[isim]

• Düşünce

[isim]

• Düşünce

  İdea akılla algılananın en üst aşamasını yani kavramı tanımlar. - Azra Erhat

[isim]

[felsefe]

• Ülkü

  Büyük ideal sahiplerinin ilk kudretleri ketum oluşlarıdır. - Aka Gündüz

[sıfat]

• Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan

  Bu ideal kocalar, eşref saatleri tıkır tıkır işletmesini bilen kadınların kocalarıdır. - Şevket Rado

[sıfat]

• Uygun

  Söyle şunlara, biz burayı münasip bulduk. Tek taraflı asma köprü için ideal bir yer. - Ayşe Kulin

[sıfat]

[matematik]

• Özdeş

[sıfat]

• Ülkücü

  Atölyelerde bu işe gönül veren idealist öğretmenler ders vermekteydi. - Cahit Uçuk

[isim]

• İdealizm öğretisine bağlı filozof

[sıfat]

• `İdealleştirmek` anlamındaki idealize etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

  Devlet adamı, pederşahi toplumlarda kalabalıkların idealize ettiği bir örnek kişilik olmak zorundadır. - Haldun Taner

[isim]

• İdealist olma durumu

[isim]

• Ülkücülük

[felsefe]

• Bilgide temel olarak düşünceyi alan ve varlığı insan düşüncesinin kurduğunu kabul eden öğretilerin genel adı

  İdealizmin zamanla kariyerizme dönüşmesi çağımızın en büyük dramlarından biri. - Tomris Uyar

[sıfat]

• İdeali olmayan

  İdealsiz bir millet cansız düşer. - Falih Rıfkı Atay

[isim]

• Bir felsefi veya toplumsal öğretiye sistemli biçimde bağlanan kimse

• Bir ideolojinin akıl hocalığını yapan kimse

• Fransa'da fizikötesini ortadan kaldırarak manevi bilimleri antropolojiye ve psikolojiye dayandırmayı amaçlayan, Condillac'a bağlı felsefe okulunun taraftarı

[isim]

• Kavram yazı

[isim]

[ruh bilimi]

• Saplantı

  Bu idefiks hastalığıyla sen hep yanlış görüyorsun. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]

• İdealsiz olma durumu

[isim]

• İdealleştirmek işi

[-i]

• İdeal duruma getirmek, idealize etmek