İçinde Şan Bulunan Kelimeler
İçinde ŞAN olan 111 kelime bulunuyor. İçerisinde ŞAN geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Şan kelimesinin anlamı nedir? Şan ile başlayan kelimeler. Şan ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
ŞANLIURFALILIK27
13 Harfli Kelimeler
BOŞANDIRILMAK24
12 Harfli Kelimeler
TAVŞANBIYIĞI35, TAVŞANKULAĞI30, DENİZTAVŞANI27, BOŞANIVERMEK26, TAVŞANGİLLER25, TAVŞANMEMESİ24, BOŞANDIRILMA23, ŞANGIRDATMAK23, BOŞANABİLMEK21
11 Harfli Kelimeler
TAVŞANAYAĞI30, ŞANTAJCILIK28, BOŞANIVERME25, TAVŞANCILIK25, ŞANLIURFALI23, ŞANSÖLYELİK23, ŞANGIRDAMAK22, ŞANGIRDATMA22, YAŞANMIŞLIK22, BOŞANDIRMAK21, BOŞANABİLME20, KAŞANDIRMAK18, ŞANDELLEMEK17, NİŞANLANMAK15
10 Harfli Kelimeler
TAVŞANAĞZI30, ŞANGIRDAMA21, BOŞANDIRMA20, ŞANSSIZLIK20, TAVŞANKANI20, KAFEŞANTAN19, BOŞANILMAK18, NİŞANCILIK18, PERİŞANLIK18, KAŞANDIRMA17, NİŞANLANIŞ17,
9 Harfli Kelimeler
TAVŞANCIL22, DERVİŞANE20, ŞANLIURFA20, TAVŞANLIK19, MARŞANDİZ18, BOŞANILMA17, YAŞANILMA16, EŞANTİYON15, KUŞANILMA15, ŞANSLILIK15, NİŞANLAMA13
8 Harfli Kelimeler
ŞANTAJCI24, ŞANJANLI21, TAVŞANCI21, ŞANSÖLYE20, NİŞANGAH19, NİŞANGEÇ18, TAVŞANLI18, AKTAVŞAN17, ŞANGIRTI17, NİŞANSIZ16, ŞANZIMAN16, BOŞANMAK15, KEHKEŞAN15, YAŞANMAK14, KUŞANMAK13, OKŞANMAK13, SARMAŞAN13, ŞANSONET13, KAŞANMAK12, NİŞANLIK12
7 Harfli Kelimeler
BOŞANIŞ17, HURUŞAN16,
6 Harfli Kelimeler
ŞANTAJ18, ŞANJAN18, ŞANTÖZ18, ŞANTÖR15, TAVŞAN15, ŞANSIZ14, ŞANSON11, ŞANSLI11, ŞANDEL11, KUŞANE10, KAŞANE9, NİŞANE9
5 Harfli Kelimeler
ŞANLI9, KAŞAN8, KEŞAN8, NİŞAN8
4 Harfli Kelimeler
ŞANO8, ŞANS8
3 Harfli Kelimeler
ŞAN6
ŞAN (Kelime Kökeni: Arapça şān)
-
Ün
Ondan usanmak, onunla didişmemek erkekliğin şanından mıydı? - Sait Faik Abasıyanık
- Gösteriş, gösterişlilik
Ata Sözleri ve Deyimler
- şanına yakışmak
- şanına yedirememek
- şanından olmak
- şan vermek
- İnsan gırtlağından makamla çıkan ve perde ayrımlarıyla çeşitli duyumlar uyandıran ses dizisi
KAŞAN
- Hizmet veya binek hayvanları durup işeme
Birleşik Kelimeler: kaşan yeri
KEŞAN
- Edirne iline bağlı ilçelerden biri
NİŞAN (Kelime Kökeni: Farsça nişān)
- İşaret, iz, belirti, alamet
-
Nişanlanma sırasında yapılan tören
Bizi nişana çağırdılar.
-
Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma
Nişanı bozmuşlar.
- Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef
- Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme
- Devlet nişanı
Ata Sözleri ve Deyimler
- nişan almak
- nişanı (veya nişanını) atmak (veya bozmak)
- nişan koymak
- nişan takmak
- nişan yapmak
Birleşik Kelimeler: nişan halkası, nişan yüzüğü, ağız nişanı, devlet nişanı
ŞANO (Kelime Kökeni: İtalyanca scena)
-
Tiyatro sahnesi
Bir sevdiğim, şanoda şarkı söyler / Biri yanı başımda / İçer içer, ötekini kıskanır - Orhan Veli Kanık
ŞANS (Kelime Kökeni: Fransızca chance)
-
Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek
Bir hafta içinde kayıplar ve kazanmalarla şansım değişti. - Refik Halit Karay
- Bir olayın olabilirliği
- Bir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durum
Ata Sözleri ve Deyimler
- şansa bırakmak
- şansa kalmak
- şansı dönmek
- şansı yaver gitmek
- şans tanımak
Birleşik Kelimeler: şans oyunu, çifte şans, kör şans
KÂŞANE (Kelime Kökeni: Farsça kāşāne)
-
Büyük, süslü köşk, saray vb. yapı
Akrabalarıyla kâşaneler kurarak nasıl yerleştikleri hiç kimsenin gözünden kaçmıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
NİŞANE (Kelime Kökeni: Farsça nişāne)
- Nişangâh
- Hedef
-
Eser, iz, belirti
Toprak üzerinden nişaneleri kaldırmak ilim karşısında maziyi unutturmaz. - Yahya Kemal Beyatlı
ŞANLI
-
Tanınmış, ünlü
O gün bu şanlı fırka kumandanını görebilmek hepimiz için bir emeldi. - İbrahim Alâeddin Gövsa
-
Yüce, ulu, büyük
Milletimin büyük ve şanlı mazisi hatıramda uyanıyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın
Birleşik Kelimeler: şanlı şöhretli, anlı şanlı, namlı şanlı
KUŞANE (Kelime Kökeni: Türkçe kuş + Farsça ḫāne)
- Özellikle kuş etlerini pişirmekte kullanılan, yayvan, küçük tencere
KAŞANMA
- Kaşanmak işi
NİŞANLI
-
Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı
Artık bizimki, nişanlısı Perihan'ı ekiyor, her gün tek başına plaja geliyordu. - Nazım Hikmet
- Belirleyici bir işareti, alameti, nişanı olan kimse
Birleşik Kelimeler: uzatmalı nişanlı
ŞANSON (Kelime Kökeni: Fransızca chanson)
- Kıta adı verilen ve şarkı gibi söylenen mısra dizisi
- Şarkı
- Melodi
ŞANSLI
-
Talihi olan, talihli, ballı
Canını kurtarıp salimen bugünlere ulaşabildiği için kendisini şanslı sayardı. - Kerim Korcan
ŞANDEL (Kelime Kökeni: Fransızca chandelle)
- Futbolda topu karşı takımın kalecisinin üzerinden aşırtma