İçinde Şe Bulunan 5 Harfli Kelimeler

İçerisinde ŞE olan 5 harfli 49 kelime bulunuyor. İçinde ŞE olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Şe ile başlayan 5 harfli kelimeler. şe ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞEM17, ŞEK16, ŞEŞ15, AŞE14, AFİŞE14, ŞEY14, ŞEK14, ŞEK14, ŞERİF14, ŞEREF14, ŞEKVA14, ŞEFİK14, ŞES13, POŞET13, ÜŞE13, ŞEK12, ŞERHA12, ŞEPİT12, ŞEHLA12, ŞEHİT12, ŞEHİR12, ŞEDDE12, ŞİŞEK11, ŞEK10, BEŞER10, ŞEMSİ10, ŞEMSE10, ŞEDİT10, ŞEBEK10, İŞEME9, KUŞET9, KROŞE9, MENŞE9, MAŞER9, ŞETİM9, ATAŞE8, KLİŞE8, KEŞEN8, NEŞET8, ŞERİT8, ŞERİR8, ŞERİK8, ŞERAN8, ŞELEK8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, ŞEKER8, ŞEKEL8, TİRŞE8

ATAŞE (Kelime Kökeni: Fransızca attaché)

[isim]

  • Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı

    Elçilik ataşelerinde yüzde otuz azaltılmaya gidilmelidir. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: askerî ataşe, ticari ataşe, basın ataşesi, deniz ataşesi, ticaret ataşesi

KLİŞE (Kelime Kökeni: Fransızca cliché)

[isim]

  • Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, şekil, yazı çıkarılmış metal levha

    Klişecilik sanatını usta bir klişeci kadar bildiği hatta kendisi de klişe yaptığı için, siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

[mecaz]

  • Basmakalıp (söz, görüş vb.)

    Söylediği sözün klişe olduğunu, bir yazarın klişelerle yazmamak zorunda olduğunu kabul etmez o. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: klişehane, dişi klişe

KEŞEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Zincirden yular veya ayak kösteği

NEŞET (Kelime Kökeni: Arapça neşʾet)

[isim]

[eskimiş]

  • Çıkma, ileri gelme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • neşet etmek

ŞERİT (Kelime Kökeni: Arapça şerīṭ)

[isim]

  • Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası

    Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim. - Falih Rıfkı Atay

  • Dar, uzun kıyı parçası

    Deniz şeridi. Kara şeridi.

  • Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası
  • Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri

    Sol şerit geçişe ayrılmıştır.

[hayvan bilimi]

  • Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şerit değiştirmek

Birleşik Kelimeler: şerit balığı, şerit ihlali, şerit makarna, şerit metre, şerit perde, manyetik şerit, sağ şerit, sol şerit, daktilo şeridi, emniyet şeridi, güvenlik şeridi, sahil şeridi, sığır şeridi, suşeridi, tırmanma şeridi, trafik şeridi

ŞERİR (Kelime Kökeni: Arapça şerīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Kötülükçü

    Ben de bu şerirleri aynı cezaya çarptıracağım. - Refik Halit Karay

ŞERİK (Kelime Kökeni: Arapça şerīk)

[isim]

[eskimiş]

  • Ortak

ŞERAN (Kelime Kökeni: Arapça şerʿan)

[zarf]

[eskimiş]

  • İslam hukuku açısından

ŞELEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Sırtta taşınan yük
  • Boynuzunun biri kırık hayvan

ŞEKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça şeklī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Biçimle ilgili, biçimsel, formel

ŞEKİL (Kelime Kökeni: Arapça şekl)

[isim]

  • Biçim
  • Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim

    Bu kitapta birçok şekil var.

  • Davranış biçimi, tutum, yol, tarz

    Bu şekilde hareket etmek doğru değildir.

  • Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi

    Yalnızlığın şekilleri vardır, kimsesiz bir yerde yalnızlık, sosyete ve kalabalık içinde yalnızlık. - Reşat Nuri Güntekin

  • Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi

    Yönetim şekli.

  • Anlatım biçimi

    Ne yapıp yapmış bu havai konuşmayı bir röportaj şekline sokmak yolunu bulmuştu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[edebiyat]

  • Biçim

[matematik]

  • Bazı matematiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim

    Geometrik şekil.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şekil almak
  • şekil vermek
  • şekil ve şemail
  • şekle sokmak (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: şekil bilgisi, şekil değiştirme, benzer şekiller, yüzey şekilleri

ŞEKER (Kelime Kökeni: Farsça şeker)

[isim]

  • Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı
  • Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı

    Kolonya dökmekten, şeker tutmaktan, iyi gözükeceğim diye ağız etmekten yoruldu. - Lâtife Tekin

[tıp]

  • Şeker hastalığı

    Yirmi gün evvel ameliyat edildiği hâlde biraz şekeri görüldüğü için henüz taburcu edilememişti. - Haldun Taner

[sıfat]

[mecaz]

  • Sevimli, cana yakın ve güzel

    Hele bak, ne şeker şey!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şeker gibi
  • şekeri kestirmek
  • şekerim!

Birleşik Kelimeler: şeker ağacı, şeker aktarması, Şeker Bayramı, şeker fasulyesi, şeker hastalığı, şeker kamışı, şeker pancarı, şekerpare, şekerrenk, esmer şeker, gizli şeker, gülbeşeker, kesme şeker, küp şeker, toz şeker, akide şekeri, badem şekeri, bayram şekeri, bonbon şekeri, çay şekeri, elma şekeri, horoz şekeri, kestane şekeri, kıtlama şekeri, kişniş şekeri, leblebi şekeri, lohusa şekeri, mevlit şekeri, meyve şekeri, nane şekeri, nikâh şekeri, nişasta şekeri, nöbet şekeri, pamuk şekeri, peynir şekeri, pudra şekeri, süt şekeri, üzüm şekeri

ŞEKEL (Kelime Kökeni: İngilizce shekel)

[isim]

  • İsrail para birimi

TİRŞE (Kelime Kökeni: Farsça terāşe)

[isim]

  • Yeşil ile mavi arası renk

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Rıhtım kenarlarında en taze yosunların tirşe çizgisi var. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Parşömen

Birleşik Kelimeler: tirşe gözlü

İŞEME

[isim]

  • İşemek işi

Birleşik Kelimeler: albümin işeme