İçinde Şem Bulunan Kelimeler

İçinde ŞEM olan 40 kelime bulunuyor. İçerisinde ŞEM geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Şem kelimesinin anlamı nedir? Şem ile başlayan kelimeler. Şem ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

ŞEMALAŞTIRMAK₂₂, TAŞEMENGİLLER₂₁

12 Harfli Kelimeler

ŞEMSİYECİLİK₂₂, ŞEMALAŞTIRMA₂₁

11 Harfli Kelimeler

DÖŞEMECİLİK₂₆, YENİŞEMEMEK₁₈

10 Harfli Kelimeler

DÖŞEMCİLİK₂₅, HIYARŞEMBE₂₃, ŞEMSİYELİK₁₇, YENİŞEMEME₁₇

9 Harfli Kelimeler

DÖŞEMESİZ₂₅, DÖŞEMELİK₂₁, ŞEMSİYECİ₁₉

8 Harfli Kelimeler

DÖŞEMSİZ₂₄, DÖŞEMECİ₂₃, GEVŞEMEK₂₂, DÖŞEMELİ₂₀, ŞEMPANZE₁₉, MUHTEŞEM₁₈, PERŞEMBE₁₈, ŞEMDİNLİ₁₄

7 Harfli Kelimeler

DÖŞEMCİ₂₂, GEVŞEME₂₁, DÖŞEMEK₁₉, DÖŞEMLİ₁₉, ŞEMSİYE₁₄, DİŞEMEK₁₃, ŞEMATİK₁₁, TAŞEMEN₁₁

6 Harfli Kelimeler

DÖŞEME₁₈, DİŞEME₁₂, İŞEMEK₁₀, ŞEMAİL₁₀

5 Harfli Kelimeler

DÖŞEM₁₇, ŞEMSİ₁₀, ŞEMSE₁₀, İŞEME₉

4 Harfli Kelimeler

ŞEMS₉, ŞEMA₈

3 Harfli Kelimeler

ŞEM₇

ŞEM (Kelime Kökeni: Arapça şemʿ)

[isim]

[eskimiş]

Mum, balmumu
Beni candan usandırdı cefadan yâr usanmaz mı / Felekler yandı ahımdan muradım şemi yanmaz mı? - Fuzuli

ŞEMA (Kelime Kökeni: Fransızca schéma)

[isim]

Bir aletin, bir aracın veya bir biçimin ana çizgilerini gösteren çizim

Bir edebiyat eserinin, bir tasarının planı

İŞEME

[isim]

İşemek işi

Birleşik Kelimeler: albümin işeme

ŞEMS (Kelime Kökeni: Arapça şems)

[isim]

[eskimiş]

Güneş

İŞEMEK

[nesnesiz]

İdrar torbasında biriken sidiği dışarı atmak, çiş yapmak

ŞEMAİL (Kelime Kökeni: Arapça şemāʾil)

[isim]

[eskimiş]

Dış görünüş

Huy, karakter

ŞEMSÎ (Kelime Kökeni: Arapça şemsī)

[sıfat]

[eskimiş]

Güneşle ilgili

ŞEMSE (Kelime Kökeni: Arapça şemse)

[isim]

[eskimiş]

Yazma kitapların cildine, baş sayfalarının üst bölümüne veya kumaşlara, kapı, pencere vb. yerlere işlenen veya çizilen güneş biçiminde süs

ŞEMATİK (Kelime Kökeni: Fransızca schématique)

[sıfat]

Şema biçiminde olan

TAŞEMEN

[isim]

[hayvan bilimi]

Taşemengillerden, suda yaşayan, çok ilkel yapılı omurgalı hayvan (Petromyzon)

DİŞEME

[isim]

Dişemek işi

DİŞEMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

Diş çıkarmak

ŞEMDİNLİ

[isim]

Hakkâri iline bağlı ilçelerden biri

ŞEMSİYE (Kelime Kökeni: Arapça şemsiyye)

[isim]

Bir sapın üzerinde esnek tellere gerilmiş, açılıp kapanabilen, yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan, su geçirmez kumaştan yapılmış taşınabilir eşya, güncek
İki dirhem bir çekirdek kadınların başlarında şemsiye, ellerinde de yelpaze. - Salâh Birsel

Genellikle plajlarda, bahçelerde kullanılan büyük güneşlik
Bahçe şemsiyesi. Plaj şemsiyesi.

[bitki bilimi]

Aynı noktadan çıkan eşit uzunluktaki sapçıkların ucunda bulunan çiçek topluluğu

ŞEMSİYELİK

[isim]

Şemsiye koymaya yarayan, altında şemsiyelerden sızan suyun toplanması için özel kutusu olan, girişte bulunan mobilya
Sofanın ışığını yaktı, şemsiyeliğin kalın aynasında dikkatle güzelliğini süzdü. - Attila İlhan

[sıfat]

Şemsiye yapmaya elverişli olan