İçinde Üst Bulunan 8 Harfli Kelimeler

İçerisinde ÜST olan 8 harfli 43 kelime bulunuyor. İçinde ÜST olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Üst ile başlayan 8 harfli kelimeler. üst ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÖĞLEÜSTÜ26, ÜSTÇAVUŞ24, DOĞAÜSTÜ23, MÜSTEHAP20, DUYUÜSTÜ19, MÜSTAĞNİ19, MÜSTEHZİ19, ÜSTEĞMEN19, ÜSTÜVANE19, ÜSTÜVANİ19, KÜSTAHÇA18, MÜSTEFİT18, MÜSTEVLİ18, TEPEÜSTÜ17, ÜSTSUBAY17, MÜSTAHAK16, MÜSTERİH16, AYAKÜSTÜ15, BÜSTİYER15, KÜLÜSTÜR15, MÜSTACEL15, MÜSTEŞAR15, MÜSTECİR15, MÜSTEZAT15, MASAÜSTÜ15, SIRTÜSTÜ15, ÜSTÜNLÜK15, KÜSTÜRME14, MÜSTEBAT14, MÜSTEBİT14, ENDÜST13, MÜSTAKİM13, MÜSTAMEL13, MÜSTESNA13, ÜSTADANE13, MÜSTAKAR12, MÜSTAKİL12, MÜSTENİT12, ÜSTATLIK12, ÜSTELEME12, ÜSTENMEK12, ÜSTLENİM12, ÜSTLENME12

MÜSTAKAR (Kelime Kökeni: Arapça mustaḳarr)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İstikrar bulmuş, durulmuş

[isim]

  • Karar kılınan, yerleşilen yer

MÜSTAKİL (Kelime Kökeni: Arapça mustaḳill)

[sıfat]

  • Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız

    Çimenli, çiçekli bir bahçe ortasında üstü camlı, müstakil bir bina. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan

    Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

MÜSTENİT (Kelime Kökeni: Arapça mustenid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Dayanan, yaslanan

ÜSTATLIK

[isim]

  • Üstat olma durumu

ÜSTELEME

[isim]

  • Üstelemek işi, tekit

    Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür. - Salâh Birsel

ÜSTENMEK

[-i]

  • Bir iş yapmayı üstüne almak, taahhüt etmek

ÜSTLENİM

[isim]

  • Üstlenme işi

ÜSTLENME

[isim]

  • Üstlenmek işi, deruhte

    Ortaklarım, çevirmenlik, olmazsa yazarlık görevini de benim üstlenmemi uygun bulmuşlardı. - Adalet Ağaoğlu

ENDÜSTRİ (Kelime Kökeni: Fransızca industrie)

[isim]

  • Sanayi

    Roman, basın endüstrisinin tüketime sürdüğü bir mal niteliğindedir. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: sinema endüstrisi

MÜSTAKİM (Kelime Kökeni: Arapça mustaḳīm)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Doğru, doğruluktan şaşmayan

[matematik]

  • Doğrulu

MÜSTAMEL (Kelime Kökeni: Arapça mustaʿmel)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kullanılmış olan
  • Yeni olmayan, eski

MÜSTESNA (Kelime Kökeni: Arapça mustes̱nā)

[sıfat]

  • Bir bütünün veya kuralın dışında olan
  • Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan

    Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simaydı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Kural dışı

[zarf]

  • Dışında, ayrı, hariç tutularak

    Şehrinde yerleşen ve alışan halk müstesna, şiirin burada fazla beğeneceği bir yer de kalmamıştı. - Asaf Halet Çelebi

ÜSTADANE (Kelime Kökeni: Farsça ustādāne)

[zarf]

[eskimiş]

  • Üstatça

    Gayet muntazam ve üstadane bir takip planı yapmıştım. - Reşat Nuri Güntekin

KÜSTÜRME

[isim]

  • Küstürmek işi

MÜSTEBAT (Kelime Kökeni: Arapça mustebʿad)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Olacağı sanılmayan, uzak görülen