[isim]

• Tatlı düş, hayal

  Kimse farkında değil, anlaşılan, yaptığının / Kafalar tütsülü hülya ile, gözler kızgın - Mehmet Akif Ersoy

[eskimiş]

• Kuruntu

Ata Sözleri ve Deyimler

• hülyaya dalmak

[isim]

• Ordu iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

• Hayal kuran veya insanı hayal kurmaya sürükleyen

  Bembeyaz bulutlar kırmızılaştı / Sonra yavaş yavaş deminki renksiz / Göklere renk veren bir ziya taştı / Açılırken hülyalı enginlere biz - Nazım Hikmet

[sıfat]

[mecaz]

• Aldanmaz, kolay inanmaz (kimse)

  Kendini herkesten daha zeki, daha külyutmaz zanneden böyleleri her zaman, her yerde vardır. - Murathan Mungan

[isim]

[eskimiş]

[ruh bilimi]

• Kara sevda

• Kuruntu

  Bu motiflerle ileride hazırlayacağı operanın hülyalarını, daha doğrusu malihülyalarını kurarak dalga geçiyordu. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

• Külyutmaz olma durumu

[isim]

• Hülyalaşmak durumu

[nesnesiz]

• Hülya durumuna gelmek

[isim]

• Cisimlerin kaynama sıcaklığını tespit etmeye yarayan cihaz

[isim]

• Hülyalaştırmak biçimi

[-i]

• Hülya durumuna getirmek

  Mehtap görülen her şeyi yumuşatıyor, hülyalaştırıyor, güzelleştiriyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar

[isim]

• Daire biçiminde, ortası çukur ve bu çukur yere piştikten sonra dövülmüş Antep fıstığı konulan bir hamur tatlısı türü