İçinde Irak Bulunan Kelimeler

İçinde IRAK olan 69 kelime bulunuyor. İçerisinde IRAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Irak kelimesinin anlamı nedir? Irak ile başlayan kelimeler. Irak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BIRAKTIRABİLMEK22

14 Harfli Kelimeler

BIRAKILIVERMEK26, BIRAKTIRABİLME21, BIRAKILABİLMEK21

13 Harfli Kelimeler

ÇINGIRAKÇILIK27, BIRAKILIVERME25, KIRMIZIMTIRAK22, TURUNCUMTIRAK21, BIRAKILABİLME20, BIRAKTIRILMAK19

12 Harfli Kelimeler

BIRAKIVERMEK23, BEYAZIMTIRAK22, SİYAHIMTIRAK22, KIZILIMTIRAK20, YEŞİLİMTIRAK19, BIRAKTIRILMA18, BIRAKABİLMEK18

11 Harfli Kelimeler

BIRAKIVERME22, PEMBEMTIRAK20, BORDOMTIRAK19, BIRAKABİLME17, BIRAKTIRMAK16

10 Harfli Kelimeler

ÇINGIRAKÇI23, ÇINGIRAKLI20, MAVİMTIRAK19, BIRAKIŞMAK18, ŞIRAKKADAK16, BIRAKILMAK15, BIRAKTIRMA15, EKŞİMTIRAK15, IRAKLAŞMAK15, MORUMTIRAK15, YABANTIRAK15, IRAKSINMAK14, SARIMTIRAK14

9 Harfli Kelimeler

IRAKGÖRÜR22, BIRAKIŞMA17, BIRAKILIŞ17, ACIMTIRAK15, GRİMTIRAK15, BIRAKILMA14, IRAKLAŞMA14, IRAKSINMA13, IRAKSAMAK12

8 Harfli Kelimeler

ÇINGIRAK17, YILDIRAK14, BALDIRAK13, ÇIRAKMAN13, ÇIRAKLIK13, KAYDIRAK13, YALDIRAK13, BIRAKMAK12, BASTIRAK12, IRAKSAMA11

7 Harfli Kelimeler

BIRAK14, BIRAKIM12, ÇIRAKMA12, BIRAKIT11, BIRAKMA11, BITIRAK11, IRAKLIK9, IRAKSAK9

6 Harfli Kelimeler

ACIRAK10, IRAKÇA10, IRAKLI8

5 Harfli Kelimeler

ÇIRAK9, ŞIRAK9, TIRAK6

4 Harfli Kelimeler

IRAK5

IRAK

[sıfat]

  • Uzak

    Sesin ıraktan gelir, yürek deler. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ırak yerin haberini kervan getirir

Birleşik Kelimeler: ırakgörür

[isim]

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde, aynı adla anılan ve kalın fa diyez notasını andıran perdedeki makamlardan biri

TIRAK

[isim]

  • Kırılan kuru bir şeyin çıkardığı ses

Birleşik Kelimeler: tırık tırak

IRAKLI

[isim]

  • Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

IRAKLIK

[isim]

  • Uzaklık

IRAKSAK

[sıfat]

[fizik]

  • Birbirinden gittikçe uzaklaşan (ışınlar, çizgiler)

Birleşik Kelimeler: ıraksak mercek

ÇIRAK (Kelime Kökeni: Farsça çerāġ)

[isim]

  • Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
  • Dükkânda ayak işlerine bakan kimse

    Ekseriya bahçıvan, uşak, bakkal çırağı ile karşılaşırdım. - Refik Halit Karay

[eskimiş]

  • Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çırak almak
  • çırak çıkarmak
  • çırak vermek

ŞIRAK

[isim]

  • Bir nesne başka bir nesneye birdenbire, şiddetle çarptığında çıkan hışırtılı, sert ses

Birleşik Kelimeler: şırak şırak

ACIRAK

[sıfat]

  • Az acı, acımtırak

IRAKÇA

[sıfat]

  • Biraz uzak, uzak gibi

IRAKSAMA

[isim]

  • Iraksamak işi, istibat

[fizik]

  • Iraksak olma durumu

BIRAKIT

[isim]

[hukuk]

  • Miras

BIRAKMA

[isim]

  • Bırakmak işi

IRAKSAMAK

[-i]

  • Bir şeyin gerçekleşmesini uzak görmek, olacağına pek inanmamak, istibat etmek

BIRAKMAK

[-i]

  • Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak

[nesnesiz]

  • Koymak

    Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı. - Tarık Buğra

  • Bir işi başka bir zamana ertelemek

    Gezmeyi haftaya bıraktık.

  • Unutmak

    Acaba eldivenlerimi nerede bıraktım?

  • Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek
  • Saklamak, artırmak

    Paranın bir kısmını bırakırsan rahat edersin.

  • Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek

    Cemal Paşa'da anlamadığı işi ehline bırakmak meziyeti vardı. - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz]

  • Engel olmamak

    Bırak, burasını benim defterimden okuyayım. - Ömer Seyfettin

  • Sarkıtmak

    Saçlarını omzuna bırakmış.

[nesnesiz]

  • Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak

    Hayata gözlerini kaparken ardında yedi yaşında bir oğul, on iki yaşında bir kız bırakıyordu. - Cahit Uçuk

  • Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek

    Gerçekten sigarayı bıraktı, bıraktı ama huzuru da sükûnu da kalmadı. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]

  • Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak

    Bu yazarın bir de Fransızca kitabını almıştım ama sıkılmış bırakıvermiştim. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]

  • Bıyık veya sakal uzatmak

[nesnesiz]

  • Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak

    Bıraksam acaba beyaz bir çift güvercin gibi uçarlar mı? - Refik Halit Karay

  • Boşamak

    Bıraktıkları zevcelerini yine canları isterse tekrar alabilirler. - Ömer Seyfettin

  • Kötü bir durumda terk etmek
  • Ayrılmak, terk etmek

    Mahalle arasındaki küçük dükkânını bırakarak karısını, şehrin başka bir tarafında bir eve yerleştirdi. - Peyami Safa

  • Sınıf geçirmemek, döndürmek

    Öğretmen üç tembel çocuğu bıraktı.

[-e]

  • Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek

    Başkalarına on ikiye veriyoruz ama sana onar kuruştan bırakayım. - Memduh Şevket Esendal

[-e]

[-i]

  • Bakılmak, korunmak için vermek

    Eşyamı size bırakacağım.

[nesnesiz]

  • Yanına almamak, yanında götürmemek

    Telgrafhanede bir zabit bırakarak işinin başına gitmesini rica ettim. - Atatürk

[-e]

[-i]

  • Sahiplik hakkını başkasına vermek

    Bizim komşu bütün malını Kızılay'a bırakmış.

[nesnesiz]

  • Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak

[nesnesiz]

  • Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek

    İz bırakmak. Leke bırakmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bırak Allah'ını seversen
  • bırak ki
  • bıraktığı (veya bağladığı) yerde (veya çayırda) otlamak

BASTIRAK

[isim]

  • Yol yapımında çakıl, kum, cüruf vb. maddeleri ezmeye ve sıkıştırmaya yarayan alet