İDEFİKS ile Oluşan Kelimeler (İDEFİKS Kelime Türetme)
İDEFİKS harflerinden oluşan 38 kelime bulunuyor. İDEFİKS kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İdefiks kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
İDEFİKS16
5 Harfli Kelimeler
FİSKE12, KESİF12, DİKSE8, SİDİK8
4 Harfli Kelimeler
DEFİ12, FİDE12, SKİF11, DİSK7, EDİK6, KEDİ6, ESKİ5, ESİK5, EKSİ5, SEKİ5
3 Harfli Kelimeler
DEF11, FES10, SİF10, FEK9, KEF9, DEK5, DİK5, EDİ5, İDE5, KES4, SİK4, SKİ4, SEK4, İKİ3
2 Harfli Kelimeler
FE8, DE4, ES3, İS3, SE3, Sİ3, EK2,
EK
-
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça
Yazının ekleri.
-
Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave
Gazetenin haftalık sanat ve edebiyat eki.
- Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
- İki borunun birbirine birleştirildiği yer
-
Eklenmiş, katılmış
Okul müdürüyken okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış. - Haldun Taner
- Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika
Ata Sözleri ve Deyimler
- ek bent olmak
- ekini belli etmemek
Birleşik Kelimeler: ek bileziği, ek bütçe, ek ders, ek eylem, ek fiil, ek görev, ek gün, ek kart, ek kök, ek oylum, ek ödenek, ek poliçe, ek süre, ek tahsisat, iç ek, işlek ek, ön ek, son ek, aidiyet eki, bildirme eki, çekim eki, çoğul eki, çokluk eki, durum eki, edilgenlik eki, eşitlik eki, hâl eki, ilgi eki, iyelik eki, kişi eki, küçültme eki, nispet eki, olumsuzluk eki, soru eki, şahıs eki, topluluk eki, türetme eki, yapım eki, yokluk eki, yön eki, yön gösterme eki, zaman eki, çatı ekleri
KE
- Türk alfabesinin on dördüncü harfinin adı, okunuşu
Kİ (Kelime Kökeni: Farsça ki)
- Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
-
Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz
Siz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz?
- `Öyle, o kadar, o denli` vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz
-
İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz
Kapağı kaldırmış ki sandık bomboş. Bir de ağzıma aldım ki şeker gibi tadı var.
-
İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz
Ama o bir şey yapmamıştı ki onun hiç kabahati yoktu. - Osman Cemal Kaygılı
-
Yakınma, kınama vb. duyguları anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz
O beni sevmez ki! Sana güvenilmez ki!
-
Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz
Acaba gelmez mi ki? Bunu bana bırakırlar mı ki? Acaba ceza verirler mi ki?
- Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi
Birleşik Kelimeler: hâlbuki, vakta ki, kaldı ki
İKİ
- Birden sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 2 ve II rakamlarının adı
-
Birden bir artık
Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola. - Ayşe Kulin
Ata Sözleri ve Deyimler
- iki ahbap çavuş
- iki arada bir derede (kalmak)
- iki arada kalmak
- iki arslan bir posta sığmaz
- iki at bir kazığa bağlanmaz
- iki ateş arasında kalmak
- iki ayağını bir pabuca sokmak
- iki baş bir kazanda kaynamaz
- iki baştan olmak
- iki cambaz bir ipte oynamaz
- iki cami arasında kalmış beynamaz
- iki çıplak bir hamama yakışır
- iki çift laf (veya lakırtı veya söz) etmek
- iki deliye bir uslu koymuşlar
- iki dinle bir söyle
- iki dirhem bir çekirdek
- iki el bir baş için
- iki eli (birinin) yakasında olmak
- iki eli (kızıl) kanda olsa
- iki eli böğründe kalmak
- iki elim yanıma gelecek
- iki eli şakaklarında düşünmek
- iki eli yanına gelmek
- iki emini bir yemin aralar
- iki gönül bir olunca samanlık seyran olur
- iki gözü iki çeşme
- iki gözü iki çeşme ağlamak
- iki gözüm kör olsun
- iki hırtı bir pırtı
- iki kaptan bir gemiyi batırır
- iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
- iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak
- iki kat olmak
- iki kere iki dört eder
- iki kulak bir dil için
- iki lafı (veya sözü) bir araya getirememek
- iki lakırtı etmek
- iki lakırtıyı bir araya getirmek
- iki ölç, bir biç
- iki rahmetten (veya iyilikten) biri
- iki satır laf etmek (veya konuşmak)
- iki seksen uzanmak
- ikisi bir kapıya çıkmak
- ikisini bir kazana koysalar kaynamazlar
- iki söz bir pazar
- iki testi tokuşunca biri elbet kırılır
- iki tımar bir yem yerine geçer
- iki ucu boklu değnek
- iki ucunu bir araya getirememek
- iki yakası bir araya gelmemek
- iki yakasını bir araya getirememek
Birleşik Kelimeler: iki anlamlı, iki ayaklı, iki başlı, iki bir, ikibuçukluk, iki büklüm, iki canlı, iki cihan, iki cinslikli, iki çenekliler, iki çenetli, ikiçifte, iki dilli, iki düzlemli, iki eşeyli, iki evcikli, iki fazlı, iki geçeli, iki gözüm, iki kanatlılar, iki katlı, iki nokta, iki paralık, iki parmaklı, iki şekilli, ikitek, iki tek, ikitelli, iki terimli, iki yaşamlı, ikiyüzlü, iki yüzlü, ikide bir, ikide birde, beş iki, bir iki, üç iki, onikitelli, yetmiş iki millet
ES
-
Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı
Dörtlük es. Sekizlik es.
Ata Sözleri ve Deyimler
- es geçmek
- Aynştaynyum elementinin simgesi
İS
-
Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke
Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti. - Memduh Şevket Esendal
- Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler
- Sürme (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- ise tutmak
- isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar
SE
- Türk alfabesinin yirmi ikinci harfinin adı, okunuşu
- Üç
Birleşik Kelimeler: ciharıse
- Selenyum elementinin simgesi
Sİ (Kelime Kökeni: İtalyanca si)
- Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Silisyum elementinin simgesi
KES
- Genellikle yakmak için kullanılan iri saman
- Ayak bileklerini de içine alan kapalı jimnastik ayakkabısı
SİK
- Erkeklik organı
SKİ (Kelime Kökeni: İngilizce ski)
-
Kayak
Sokaktan sırtlarında skileriyle birkaç sporcu gülüşerek geçmiş. - Sait Faik Abasıyanık
SEK (Kelime Kökeni: Fransızca sec)
-
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
Sek viski.
-
İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
Sek içmek.
DE
- Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu
ESKİ
-
Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı
Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? - Nurullah Ataç
-
Önceki, sabık
Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal. - Ayla Kutlu
- Geçerli olmayan
- Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan
-
Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan
Eski öğretmen.
-
Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey
Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz
Mebus eskisi. Müdür eskisi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- eski ağza yeni taam
- eski çamlar bardak oldu
- eski defterleri kapatmak
- eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak)
- eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
- eski düşman dost olmaz
- eski hamam eski tas
- eski hayratı da berbat etmek
- eski kimliğine bürünmek
- eski köye yeni âdet getirmek
- eski kulağı kesiklerden olmak
- eskisi kadar (veya gibi)
- eskisini aratmamak
- eskisi olmayanın yenisi (veya acarı) olmaz
- eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı
Birleşik Kelimeler: Eski Çağ, Eski Dünya, eski eserler, eski göz ağrısı, eski kafalı, eski kurt, eski püskü, eski toprak, eski tüfek, eski yazı, başeski
ESİK
- Çukur yer