İçinde Ülb Bulunan Kelimeler

İçinde ÜLB olan 15 kelime bulunuyor. İçerisinde ÜLB geçen kelimeler ve kelime anlamları.

12 Harfli Kelimeler

BÜLBÜLYUVASI31, BÜLBÜLKONAĞI29, BÜLBÜLLEŞMEK24, TÜLBENTÇİLİK19

11 Harfli Kelimeler

ÇEŞMİBÜLBÜL26, BÜLBÜLLEŞME23, DARÜLBEDAYİ21, KÜLBASTILIK18

10 Harfli Kelimeler

GÜLBEŞEKER21

9 Harfli Kelimeler

TÜLBENTÇİ16

8 Harfli Kelimeler

GÜLBAHAR20, KÜLBASTI14

7 Harfli Kelimeler

GÜLBANK15, TÜLBENT11

6 Harfli Kelimeler

BÜLBÜL14

TÜLBENT (Kelime Kökeni: Farsça ter + bend)

[isim]

  • İnce ve seyrek dokunmuş, hafif ve yumuşak pamuklu bez

    Orta hâlli hanımlar renkli yeldirmeler giyerler ve beyaz tülbent başörtüleri örtünürlerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Bu bezden yapılmış başörtüsü

    Mürüvvet Bacı, limon küfü tülbendini düşmesin diye bir ucundan ısırmış, elinde süzgeçle çıkageldi. - Attila İlhan

KÜLBASTI

[isim]

  • Közde veya ızgarada pişirilen kemiksiz et

    Biraz et suyu ile iki parça külbastı yiyebildim. - Aka Gündüz

BÜLBÜL (Kelime Kökeni: Farsça bulbul)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Karatavukgillerden, sesinin güzelliği ile tanınmış olan ötücü kuş (Luscinia megarhynchos)

    Bülbül kafeste şarkı söylemez. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Sesi çok güzel olan kimse

    Hanende Nedim Bey ki gençliğinde Boğaziçi'nin bülbülü, en sevgili kuluyken artık onun da ihtiyarlamaya, sesinin bozulmaya başladığı söylenirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bülbül gibi konuşmak (veya okumak)
  • bülbül gibi konuşturmak (veya söyletmek)
  • bülbül gibi söylemek
  • bülbül gibi şakımak
  • bülbül kesilmek
  • bülbülü altın kafese koymuşlar, "ah vatanım" demiş
  • bülbülün çektiği dili belası

Birleşik Kelimeler: bülbül çanağı, bülbülkonağı, bülbülyuvası, çeşmibülbül, tepeli bülbül, çalı bülbülü, yalı bülbülü

GÜLBANK (Kelime Kökeni: Farsça gul + bāng)

[isim]

[eskimiş]

  • Hep bir ağızdan ve makamla yapılan dua veya ant

    Dışarıya fırlayan bütün davetliler de bu gülbange iştirak ediyorlardı. - Ercüment Ekrem Talu

TÜLBENTÇİ

[isim]

  • Tülbent satan kimse

KÜLBASTILIK

[sıfat]

  • Külbastı yapmaya elverişli olan (et)

TÜLBENTÇİLİK

[isim]

  • Tülbentçinin işi

GÜLBAHAR (Kelime Kökeni: Farsça gul + bahār)

[isim]

[eskimiş]

  • Kırmızı boya elde etmede kullanılan iyi cins bir toprak
  • Bir tavla oyunu

DARÜLBEDAYİ (Kelime Kökeni: Arapça dār + bedāyiʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Güzel sanatlar kuruluşu

    Darülbedayi ismini bulan da doktor ve şair Hüseyin Suat'tı. - Halit Fahri Ozansoy

GÜLBEŞEKER (Kelime Kökeni: Farsça gulbe + şeker)

[isim]

[eskimiş]

  • Gül çiçeği ve şeker ile yapılan macun kıvamında bir reçel türü

BÜLBÜLLEŞME

[isim]

  • Bülbülleşmek işi

BÜLBÜLLEŞMEK

[nesnesiz]

  • Bülbül gibi ötmek veya şakımak

ÇEŞMİBÜLBÜL (Kelime Kökeni: Farsça çeşm + bulbul)

[isim]

  • Üzeri beyaz, sarmal süsler ve çiçek motifleri ile bezenmiş cam işi

    Burada çeşmibülbüllerin güzelliğini bilmem nasıl tarif etmeli. - Sait Faik Abasıyanık

BÜLBÜLKONAĞI

[isim]

  • Bir hamur tatlısı türü

BÜLBÜLYUVASI

[isim]

  • Daire biçiminde, ortası çukur ve bu çukur yere piştikten sonra dövülmüş Antep fıstığı konulan bir hamur tatlısı türü