İçinde Ütu Bulunan Kelimeler

İçinde ÜTU olan 12 kelime bulunuyor. İçerisinde ÜTU geçen kelimeler ve kelime anlamları.

11 Harfli Kelimeler

FÜTURSUZLUK26, LÜTUFKARLIK21, LÜTUFKARANE20

10 Harfli Kelimeler

FÜTURSUZCA27

9 Harfli Kelimeler

FÜTUHATÇI26

8 Harfli Kelimeler

FÜTURSUZ22, LÜTUFKAR17, SÜTUNCUK16

7 Harfli Kelimeler

FÜTUHAT20

5 Harfli Kelimeler

FÜTUR14, LÜTUF14, SÜTUN9

SÜTUN (Kelime Kökeni: Farsça sutūn)

[isim]

[mimarlık]

  • Herhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon

    Terasın mermer sütunlarından birine dayanmış, sessiz sedasız bana baktığını görüyorum. - Reşat Nuri Güntekin

  • Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon

    Böyle misaller sayıp dökmek gerekse satırlar değil, sütunlar dolar. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Alt alta sıralanmış şeyler dizisi

    Rakam sütunu.

[mecaz]

  • Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey

    Alev sütunu. Su sütunu.

[matematik]

  • Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sütun gibi
  • sütununu açmak

FÜTUR (Kelime Kökeni: Arapça futūr)

[isim]

[eskimiş]

  • Bezginlik, umutsuzluk, usanç

    Bu hülya uzaklaştıkça ruhta zehirli bir fütur husule geliyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fütur etmemek
  • fütur getirmek

LÜTUF (Kelime Kökeni: Arapça luṭf)

[isim]

  • Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım, ihsan, inayet, atıfet

    Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu. - Cahit Uçuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lütuf dilemek

Birleşik Kelimeler: lütfetmek, lütfeylemek

SÜTUNCUK

[isim]

  • Gövdesi klasik sütunlardan ince ve uzun olan küçük sütun

LÜTUFKÂR (Kelime Kökeni: Arapça luṭf + Farsça -kâr)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İyiliksever, kibar kimse

    ''Bihruz Bey, kendisine biraz kırgın sandığı profesörün bu lütufkâr iltifarını görünce sevincinden ne yapacağını şaşırdı.'' - Peyami Safa

LÜTUFKÂRANE (Kelime Kökeni: Arapça luṭf + Farsça -kār-āne)

[zarf]

[eskimiş]

  • İyilikle davranarak

FÜTUHAT (Kelime Kökeni: Arapça futūḥāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Zaferler, fetihler

LÜTUFKÂRLIK

[isim]

  • Lütufkâr olma durumu

    Size geldiği zaman lütufkârlığınızda devam edebilirsiniz. - Halide Edip Adıvar

FÜTURSUZ

[sıfat]

  • Çekinmez, umursamaz

    Bu kadar fütursuz bir kitleyi ne diye aşağı görüyoruz? - Yahya Kemal Beyatlı

FÜTURSUZLUK

[isim]

  • Fütursuz olma durumu

FÜTUHATÇI

[isim]

  • Fütuhat yapan

    Bütün Rumeli, ruhunun bütün fütuhatçı galeyanı ile Teselya'ya doğru akıyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

FÜTURSUZCA

[zarf]

  • Önemsemeyerek, aldırmayarak, fütursuzcasına