[sıfat]

• Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı, tıkız

  O yuvarlak ve dazlak kafalı, top sakallı, tıknaz bir adamdı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

• Demiri ve daha başka bazı metalleri çeken demir oksit

• Demiri çekme özelliği taşıyan veya sonradan bu özelliği kazanan her türlü madde

[mecaz]

• Çekiciliği, albenisi olan kimse

[sıfat]

[eskimiş]

• Mıknatısla ilgili, manyetik

[isim]

• Tıknaz olma durumu

[sıfat]

• Mıknatısı olan

• Mıknatıslanmış olan

[isim]

• Mıknatıslı olma özelliği, mıknatısiyet

[sıfat]

• Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle, kesik kesik nefes alan

  Yoksa bu tozu dumana katarak yaralı yaban domuzu gibi kaçan canavara yetişmek tıknefes lalanın kârı değildi. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

• tıknefes olmak

[isim]

• Mıknatıslamak işi

[isim]

• Mıknatıslanmak işi

[-i]

• Bir demir çubuğa mıknatıs özelliği vermek

[isim]

[eskimiş]

• Mıknatıslık

[nesnesiz]

• Mıknatıs özelliği kazanmak, mıknatıslı bir duruma gelmek

[isim]

• Tıknefes olma durumu

[isim]

[fizik]

• İçinde manyetik akıyı toplayıp arttırıcı bir yumuşak demir bulunan, bobin veya bobinlere doğru akım geçirilerek elde edilen mıknatıs

[isim]

• Balinagillerin başından çıkarılan ve kozmetik maddeler ve süslü mumlar yapımında kullanılan bir yağ