İçinde Ütme Bulunan Kelimeler

İçinde ÜTME olan 20 kelime bulunuyor. İçerisinde ÜTME geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ütme kelimesinin anlamı nedir? Ütme ile başlayan kelimeler. Ütme ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

BÜYÜTMEK17, ÇÜRÜTMEK16, YÜRÜTMEK15, SÜRÜTMEK14, ÜRKÜTMEK13

7 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTMEK23, BÜYÜTME16, ÇÜRÜTME15, ÜŞÜTMEK15, YÜRÜTME14, SÜRÜTME13, ÜRKÜTME12

6 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTME22, ÜŞÜTME14, GÜTMEK13, TÜTMEK9

5 Harfli Kelimeler

GÜTME12, TÜTME8, ÜTMEK8

4 Harfli Kelimeler

ÜTME7

ÜTME

[isim]

  • Ütmek işi
  • Ateşte kızartılmış taze buğday veya mısır

TÜTME

[isim]

  • Tütmek işi

    Birini bulup da evlenirsem birkaç yıl içinde, yeniden bir ocak tütmeye başlar diye düşünüyordum. - Memduh Şevket Esendal

ÜTMEK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
  • Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek

[-i]

[halk ağzında]

  • Oyunda yenerek bir şey kazanmak, utmak

TÜTMEK

[nesnesiz]

  • Duman veya buhar çıkarmak

    Dumanı tütmekte olan bir vapuru görerek artık yerine dönmeyi akıl etti. - Haldun Taner

  • Dumanı geri vermek

    Kahvelerin içi, tüten ocakla göz gözü görmez bir hâldeydi. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Yaşamak, varlığını sürdürmek

    Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak - Mehmet Akif Ersoy

[halk ağzında]

  • İyi veya kötü kokmak

ÜRKÜTME

[isim]

  • Ürkütmek işi

    Bu dönemeçli, rampalı saadet beni biraz ürkütmeye başladı. - Aka Gündüz

GÜTME

[isim]

  • Gütmek işi

    Oğlan okula gitmeden davar gütmeye başlar. - Necati Cumalı

ÜRKÜTMEK

[-i]

  • Ürküntü vermek
  • Korkutup kaçırmak

    Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu. - Memduh Şevket Esendal

  • Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek

[mecaz]

  • Korkutmak

    Karşılarındaki müthiş manzara onları bir saniye bile ürkütmemiştir. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Kuşkulandırmak

    Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu. - Reşat Nuri Güntekin

SÜRÜTME

[isim]

  • Sürütmek işi
  • Deniz dibini taramaya yarar, demir bir çerçeveye geçirilmiş ağ
  • Deniz içinde çekilerek balık avlamaya yarar bir olta türü

GÜTMEK

[-i]

  • Hayvan veya hayvan sürüsünü önüne katıp otlatarak sürmek

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Bir düşünceyi veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak

    Amaç gütmek.

[mecaz]

  • Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • güttüğüm domuzu bana öğretme

Birleşik Kelimeler: işgüder, eş güdüm

SÜRÜTMEK

[-e]

[-i]

  • Sürüme işini yaptırmak

YÜRÜTME

[isim]

  • Yürütmek işi

    Bizi itiştire kakıştıra ve etrafımızda kavga dansları yaparak yürütmeye başladılar. - Nazım Hikmet

  • Uygulama işi, icra

    Sefir de birbirine karşı çalışan iki efendiye birden hizmet etmek gibi iki yüzlü politika yürütmeyi mizacına uygun buldu. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Merkezî yönetim ve yerinden yönetim kuruluşlarının hepsi

Birleşik Kelimeler: yürütme gücü, yürütme kurulu, yürütmeyi durdurma

ÜŞÜTME

[isim]

  • Üşütmek durumu

YÜRÜTMEK

[-i]

  • Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
  • Gerektiği gibi yapmak, uygulamak

    İşlerini eskisi gibi yürütüyorlar.

[hukuk]

  • Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak

[nesnesiz]

  • Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek

    Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek.

[mecaz]

[teklifsiz konuşmada]

  • İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak

    Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi. - Haldun Taner

[argo]

  • Habersiz olarak almak, çalmak

    Bizim kalemi yürütmüşler.

ÇÜRÜTME

[isim]

  • Çürütmek işi

ÜŞÜTMEK

[-i]

  • Üşümesine sebep olmak

    Havanın üşütecek kadar serin olmasına göre sabah yakın. - Reşat Nuri Güntekin

[nesnesiz]

  • Üşüyüp hasta olmak, soğuk almak

[nesnesiz]

[argo]

  • Delirmek, aklını yitirmek