İçinde Şm Bulunan 7 Harfli Kelimeler

İçerisinde ŞM olan 7 harfli 146 kelime bulunuyor. İçinde ŞM olan 7 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DÖVÜŞME27, GÖÇÜŞME26, SÖVÜŞME26, ÇÖZÜŞME25, GÖRÜŞME23, ÖPÜŞMEK23, BOĞUŞMA22, ÇÖKÜŞME22, ÖLÇÜŞME22, YIĞIŞMA22, BÖLÜŞME21, DÖNÜŞME21, SOĞUŞMA21, SIĞIŞMA21, YIVIŞMA21, BÜZÜŞME20, DEĞİŞME20, ÖZLEŞME20, SIVIŞMA20, GÜLÜŞME19, ÖRTÜŞME19, ÖTÜŞMEK19, ÖDEŞMEK19, SIVAŞMA19, SAVUŞMA19, UĞRAŞMA19, VURUŞMA19, AĞLAŞMA18, BOZUŞMA18, EĞLEŞME18, GEÇİŞME18, GİCİŞME18, KAVUŞMA18, SAVAŞMA18, SEVİŞME18, ÜŞÜŞMEK18, YAPIŞMA18, DOYUŞMA17, GÜREŞME17, GİDİŞME17, YAZIŞMA17, APIŞMAK16, ALIŞM16, ÇIKIŞMA16, KOÇUŞMA16, KIZIŞMA16, KÜSÜŞME16, KOŞUŞMA16, KAPIŞMA16, OYDAŞMA16, UÇUŞMAK16, ÜÇLEŞME16, AZIŞMAK15, AKIŞMAZ15, BURUŞMA15, BULUŞMA15, BIKIŞMA15, ÇALIŞMA15, ÇAKIŞMA15, ÇATIŞMA15, DOLUŞMA15, DURUŞMA15, DİDİŞME15, GİRİŞME15, GELİŞME15, KIYIŞMA15, KOŞMACA15, KAÇIŞMA15, MAYIŞMA15, PEKİŞME15, SAYIŞMA15, TEPİŞME15, UZLAŞMA15, UYUŞMAK15, ÜRÜŞMEK15, YILIŞMA15, YIKIŞMA15, AYRIŞMA14, AYTIŞMA14, BULAŞMA14, BARIŞMA14, BAKIŞMA14, ÇİTİŞME14, ÇEKİŞME14, ÇELİŞME14, DOLAŞMA14, DANIŞMA14, EŞLEŞME14, KUBAŞMA14, MUŞMULA14, OYLAŞMA14, OYNAŞMA14, SOKUŞMA14, SORUŞMA14, SIKIŞMA14, UYLAŞMA14, YAKIŞMA14, YATIŞMA14, YARIŞMA14, ADLAŞMA13, BİTİŞME13, BİLEŞME13, BİLİŞME13, BİNİŞME13, DİREŞME13, DALAŞMA13, DERİŞME13, KOKUŞMA13, KONUŞMA13, KIRIŞMA13, OLUŞMAK13, TIKIŞMA13, TUTUŞMA13, TOKUŞMA13, ÜLEŞMEK13, YETİŞME13, YENİŞME13, YANAŞMA13, YARAŞMA13, ATIŞMAK12, AKIŞMAK12, ALIŞMAK12, EMİŞMEK12, İSTEŞME12, KAMAŞMA12, KAKIŞMA12, KESİŞME12, KARIŞMA12, KATIŞMA12, MELEŞME12, ONAŞMAK12, SATAŞMA12, TANIŞMA12, TAKIŞMA12, URLAŞMA12, ULAŞMAK12, ANLAŞMA11, ALLAŞMA11, AKLAŞMA11, ERİŞMEK11, EKLEŞME11, ELLEŞME11, İTLEŞME11, İTİŞMEK11, İLİŞMEK11, ŞMİRİ11

ANLAŞMA

[isim]

  • Anlaşmak durumu

    Konuşmadan başka anlaşma aracı yok mu? - Nermi Uygur

  • Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant, konvansiyon

    Ukrayna ile Türkiye arasında anlaşma yapıldı. - Nazım Hikmet

  • Sözleşme, kavil

    Babasıyla arasında gizli bir anlaşma vardı. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlaşma yapılmak
  • anlaşmaya varmak

