İçinde Üşme Bulunan Kelimeler
İçinde ÜŞME olan 43 kelime bulunuyor. İçerisinde ÜŞME geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Üşme kelimesinin anlamı nedir? Üşme ile başlayan kelimeler. Üşme ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
GÖRÜŞMECİLİK31
9 Harfli Kelimeler
GÖRÜŞMECİ28, DÜRTÜŞMEK19, SÜRTÜŞMEK18
8 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞMEK28, SÖVÜŞMEK27, ÇÖZÜŞMEK26, GÖRÜŞMEK24, ÇÖKÜŞMEK23, ÖLÇÜŞMEK23, BÖLÜŞMEK22, DÖNÜŞMEK22, BÜZÜŞMEK21, GÜLÜŞMEK20, ÖRTÜŞMEK20, DÜRTÜŞME18, KÜSÜŞMEK17, SÜRTÜŞME17
7 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞME27, GÖÇÜŞME26, SÖVÜŞME26, ÇÖZÜŞME25, GÖRÜŞME23, ÖPÜŞMEK23, ÇÖKÜŞME22, ÖLÇÜŞME22, BÖLÜŞME21, DÖNÜŞME21, BÜZÜŞME20, GÜLÜŞME19, ÖRTÜŞME19, ÖTÜŞMEK19, ÜŞÜŞMEK18, KÜSÜŞME16, ÜRÜŞMEK15
6 Harfli Kelimeler
ÖPÜŞME22,
5 Harfli Kelimeler
DÜŞME13, ÜŞMEK11
4 Harfli Kelimeler
ÜŞME10
ÜŞME
- Üşmek işi
ÜŞMEK
-
Üşüşmek
Herkes başıma üştü. Ekmeğe karınca üştü.
DÜŞME
-
Düşmek işi
Büyük bir maharetle kurulan pusuya düşmeme bıçaksırtı kalmıştı. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: elden düşme, orta hece düşmesi, ses düşmesi, ünlü düşmesi, ünsüz düşmesi
DÜŞMEK
-
Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. - Reşat Nuri Güntekin
-
Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yere devrilmek, yere serilmek
Çocuk koşarken yere düştü.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak
-
Yağmak
Dağlara kar düştü.
-
Vurmak, değmek, rastlamak
İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyordu. - Ömer Seyfettin
- Vakti gelmeden ölü doğmak
-
Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak
Kitabın yeni baskısında buradan bir kelime düşmüş.
-
Eksilmek
Gündelikleri yarı yarıya düşmüştü. - Necati Cumalı
-
Aşırı ilgi veya sevgi göstermek
Sen bu işin üstüne çok düştün.
-
Uğramak, kapılmak
Kadınlar yeni baştan telaşa, heyecana, korkuya düştüler. - Aka Gündüz
-
Yakışmak, uygun gelmek
Bu resim buraya iyi düştü.
-
Yakışık almak
Bize düşen, medeniyetin zorlamaları karşısında bir ayıklamayı başarabilmek olmalıdır. - İsmet Özel
-
Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak
Bana arada bir bakkaldan tuz, limon almak düşüyor, o kadar. - Haldun Taner
-
Bulunmak
Birlikte evden çıkmışlar, limanda iskelenin karşısına düşen kahveye doğru yürümüşlerdi. - Necati Cumalı
-
Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak
O asker, gittiğimiz yerde bir aralık benim bölüğüme düşmüştü. - Reşat Nuri Güntekin
-
Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak
Mirastan ona bu ev düştü.
-
Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak
Bu yaşta mahkemelere düşmek... - Sait Faik Abasıyanık
-
İşbaşından uzaklaşmak
Kabine düştü.
-
Hızı, gücü, değeri azalmak
Arabanın hızı düştü. Paranın değeri düştü.
-
Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak
İki gün içinde ateş düştü; ağrılar, sızılar hafifledi. - Reşat Nuri Güntekin
-
Düşkünleşmek
Babam balıkçı amma vaktiyle zenginmiş efendim. Sonradan düşmüş. - Reşat Nuri Güntekin
-
Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek
Bir rastlantı sonucu aralarına düşmüştüm. - Haldun Taner
-
Belirli zamana rastlamak
Babasının Sütlüce'de yeni bir ev alması bu tarihlere düşer. - Memduh Şevket Esendal
-
Fırsat çıkmak
Bir kelepir düştü.
-
Olmak, olumsuz bir duruma girmek
Yorgun düşmek. Zayıf düşmek. Şehit düşmek. Esir düşmek.
-
Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak
Medine'nin düştüğünü söylemek istedim. - Falih Rıfkı Atay
-
Bazı deyimlerde `yürümek, birlikte gelmek` anlamlarında kullanılan bir fiil
Önüne, peşine, arkasına düşmek.
- Bayağılaşmak
-
Kötü yola girmek
Düşmüş kadınları bu dönemin yazarlarının yücelterek duygudaşlıkla çizdiklerini görüyoruz. - Metin And
- Alışmak, müptela olmak
- Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- düşenin dostu olmaz
- düşmez kalkmaz bir Allah
- düşüp kalkmak
Birleşik Kelimeler: düşe kalka, açık düşmek, iz düşümü
ÜRÜŞME
- Ürüşmek işi
ÜRÜŞMEK
- Hep birden ürümek
KÜSÜŞME
-
Küsüşmek işi
Sevgimizi hep canlı tuttuğumuzu sandık. Küsüşmelerimiz, dargınlıklarımız sanki iz bırakmadan geçti gitti. - Erhan Bener
KÜSÜŞMEK
-
Birbirine küsmek, karşılıklı darılmak
Kocasıyla arası açıktı, tartışıp küsüşüyorlardı sık sık. - Refik Erduran
SÜRTÜŞME
- Sürtüşmek işi
-
Anlaşmazlık, uyuşmazlık
Herkesten uzak duruşu, çekingenliğinden, pısırıklığından çok, birtakım sürtüşmelerden korunmak içindi. - Necati Cumalı
ÜŞÜŞME
- Üşüşmek işi
SÜRTÜŞMEK
- Birbirine sürtünmek
- Anlaşamamak, uyuşamamak
DÜRTÜŞME
- Dürtüşmek işi
ÜŞÜŞMEK
-
Her yandan çokça bir araya gelmek, toplanmak, birikmek, üşmek
Herifin etrafına daha trenden inerken üşüştük. - Nazım Hikmet
ÖTÜŞME
- Ötüşmek işi
DÜRTÜŞMEK
- Birbirini dürtmek