İçinde Şh Bulunan Kelimeler

İçinde ŞH olan 34 kelime bulunuyor. İçerisinde ŞH geçen kelimeler ve kelime anlamları.

14 Harfli Kelimeler

GÜMÜŞHANELİLİK₃₀

13 Harfli Kelimeler

BAŞHEMŞİRELİK₂₆

12 Harfli Kelimeler

GÜMÜŞHACIKÖY₄₀, GALATIMEŞHUR₂₆, BAŞHOSTESLİK₂₄, SIRMAKEŞHANE₂₂

11 Harfli Kelimeler

CÜRMÜMEŞHUT₂₈, GÜMÜŞHANELİ₂₇, BAŞHEKİMLİK₂₁, BAŞHAKEMLİK₂₁, TEŞHİRCİLİK₂₁

10 Harfli Kelimeler

HAŞHAŞHANE₂₈, BAŞHEMŞİRE₂₃

9 Harfli Kelimeler

GÜMÜŞHANE₂₅, BAŞHOSTES₂₁, KEŞİŞHANE₁₉, MEŞHURLUK₁₉, MEMİŞHANE₁₈, KİRİŞHANE₁₆

8 Harfli Kelimeler

BAŞHAKEM₁₈, BAŞHEKİM₁₈, TEŞHİRCİ₁₈

7 Harfli Kelimeler

ŞİŞHANE₁₇, KUŞHANE₁₅

6 Harfli Kelimeler

HOŞHOŞ₂₂, HAŞHAŞ₂₀, MEŞHUT₁₅, MEŞHUR₁₅, MEŞHET₁₄, MEŞHER₁₄, TEŞHİS₁₄, AŞHANE₁₃, TEŞHİR₁₃

5 Harfli Kelimeler

EŞHAS₁₃

AŞHANE (Kelime Kökeni: Türkçe aş + Farsça ḫāne)

[isim]

Aşevi

[halk ağzında]

Mutfak

TEŞHİR (Kelime Kökeni: Arapça teşhīr)

[isim]

Gösterme

Sergileme

Herkese duyurma, dile düşürme

Bir hükümlüyü ceza olarak halka gösterme

Ata Sözleri ve Deyimler

teşhir etmek

EŞHAS (Kelime Kökeni: Arapça eşḫāṣ)

[isim]

[eskimiş]

Kişiler, şahıslar
Memleketin, Rahmi Bey gibi eşhasa şiddetle ihtiyacı vardır. - Tarık Buğra

Bir olayda veya edebî bir eserde yer alan kişiler

MEŞHET (Kelime Kökeni: Arapça meşhed)

[isim]

[eskimiş]

Şehit düşülen yer

Şehidin gömüldüğü yer

MEŞHER (Kelime Kökeni: Arapça meşher)

[isim]

[eskimiş]

Teşhir yeri
Güzele yönelen bir merkezin dolayı, zevksizlik meşheri olamaz. - Haldun Taner

TEŞHİS (Kelime Kökeni: Arapça teşḫīṣ)

[isim]

Kim ve ne olduğunu anlama, tanıma, seçme
Hayatımı karartan bir adamı bile teşhiste zaafa uğradım. - Osman Aysu

Belirleme
Bu teşhisi ister istemez kabul eden çağdaş Batılı, hastalığın sınırlarını daraltmak ister. - Cemil Meriç

[edebiyat]

Kişileştirme

[tıp]

Tanı
Önceden koyduğu nice teşhislerin doğruluğu sonradan kaç defa sabit olmuş. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

teşhis etmek (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: teşhis ve intak

KUŞHANE (Kelime Kökeni: Türkçe kuş + Farsça ḫāne)

[isim]

[eskimiş]

İçinde süs kuşları beslenilen ve üretilen küçük oda veya büyük kafes

MEŞHUT (Kelime Kökeni: Arapça meşhūd)

[sıfat]

[eskimiş]

Görülen, gözle görülmüş, tanık olunmuş

Birleşik Kelimeler: meşhut cürümler mahkemesi, meşhut suç, cürmümeşhut

MEŞHUR (Kelime Kökeni: Arapça meşhūr)

[sıfat]

Ünlü, tanınmış, herkesçe bilinen, angın (kimse)
Yeni Park gazinosunda kasabanın meşhur karadut şerbetiyle beraber bir parça da içki içilir. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

meşhur olmak

Birleşik Kelimeler: galatımeşhur

KİRİŞHANE (Kelime Kökeni: Türkçe kiriş + Farsça ḫāne)

[isim]

[eskimiş]

Kiriş yapılan yer

ŞİŞHANE (Kelime Kökeni: Farsça şeş + ḫāne)

[isim]

[eskimiş]

Namlusu altı yivli tüfek veya top

MEMİŞHANE

[isim]

[halk ağzında]

Tuvalet

BAŞHAKEM (Kelime Kökeni: Türkçe baş + Arapça ḥakem)

[isim]

[spor]

Yarışmayı veya oyunu yöneten hakemlerin başı, başyargıcı

BAŞHEKİM (Kelime Kökeni: Türkçe baş + Arapça ḥekīm)

[isim]

Bir hastaneyi yönetmekle görevlendirilen hekim, başdoktor, baştabip, sertabip
Babam hastaneye gidip başhekimle görüştü. - Ayla Kutlu

TEŞHİRCİ

[sıfat]

[ruh bilimi]

Göstermeci