[nesnesiz]

• Kuşlar, kanatlı evcil hayvanlar, uyumak için bir dala veya sırığa konmak

  Bir sene evvel kargaların tünediği çınara şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu. - Ömer Seyfettin

• Tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine oturmak

  Athena, gidip taburelerden birine tünedi. - Attila İlhan

[isim]

• Ünletmek işi

[isim]

• Ünlenmek işi

[-e]

• Yüksek sesle çağırmak

  Mustafa'ya ünle, görelim. - Nabizade Nâzım

[-i]

• Yüksek sesle bildirmek

  Bir ses, sırası gelenin adını ünlüyordu. - Attila İlhan

[isim]

• Alışkanlık

  Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu. - Osman Aysu

Ata Sözleri ve Deyimler

• ünsiyet peyda etmek

[sıfat]

• Hüneri olan (kimse)

• Hünerle yapılan

[isim]

[edebiyat]

• Sanatlı düzyazı veya mektupların toplandığı dergi

• Kaleme alınmış, yazılmış şeyler

[isim]

[eskimiş]

• Ağız kavgası, çekişme, münakaşa

• İki taraf arasındaki kavga, düşmanlık

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

• Yakarış

[edebiyat]

• Divan edebiyatında Tanrı'yı öven şiir türü veya şiirin bir bölümü

[isim]

• Sürünmek işi

[hayvan bilimi]

• Çoğunlukla uzun gövdeli bir hayvanın, bacaklarının yardımı olmaksızın katı bir yüzeyde ilerlemesi

[isim]

[eskimiş]

• Belli olma, ortaya çıkma, belirme

Ata Sözleri ve Deyimler

• taayyün etmek

[isim]

• Ürkme duygusu, tevahhuş

  Işıltılı gözlerinde en ufak bir ürküntü yoktu. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

• ürküntü vermek

[isim]

• Bürünmek işi

[isim]

• Bükünmek işi

[sıfat]

• Dünyaya ait olan