İçinde Ürüme Bulunan Kelimeler

İçinde ÜRÜME olan 12 kelime bulunuyor. İçerisinde ÜRÜME geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ürüme kelimesinin anlamı nedir? Ürüme ile başlayan kelimeler. Ürüme ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

ÇÜRÜMEK15, BÜRÜMEK14, YÜRÜMEK14, SÜRÜMEK13, KÜRÜMEK12

6 Harfli Kelimeler

ÇÜRÜME14, BÜRÜME13, YÜRÜME13, SÜRÜME12, KÜRÜME11, ÜRÜMEK11

5 Harfli Kelimeler

ÜRÜME10

ÜRÜME

[isim]

  • Ürümek işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ürümesini bilmeyen köpek sürüye kurt getirir

KÜRÜME

[isim]

  • Kürümek işi

ÜRÜMEK

[nesnesiz]

  • Havlamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ürüyen köpek ısırmaz

KÜRÜMEK

[-i]

  • Küremek

SÜRÜME

[isim]

  • Sürümek işi

SÜRÜMEK

[-i]

  • Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
  • Hafif bir şeyi sürüklemek

    Ey gökten yere nazlı bir sultan gibi eteklerini basamaklarda sürüyerek aheste aheste inen yolcu! Kaçıncı basamaktasın? - Arif Nihat Asya

  • Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek
  • Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek

    Diyar diyar beni aldı / Sürüdü gönlüm sürüdü - Âşık Veysel

BÜRÜME

[isim]

  • Bürümek işi

    İnsanın gözünü hırs, para hırsı bürümeye görsün! - Sait Faik Abasıyanık

YÜRÜME

[isim]

  • Yürümek işi

    Bir an evvel toplanalım ki işler yürümeye başlasın. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: hatalı yürüme

BÜRÜMEK

[-i]

  • Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek

    Tarlayı otlar bürümüştü. - Nabizade Nâzım

[mecaz]

  • Çok, güçlü etkilemek

    Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi. - Nurullah Ataç

YÜRÜMEK

[nesnesiz]

  • Adım atarak ilerlemek, gitmek

    Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu. - Haldun Taner

[-e]

  • Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek

    Buz dağları güneye yürümüş.

  • Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek

    Çocuk erken yürüdü.

  • Yayan gezmek, yayan gitmek

    Gölgesinde yürüdüğü duvarın arkasından bir horoz sesi fark etti. - Ömer Seyfettin

  • Yol almak

    Biraz yürüyelim, geç kaldık.

[-e]

  • Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak

    Dallara su yürümek.

[-e]

  • Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek

    Asker kaleye yürüdü.

  • Faiz, hesap edilmek, işlemek

    Bu paranın faizi yüzde beşten mi yürüyor?

  • Geçmek, ilerlemek, değişmek

    Doktor o hayatın dışında kalmış. Bu ne demek? Bu, o demek ki hayat yürümüş gitmiş, birlikte yürüyememiş. - Memduh Şevket Esendal

  • Bir işte ileri gitmek

[mecaz]

  • Gereği gibi yapılmak veya ilerlemek

    Bu evliliğin yürümeyeceği daha başından anlaşılmıştı ama belki yürütürüz, demiştim. - Zeyyat Selimoğlu

[argo]

  • Ölmek

    O da yürümüş.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yürü!
  • yürü ense tıraşını göreyim (veya görelim)

Birleşik Kelimeler: yürüyen merdiven

ÇÜRÜME

[isim]

  • Çürümek işi

ÇÜRÜMEK

[nesnesiz]

  • Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak

    Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek

    Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı. - Tarık Buğra

  • Vurulma veya sıkışma yüzünden vücutta lekeler oluşmak

[mecaz]

  • Yıpranmak, çökmek

    Hepsinin başında iş olmazsa ahlakça çürür insan. - Kerim Korcan

[mecaz]

  • Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak