[isim]

[fizik]

• Kalori

[isim]

• Isınmak işi

  Isınmayı umarak başımı yastığa gömüyorum. - Ahmet Ümit

[nesnesiz]

• Sıcak duruma gelmek

  Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar. - Burhan Felek

• Üşümesini gidermek

  Şöyle güzel bir sütlü kahve yapayım da içimiz ısınsın. - Elif Şafak

[mecaz]

• Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak, benimsemek

  Bunca çabamıza karşın halkımızın Batı müziğine ısınamadığını söyledi. - Necati Cumalı

[mecaz]

• Var olan gerginlik sona ermek

  Çaylar dağıldıktan sonra ortalık oldukça ısındı. - Halide Edip Adıvar

[isim]

• Kısınmak işi

[isim]

• Her türlü gereksinimi karşılamada tutumlu davranma, kısma, azaltma

Ata Sözleri ve Deyimler

• kısıntı yapmak

[-e]

[halk ağzında]

• Kendi gereksinimlerini karşılamakta tutumlu davranmak, imsak etmek

[isim]

• Isınma işi

[sıfat]

• Kısıntı yapılan

  Ama insan kısıntılı yaşamaya alışırsa... - Necati Cumalı

[isim]

• Isındırmak işi

  Kutu kutu hediyeler, el örgüsü ceketlerle çocuğu kendilerine ısındırmaya çalışıyorlardı. - Reşat Nuri Güntekin

[-i]

• Isınmasını sağlamak, sıcaklık kazandırmak

[mecaz]

• Birinin bir şeye alışmasını, ilgi duymasını sağlamak

  Neşesi ve canlılığıyla beni tekrar evime ısındırmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

• Kısıntı yapılmayan