İçinde Şat Bulunan Kelimeler

İçinde ŞAT olan 55 kelime bulunuyor. İçerisinde ŞAT geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Şat kelimesinin anlamı nedir? Şat ile başlayan kelimeler. Şat ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

BOŞATILABİLMEK24

13 Harfli Kelimeler

MEFRUŞATÇILIK29, YUMUŞATICILIK27, BOŞATILABİLME23

12 Harfli Kelimeler

YUMUŞATMALIK22, YUMUŞATILMAK22, BOŞATABİLMEK21

11 Harfli Kelimeler

YUMUŞATILMA21, BOŞATABİLME20, BOŞATTIRMAK19

10 Harfli Kelimeler

MEFRUŞATÇI25, ŞATAFATSIZ24, YUMUŞATICI23, YUMUŞATMAK19, BOŞATTIRMA18, BOŞATILMAK18, YAŞATMAMAK17, KUŞATILMAK16

9 Harfli Kelimeler

YUMUŞAT21, ŞATAFATLI19, YUMUŞATMA18, BOŞATILMA17, KUŞATILMA15

8 Harfli Kelimeler

MEFRUŞAT19, YAŞATICI18, ŞATHİYAT17, TEFRİŞAT17, BOŞATMAK15, BAŞATLIK14, YAŞATMAK14, KUŞATMAK13, MAŞATLIK13, OKŞATMAK13, YAŞATKAN13

7 Harfli Kelimeler

GİDİŞAT16, ŞATHİYE16, ŞATAFAT16, KUŞAT15, BOŞATMA14, YAŞATMA13, KUŞATMA12, OKŞATMA12

6 Harfli Kelimeler

ŞAVŞAT18, HUKŞAT14, CEMŞAT13, KAYŞAT11

5 Harfli Kelimeler

ŞATAF14, HAŞAT12, BAŞAT10, KÜŞAT10, ŞATIR9, İRŞAT8, İNŞAT8

4 Harfli Kelimeler

ŞATO8

3 Harfli Kelimeler

ŞAT6

ŞAT (Kelime Kökeni: Fransızca chatte)

[isim]

[denizcilik]

  • Sığ sularda ağır yükleri taşımak için kullanılan, altı düz bir çeşit tekne

    Bordadan aşağı şatlara inip torbaları şata bırakarak eli boş geri dönüyor. - Zeyyat Selimoğlu

İRŞAT (Kelime Kökeni: Arapça irşād)

[isim]

[eskimiş]

  • Doğru yolu gösterme, uyarma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • irşat etmek

İNŞAT (Kelime Kökeni: Arapça inşād)

[isim]

[eskimiş]

  • Şiir okuma, şiir söyleme
  • Bir şiiri, bir edebiyat eserini topluluk önünde, yüksek sesle ve gerektiği biçimde okuma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inşat etmek

ŞATO (Kelime Kökeni: Fransızca château)

[isim]

  • Avrupa'da soylu kimselerin oturduğu, çevresi hendek, sur ve kulelerle çevrili konak
  • Geniş toprağı olan büyük konut

    Bu şato sahibi elbette şatonun her şeyiyle uğraşmak zorundadır. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şato gibi

ŞATIR (Kelime Kökeni: Arapça şāṭir)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Neşeli, keyifli, şen

[isim]

[tarih]

  • Tören ve alaylarda padişahın, vezirin yanında yürüyen görevliler

Birleşik Kelimeler: şen şatır

BAŞAT

[sıfat]

  • Baskın

Birleşik Kelimeler: başat karakter

KÜŞAT (Kelime Kökeni: Farsça guşād)

[isim]

[eskimiş]

  • Açma, açılış
  • Tavlada bir tür oyun

[mecaz]

  • Güzellik, hoşluk

KAYŞAT

[isim]

[jeoloji]

  • Kayşama sonucu yerinden kopmuş parça

KUŞATMA

[isim]

  • Kuşatmak işi

[askerlik]

  • Bir ülkenin veya bir yerin dış dünya ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, abluka, ihata, muhasara

    Ne yapsa, nereye gitse bu kuşatmadan kurtulamıyordu bir türlü. - Yaşar Kemal

OKŞATMA

[isim]

  • Okşatmak işi

HAŞAT

[sıfat]

[argo]

  • Darmadağınık, işe yaramaz, bozuk, kötü
  • Yorgun, bitkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haşadı çıkmak
  • haşat etmek
  • haşat olmak

KUŞATMAK

[-i]

  • Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek

    Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu. - Necati Cumalı

  • Çevrelemek, çokça bulunmak
  • Kaplamak

    Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı.

  • Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak

MAŞATLIK (Kelime Kökeni: Arapça meşhed + Türkçe -lık)

[isim]

  • Müslüman olmayanların, özellikle Yahudilerin mezarlığı

    Maşatlığın ince bir yosun tabakasıyla örtülü mermerleri güneşle kızıyor, tatlı bir göbek taşı sıcaklığı alıyordu. - Reşat Nuri Güntekin

OKŞATMAK

[-e]

[-i]

  • Okşama işini yaptırmak

YAŞATKAN

[sıfat]

  • Hayatın sürmesini, büyümeyi, çoğalmayı sağlayan

Birleşik Kelimeler: yaşatkan sinir sistemi