İçinde Ita Bulunan Kelimeler

İçinde ITA olan 40 kelime bulunuyor. İçerisinde ITA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ita ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

TANRITANIMAZLIK22

13 Harfli Kelimeler

ÇARPITABİLMEK24

12 Harfli Kelimeler

VASITASIZLIK26, CIVITABİLMEK26, DAĞITABİLMEK25, AĞRITABİLMEK23, ÇARPITABİLME23, RABITASIZLIK21, DAMITABİLMEK19, TANRITANIMAZ18

11 Harfli Kelimeler

CIVITABİLME25, DAĞITABİLME24, VASITASIYLA23, AĞRITABİLME22, AZITABİLMEK18, ACITABİLMEK18, DAMITABİLME18, ARITABİLMEK15, AKITABİLMEK15

10 Harfli Kelimeler

BİLAVASITA20, AZITABİLME17, ACITABİLME17, ARITABİLME14, AKITABİLME14

9 Harfli Kelimeler

VASITASIZ22, BİLVASITA19, VASITALIK18, RABITASIZ17

8 Harfli Kelimeler

VASITALI17, YANSITAÇ15, RABITALI12

6 Harfli Kelimeler

VASITA14, ZABITA12, RABITA9, İNKITA7, KITAAT7

5 Harfli Kelimeler

ÇITAK9, KITAL6

4 Harfli Kelimeler

ÇITA8, KITA5

KITA (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭʿa)

[isim]

[coğrafya]

  • Yeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri, ana kara

    Avrupa kıtası.

[askerlik]

  • Askerlerin bir komutanın emrinde bir araya gelmesinden oluşan birlik

    Trakya'da, Anadolu'dan gelecek yeni kıtalara intizar edilmektedir. - Falih Rıfkı Atay

[edebiyat]

  • Dörtlük

    Abdülkadir Efendi'nin yazdığı tarih kıtasını aynen buraya geçirmekte bir fayda yok. - Burhan Felek

[eskimiş]

  • Parça, tane

    İki kıta mektup.

Birleşik Kelimeler: kıta sahanlığı, kıtalar arası, hazır kıta, ihtiram kıtası, onur kıtası, şeref kıtası

KITAL (Kelime Kökeni: Arapça ḳitāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Vuruşma, birbirini öldürme
  • Savaş

İNKITA (Kelime Kökeni: Arapça inḳiṭāʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Kesilme, kesinti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inkıtaya uğramak

KITAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭaʿāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Kıtalar, ana karalar

[askerlik]

  • Asker birlikleri

ÇITA

[isim]

  • Düzgün biçilmiş uzun ve ensiz tahta

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çıtayı yükseltmek

Birleşik Kelimeler: yabancı çıta

RABITA (Kelime Kökeni: Arapça rābiṭa)

[isim]

  • Bağlayan şey, bağ

    Bu dünya öyle bir dünya ki zengin ile fakir arasında kardeşlik rabıtaları bile kalmıyor. - Reşat Nuri Güntekin

  • İki şeyi birbirine bağlayan ip
  • İlgi, ilişki

    Bu rabıtamı sizden gizlemek pek fazla azap veriyor. - Peyami Safa

  • Birbirini tutma, tutarlık
  • Düzen, sıra
  • Birbirine geçmeli tahtadan bir döşeme türü
  • Tarikatlarda müridin şeyhi aracılığıyla kalbini Allah'a bağlaması

ÇITAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan
  • Kaba, huysuz, kavgacı

RABITALI

[sıfat]

  • Düzgün, düzenli

    Acaba Gecik'te rabıtalı bir ev bulmak kabil mi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Sözünü bilen, tutarlı, ağırbaşlı

    Gönül isterdi ki herkes akıllı ve rabıtalı olsun. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Bağlantılı

ZABITA (Kelime Kökeni: Arapça żābiṭa)

[isim]

[eskimiş]

  • Belediye hizmetlerinin güvenliğini sağlamakla görevli yönetim

    Bir kaza veya bir cinayet müstesna, karısını kaybeden bir kocanın zabıtaya müracaatı kadar elim bir gülünçlük var mıdır? - Aka Gündüz

  • Belediye zabıtası

Birleşik Kelimeler: adli zabıta, ahlak zabıtası, belediye zabıtası

ARITABİLME

[isim]

  • Arıtabilmek işi

AKITABİLME

[isim]

  • Akıtabilmek işi

VASITA (Kelime Kökeni: Arapça vāsiṭa)

[isim]

  • Araç

    Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. - Atatürk

  • Aracı

    Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak suretiyle! - Refik Halit Karay

  • Aracılık
  • Taşıt

Birleşik Kelimeler: vasıta hâli, ağır vasıta, nakil vasıtası

ARITABİLMEK

[-i]

  • Arıtma ihtimali veya imkânı bulunmak
  • Arıtmaya gücü yetmek
  • Arıtma becerisi bulunmak

AKITABİLMEK

[-e]

[-i]

  • Akmasını sağlama ihtimali veya imkânı bulunmak
  • Akıtmaya gücü yetmek

YANSITAÇ

[isim]

  • Yansıtıcı