İçinde Üsa Bulunan Kelimeler
İçinde ÜSA olan 22 kelime bulunuyor. İçerisinde ÜSA geçen kelimeler ve kelime anlamları.
14 Harfli Kelimeler
MÜSAMAHASIZLIK29,
13 Harfli Kelimeler
MÜSAVATSIZLIK29
12 Harfli Kelimeler
MÜSAVATÇILIK27
11 Harfli Kelimeler
MÜSAMAHASIZ25, MÜSAMAHAKAR20
10 Harfli Kelimeler
MÜSAVATSIZ25, MÜSAMAHALI20, MÜSAKKAFAT20
8 Harfli Kelimeler
MÜSAMAHA17, MÜSADEME15, MÜSABAKA14, MÜSADERE14, MÜSAMERE13, NAMÜSAİT12
7 Harfli Kelimeler
MÜSADİF19, MÜSAVAT17, MÜSABIK14, MÜSAADE13
6 Harfli Kelimeler
MÜSAVİ16, MÜSAİT10
5 Harfli Kelimeler
VÜSAT14
MÜSAİT (Kelime Kökeni: Arapça musāʿid)
-
Uygun, elverişli
Asla hissîliğe, ılık ve yumuşak duygulara müsait değiliz. - Necip Fazıl Kısakürek
- tkz. Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)
NAMÜSAİT (Kelime Kökeni: Farsça nā + Arapça musāʿid)
-
Uygun olmayan, elverişsiz
Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. - Atatürk
MÜSAMERE (Kelime Kökeni: Arapça musāmere)
-
Okullarda öğrencilerin sunduğu, programında koşuk, oyun vb. gösterilerinin yer aldığı eğlence
Bu müsamere günündeki selamlama süresince bedenimde bir değişim olmuştu. - Adalet Ağaoğlu
- Çoğunlukla akşam toplantısı, akşam eğlencesi
MÜSAADE (Kelime Kökeni: Arapça musāʿade)
-
İzin, icazet, ruhsat
Ayrıca Saray Kütüphanesi'ne dilediğim kadar girip çıkma müsaadesi bahşettiler. - Ahmet Kabaklı
Ata Sözleri ve Deyimler
- müsaade etmek (veya buyurmak)
MÜSABAKA (Kelime Kökeni: Arapça musābaḳa)
-
Yarışma
Biraz daha geçti, sırıkla yüksek atlama müsabakası ilan olundu. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- müsabakaya girmek
MÜSADERE (Kelime Kökeni: Arapça muṣādere)
- Zor alım
Ata Sözleri ve Deyimler
- müsadere etmek
MÜSABIK (Kelime Kökeni: Arapça musābiḳ)
- Yarışçı
- Yarışmacı
VÜSAT (Kelime Kökeni: Arapça vusʿat)
- Genişlik
- Uzam
MÜSADEME (Kelime Kökeni: Arapça muṣādeme)
- Silahlı iki grup arasındaki kısa çatışma, çarpışma
- Uğraşma
MÜSAVİ (Kelime Kökeni: Arapça musāvī)
-
Eşit
Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi. - Ömer Seyfettin
MÜSAMAHA (Kelime Kökeni: Arapça musāmaḥa)
-
Hoşgörü
Cezalar hiçbir müsamaha gösterilmeden derhâl tatbik ettirilirdi. - Asaf Halet Çelebi
- Görmezlikten gelme, göz yumma
Ata Sözleri ve Deyimler
- müsamaha etmek
MÜSAVAT (Kelime Kökeni: Arapça musāvāt)
-
Eşitlik, denklik
Hürriyet, müsavat diye herkesin ağzına bir parmak bal çaldılar. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
MÜSADİF (Kelime Kökeni: Arapça muṣādif)
- Rastlayan
Ata Sözleri ve Deyimler
- müsadif olmak
MÜSAMAHAKÂR (Kelime Kökeni: Arapça musamaḥa + Farsça -kār)
- Hoşgörülü
MÜSAMAHALI
-
Hoşgörülü, toleranslı
Bir bakıma hayat, ufak tefek tepkilere rağmen hiç olmazsa münakaşa kabul edecek derecede müsamahalı idi. - Ahmet Hamdi Tanpınar