
- hatır sormak
Birleşik Kelimeler: hatır belasına, hatır senedi, istifsarıhatır, komşu hatırı
ITRAH (Kelime Kökeni: Arapça iṭrāḥ)
- Dışarı çıkarma, dışarı atma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ıtrah etmek
AHCAR (Kelime Kökeni: Arapça aḥcār)
- Taşlar