[isim]

[hukuk]

• Sav

  Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu. - Tarık Buğra

• Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösterme

  Yazarlık iddiasında ama...

Ata Sözleri ve Deyimler

• iddia etmek
• iddiaya girmek (veya tutuşmak)

[sıfat]

• Bir iddiası olan

• Abartılı

  Öz şiir tesmiyesini ise gülünç ve iddialı görenler vardı. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

• Kendine çok güvenen

[isim]

[hukuk]

• Savcılığın soruşturma sonunda elde ettiği kanıtları ve iddialarını içinde topladığı, mahkemede okunan yazı, savca

[sıfat]

• Dediğinde, iddiasında haksız da olsa direnen, inatçı (kimse)

  Kaldı ki Sakallı Celâl sakalı dışında iddiacı bir adam da değildi. - Haldun Taner

• Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösteren

[sıfat]

• Bir iddiası olmayan

[mecaz]

• Alçak gönüllü, mütevazı

  Sessiz, iddiasız, dört duvar arasında bir memur hayatı sürüyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]

• İddialaşmak işi

[nesnesiz]

[-le]

• Karşılıklı iddiaya girmek

[isim]

• İddiacı olma durumu

  Zaman zaman iddiacılığını da bırakamazdı, bu böyledir diye kesip atardı. - Haldun Taner

[isim]

• İddiasız olma durumu