Birleşik Kelimeler: çerçeve anlaşma, centilmenlik anlaşması, kredi anlaşması

ALLAŞMA

[isim]

  • Allaşmak durumu

AKLAŞMA

[isim]

  • Aklaşmak durumu

ERİŞMEK

[-e]

  • Varılması zamana, emeğe bağlı olan veya uzakta bulunan bir amaca varmak, ulaşmak

    Genç yaşında üne erişmiş, yönettiği oyunlar afişlerden inmemiş. - Necati Cumalı

  • Bir yere ulaşmak, varmak

    Boyu bir elli beş olduğu için eli ancak on beşinci düğmeye erişebilmektedir. - Haldun Taner

[nesnesiz]

  • Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak

    Yemişler bu yıl çabuk erişti.

[nesnesiz]

  • Zaman gelip çatmak

    Vakit erişti. Bahar erişti.

EKLEŞME

[isim]

  • Ekleşmek işi

ELLEŞME

[isim]

  • Elleşmek işi

İTLEŞME

[isim]

  • İtleşmek işi

İTİŞMEK

[nesnesiz]

[-le]

  • Birbirini itmek
  • Birbirini iterek şakalaşmak

[mecaz]

  • Çekişmek

    Bana yardımcı olmaya çalışan bu adamla itişmekten vazgeçiyorum. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itişip kakışmak

Birleşik Kelimeler: itişe kakışa

İLİŞMEK

[-e]

  • Bir şeye hafifçe dokunmak, takılmak

    Elim çiçeklere ilişti, vazo devrildi.

  • Elini sürmek, dokunmak

    Bir sancılı yerine dokunmuşum gibi ızdırapla 'bırak, ilişme' diye inledi. - Falih Rıfkı Atay

  • Bir şeyin kenarına kısa bir süre için oturmak

    Sonra gene usulca hastanın karyolasına yandan ilişerek oturdu. - Necati Cumalı

  • Karışmak, rahat vermemek, müdahale etmek

    Sanat edebiyat açısından, derginin politikasıyla tam uyuşmasa da burada tek satırıma ilişmediler. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Değinmek, sözünü etmek

    O konuya hiç ilişmedik.

[halk ağzında]

  • Şaka etmek

KİŞMİRİ

[sıfat]

  • Alımlı
  • Esmer

    Sonra karşıda oturan kişmiri, narin kızın kendisini süzdüğünü görünce kalan suyu ona uzattı. - Osman Cemal Kaygılı

ATIŞMAK

[-le]

  • Tartışmak

    Yoksa gene babasıyla atışıp işi mi bırakmıştı. - Orhan Kemal

[nesnesiz]

  • Kendisine dargın olan bir kimseye barışıkmış gibi söz söylemek

    Nafile atışma, ben seninle barışmam.

  • Çocuk oyunlarında ebeyi veya takımda olanları belirlemek için karşılıklı olarak adım atmak

AKIŞMAK

[nesnesiz]

  • Karşılıklı akmak

[mecaz]

  • Her yönden gelip gitmek

    Sessiz, hayatın durgun akıştığı bir arka sokak. - Selim İleri

ALIŞMAK

[-e]

  • Bir işi tekrarlayarak kolaylıkla yapabilmek

    Muhtaç değiliz ama ben çalışmaya alıştım. - Etem İzzet Benice

  • Yadırgamaz duruma gelmek

    Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz. - Asaf Halet Çelebi

  • Uyar duruma gelmek, intibak etmek

    Bu mesleğe alışmış gibi görünüyor. - Nezihe Araz

  • Sürekli ister olmak, bağımlılık kazanmak

    Tütüne alışmak. İlaca alıştı.

  • Bağlanmak, ısınmak

    Birdenbire ona alıştığını hissediyor ve bu işe ayrıca şaşıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Evcilleşmek, ehlîleşmek

[nesnesiz]

  • Tutuşmak, yanmaya başlamak

EMİŞMEK

[nesnesiz]

  • Karşılıklı olarak emmek

[halk ağzında]

  • Sağılmadan önce koyunlar kuzular tarafından gizlice emilmek

İSTEŞME

[isim]

  • İsteşmek işi